AA
Turan, AA muhabirine, Danıştayın Ayasofya'nın ibadete açılması kararıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Uzun yıllardır birçok düşünür ve dava adamının, Ayasofya'nın cami olmasını büyük bir aşkla ifade ettiğini hatırlatan Turan, "Danıştaya teşekkür borçluyuz. Danıştay, kanunun, toplum vicdanının öngördüğü bu kararı oy birliğiyle almış oldu. Hukuki gerekçelerle alınmış bir karar. Fatih'in emanetinin, vakıf senedinin bir gereği olarak cami olan bu mabedin tekrar aslına rücu ettirilmesi, tekrar Türkiye'deki Müslümanların cami olarak kullanmasına imkan sağlanması çok kıymetli bir karardı." diye konuştu.
Ayasofya'nın kültürel bir değer ve insanlığın ortak mirası olduğunu dile getiren Turan, "Hristiyanlar başta olmak üzere bütün vatandaşların Ayasofya'yı kullanmasına, fotoğraflamasına, bir anlamda müze olarak değerlendirilmesine imkan verilecektir ama Ayasofya tescilli olarak camidir. Fatih'in emaneti yerine getirilmiştir. Ayasofya tüm insanlığın kültürel mirasıdır, insanlığın ziyareti imkanı her zaman vardır." değerlendirmelerinde bulundu.
Ayasofya'nın cami olmasının aynı zamanda Türk milletinin egemenliğinin bir gereği, "Türkiye'deki kararları Türk insanının kendisi verir." yaklaşımının bir sonucu olduğunu belirten Turan, şunları kaydetti:
"Değişik gruplardan, devletlerden, kurumlardan bu konuyla ilgili açıklamalar geldi ama Cumhurbaşkanımız, 'Hayır, bu konudaki kararı Türk milleti adına Türk yargısı verecektir.' demişti. Danıştay da Türk milleti adına bu kararı vermiş oldu. Bu yüzden bu yeni karar bizim egemenliğimizin de tescili anlamına geliyor. 86 yıllık tarihi bir yanlıştan dönülüyor, 86 yıllık bir rüya ete kemiğe bürünüyor."