Başbakan Yardımcısı Bozdağ: FETÖ’cüler ve baronlar artık Kılıçdaroğlu'nun gitmesine karar verdi

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Kılıçdaroğlu'na seslendi. Bozdağ, "Sizi göreve getiren FETÖ’cüler ve baronlar artık sizin gitmenize karar verdiler" dedi.

4 Aralık 2017 Pazartesi 07:00
Politika Haberleri

AA



Bozdağ, Çankaya Köşkü'nde, Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Toplantıda, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ın Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu Eylem Planı ile ilgili, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'ın 2019'a giderken sağlık ve diyabetle ilgili, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın hayvancılık, kırmızı et üretim hedefleriyle ilgili, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da göçle ilgili sunum yaptığını aktaran Bozdağ, bunların yanı sıra toplantıda iç ve dış siyasal gelişmelerin ele alındığını bildirdi.

Bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "bazı iş adamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırmaya yönelik duyumlar aldığı"na ilişkin açıklamasını hatırlatarak, bununla ilgili Bakanlar Kurulunda bir çalışmanın başlayıp başlatılmadığını sorması üzerine Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün bir etkinlikte konuyla ilgili açıklamalarda bulunduğunu anımsattı.

Türkiye'nin serbest piyasa ekonomisine sahip olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Ülkemizde hem vatandaşlarımız hem de yabancı yatırımcılar, Türkiye'nin içinde istediği yerde yatırım yapma hakkına sahiptir. Burada serbestlik esastır. Aynı şekilde yerli ve yabancı yatırımcılar yurt dışında da diledikleri gibi yatırım yapma hakkına sahiptir." diye konuştu.

Bozdağ, bu maksatla her türlü para transferinin de yapılabileceğini belirterek, şunları söyledi:

"Türkiye'de bugüne kadar bu alanda herhangi bir sınırlama söz konusu olmamıştır, bundan sonra da bu anlamda bir sınırlama söz konusu olmayacaktır. Cumhurbaşkanımızın para transferlerinin kısıtlanması veya engellenmesiyle ilgili de herhangi bir talimatı olmamıştır. Şu anda da bu noktada bir sınırlandırma söz konusu değildir. Yalnız Sayın Cumhurbaşkanımızın dikkat çektiği husus, bugünkü konuşmasında da var, sadece kendi ülkesine güvenmediği için sermayesini başka yere aktarmak isteyenlere dönük bir sitem olduğunu ifade etti. Çünkü Türkiye'nin ekonomisi zora ve dara girsin diye dışarıdan, içeriden pek çok uğraş varken, bu noktada Türkiye'deki yatırımcı ve iş adamlarımız kendilerinin ekonomisini, sermayesini güçlendiren ve kendilerini daha iyi bir noktaya getiren Türkiye'ye ve Türk ekonomisine güvenmeleri ve sahip çıkmaları konusunda bir sitemini ifade etmiştir."

Türkiye'nin PKK, DEAŞ, FETÖ ve DHKP-C gibi terör örgütleriyle aynı anda mücadele ettiğine dikkati çeken Bozdağ, "Pek çok terör örgütü Türkiye'ye karşı eylem yaptığı gibi, Türkiye'nin kaynaklarını da yurt içi ve dışında terörü finanse etmek maksadıyla kendi şirketlerini ve Türkiye'den elde ettikleri gelirleri kullanmaktadırlar. Türkiye'nin, terör örgütleriyle irtibat, iltisak içerisinde olan ve terörü finanse edenlerle ilgili dünyanın her demokratik hukuk devletinde olduğu gibi bir hassasiyeti vardır ve bu hassasiyet bundan sonra da terör örgütlerine dönük finansman sağlayan, kara para aklayan ve terör örgütünün kasası olanlara karşı elbette Türkiye hukuk devleti olmanın gerekleri neyse, bundan önce yaptığı gibi bundan sonra da yapmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de serbest piyasa ekonomisinin olduğunu ve bunun devam edeceğini vurgulayan Bozdağ, "Türkiye'de yatırım yapan iş adamlarımız, yabancı iş adamları küresel finans sistemine entegre bir şekilde herhangi bir kısıta tabi olmadan faaliyetlerini bugüne kadar nasıl devam ettirdilerse bundan sonra da böyle devam ettireceklerdir. Bunların teminatı bizim Anayasamız, yasalarımız, bankacılık sistemimiz ve hükümetimizdir. Hiç kimsenin bir endişesi olmamalıdır." diye konuştu.

- "Belgeleri medyaya dağıtmak zorunda kaldı, isteyerek dağıtmadı"

Aynı gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "yarın bomba etkisi yaratacak yeni bir belgeyi" açıklayacağına yönelik söylemlere dair değerlendirmesini sorması üzerine, Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun açıklayacağı yeni konuyu bilmediğini belirtti.

Kılıçdaroğlu'nun çeşitli iddialarda bulunduğunu, bunun ispatı olarak da bazı kağıtları gösterdiğini anımsatan Bozdağ, bu iddiaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Benim ve yakınlarımın böyle bir para göndermesi söz konusu değildir. Bunun aksini ispat ederseniz ben cumhurbaşkanlığını ve siyaseti bırakırım ama ispat edemezsen senin CHP Genel Başkanlığından ayrılman lazım." ifadelerini kullandığını söyledi.

Erdoğan'ı siyaseten yenmek isteyen CHP'nin aynı hedefe koşma konusunda terör örgütleriyle çalışma içinde olduğunu ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:

"Çekingenlik de göstermiyor. FETÖ'yle, PKK'nın uzantılarıyla, Türkiye karşıtlarıyla iş birliği çok açık, Türkiye'ye diz çöktürmek isteyenlerle aynı istikamette koştuğu çok açık. Bunlara hiç gerek kalmadan eline altın bir fırsat vermiş oldu Sayın Cumhurbaşkanımız. Bu dediklerini ispat ederse siyasetten çekilecek, cumhurbaşkanlığından ayrılacak. Böylece CHP ve onun gibi düşünenler Sayın Cumhurbaşkanımızdan kurtulmuş olacaktı. Kolay yol söyledi ama salı günü grup toplantısında aldı dekontları salladı. 'İşte şu kişi şu kadar şu şirkete para aktarmış, şu şunu yapmış' dedi, isim isim saydı. Bunun üzerine avukatlar açıklama yaptı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamaları ortada, denildi ki 'Yurt dışına giden tek kuruş para yoktur. Gösterilen kağıt parçaları da sahtedir. Elindeki kağıt parçalarını lütfen yargıya ver, medyaya dağıt'. Ama Sayın Kılıçdaroğlu, bu kağıt parçalarını, dekontları medyaya dağıtmadığı gibi yargıya da vermedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine sıkışınca en nihayetinde bu belgeleri medyaya dağıtmak zorunda kaldı."

Kılıçdaroğlu'nun kağıtları isteyerek dağıtmadığını dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:

"Çünkü savcılık isteyince kaçacak artık yer kalmadı. Peki bu kağıt parçaları incelendiğinde ne çıktı ortaya? Esasında Sayın Kılıçdaroğlu, İş Bankasının kapısından girse, bankoda ilk karşılaştığı bir banka görevlisine elindeki dekontları gösterse, burada yurt dışına gönderilen para var mı, yok mu diye sorsa onlar kendisinin böylesi bir rezilliğin içerisine düşmesini engelleyecek bir cevap mutlaka verirler. Ama belli ki onlara da sormamış, bir banko görevlisinin bilebileceği bir şeyi, bilen birisine sorarak öğrenmesi gereken Sayın Kılıçdaroğlu, bunu yapmıyor."

Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarına yönelik, "Bu kağıt parçalarını incelediğimizde şunu hep beraber gördük, burada Sayın Cumhurbaşkanımızın ve ailesinden herhangi bir kimsenin Man Adası'nda herhangi bir şirkete bir kuruş para göndermediğini bu dekontlar ispat etmektedir." dedi.

- "Kılıçdaroğlu'nun müfteri olduğunu ispat eden kağıt parçaları"

Kılıçdaroğlu'nun Man Adası'ndaki bir şirkete para havale edildiği iddiasını hatırlatan Bozdağ, "Dekontlara bakıyorsunuz, havale edilen para yok, dışarıya aktarılan para söz konusu değil. Bu dekontlar, Sayın Kılıçdaroğlu'nun müfteriliğini ispat eden bir belgeye dönüşmüştür. Kılıçdaroğlu, kendi yalancılığını, müfteriliğini, başkalarını suçlamak için kullandığı belgelerle ispat eden, dünyada örneğine rastlanır mı bilmem ama, tek siyasi lider olmuştur. Elinde salladığı dekontlar Kılıçdaroğlu'nun müfteri olduğunu ispat eden kağıt parçalarıdır. Yalancı olduğunu ispat eden kanıtlardır." ifadesini kullandı.

Bozdağ, Kılıçdaroğlu'ndan onurlu ve haysiyetli birisi gibi davranmasını beklediklerini bildirdi.

Kılıçdaroğlu'nun dekontları gösterdikten sonra "Alçak kim" diye sorduğunu anımsatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bu gösterdiğin dekontların sizin müfteriliğinizi, yalancılığınızı ispat eden birer belge olduğu ortaya çıktı. Kendi gösterdiğiniz belgelerle müfteriliğinizi ispat etmiş oldunuz. Ben de soruyorum Kılıçdaroğlu, şimdi söyler misin, alçak kim, müfteri kim, yalancı kim? Bunu çok net bir şekilde ifade etmesi lazım. Onurlu bir insan gibi Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu saatten sonra yapması gereken CHP Genel Başkanlığından istifa etmektir. Ben buradan Sayın Kılıçdaroğlu'nu onurlu bir insan gibi CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etmeye davet ediyorum. İstifa etmeyeceğini bilerek davet ediyorum. Çünkü bu Kılıçdaroğlu'nun ilk yalanı, iftirası değil. Burada saysak pek çoğu bunun gibi elinde patlayan iftiralarla dolu bir geçmiş var. Pek çok yalan var ve her birinin arkasından hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam eden bir Kılıçdaroğlu ile karşı karşıyayız. Maalesef iftira siyaseti bu sefer de Kılıçdaroğlu ile çamura battı."

- "Baronlar ve FETÖ'cüler sizin gitmenize karar vermişler"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "çamur at izi kalsın" anlayışını, CHP'de bir siyaset geleneğine dönüştürdüğüne dikkati çeken Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu, sizi göreve getiren baronlar ve FETÖ'cüler artık sizin gitmenize karar vermişler. Baktılar ki baronlar, FETÖ'cüler ve sizi kaset operasyonuyla gayri ahlaki bir şekilde CHP'nin başına oturtanlar Kılıçdaroğlu'yla mesafe alınamıyor, bir başarı elde edilemiyor, bir neticeye ulaşılamıyor, öyleyse pimi çekilmiş bombaları eline verelim, o kendi kendini infilak ettirsin ve kendi kendini siyasetten tasfiye etsin." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun kendini getirenlere dönüp bakmasını isteyen Bozdağ, şu görüşlere yer verdi:

"O elinde patlayan bombaları eline verenler, kendini getirenler çünkü artık Kılıçdaroğlu'nun gitmesini istiyorlar. Kaset operasyonunu yapan FETÖ ve onlarla işbirliği içerisinde olan baronlar ve karanlık güçler, Kılıçdaroğlu'nun son kullanma tarihinin dolduğuna karar vermiş durumdalar. Bu malzemeyle daha fazla bir fayda elde edemeyeceğini gördükleri için Kılıçdaroğlu'nu bir rezillikten öbür rezilliğe iterek, toplum içine çıkamaz hale getirmek istiyorlar."

- "Başka bir tartışmayla günü kurtarmaya çalışacak"

Kılıçdaroğlu'nun yarın başka belgeler açıklayacağına yönelik açıklamalar olduğuna işaret eden Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ne açıklayacak ben de merakla bekliyorum. Yine hangi yalancılığını ortaya koyacak hep beraber göreceğiz. Kılıçdaroğlu elinde patlayan Man Adası'nın bombalarından sonra konuyu değiştirip başka yeni bombalar ortaya koyarak bu sefer başka bir tartışmayla günü kurtarmaya çalışacaktır. Günü kurtarma şansın yoktur. Yalan üzere kurulan bir siyasetin CHP'ye de Kılıçdaroğlu'na da kimseye de bir faydası yoktur. O yüzden ben yarın ne söyleyeceklerini merak ediyorum ama bize hangi iftirayı atacağından değil, CHP'yi nasıl bir kez daha rezil, kepaze duruma düşüreceğinden dolayı... Yarın hep beraber göreceğiz."

- "Statü uluslararası anlaşmalarla bellidir"

ABD'nin bu hafta Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağına yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine ise Bozdağ, şöyle dedi:

"Kudüs'ün ve Harem-i Şerif'in statüsü uluslararası anlaşmalarla bellidir. Tarihi bir statüsü var ve Müslümanlar bakımından bir kutsiyeti var. Kudüs'ün bu statüsünü korumak, bölgedeki huzur ve barışı korumak bakımından tarihi öneme sahiptir. Eğer Kudüs'ün bu statüsünü, daha doğrusu uluslararası anlaşmalarla teminat ve koruma altına alınan bu statüsü kaldırılarak başka bir adım atılırsa bu büyük bir felaket olur. Bölgede oldukça kırılgan bir vaziyette devam eden barış sürecini tamamen yok eder ve bölgede yeni çatışmalara, yeni kavgalara, yeni huzursuzluklara yol açar. Bölgede hiç öngöremediğimiz ne zaman biteceğini bilemediğimiz olayların ortaya çıkmasına yol açabilir."

Bekir Bozdağ, bunun İsrail'e de başka ülkelere de bölgeye de faydası olmadığını belirterek, faydasız bu adımı atmanın, bölgeyi yeni bir felakete sürüklemek için yeni kapılar açmaktan başka bir işe yaramayacağını kaydetti.