Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Beşerin derdine dermandır Kur'an

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Bakın dünyanın haline. Bakın Kur'an ahlakıyla ahlaklanmayan, kendisini insan zanneden birilerinin oluşturduğu toplumlara. Görüyorsunuz işgalci, zalim, Siyonist topluluk nasıl bebekleri, çocukları, masumları, kadınları gözünü kırpmadan canavardan beter şekilde öldürüyor. Nasıl bombalıyor görüyorsunuz dünyanın gözü önünde. Beşerin derdine dermandır Kur'an" dedi.

1 Temmuz 2024 Pazartesi 16:08
Politika Haberleri

AA



Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Atakum Sanat Merkezi'nde yaz Kur'an kurslarının açılışı dolayısıyla düzenlenen törendeki konuşmasında, 81 ilde, 922 ilçede, 90 bin cami ve 30 bin civarındaki Kur'an kursunda yaz kurslarının başlayacağını söyledi.

Yurt içi ve yurt dışında kurslara katılan tüm öğrencilere ve öğreticilere başarı dileğinde bulunan Erbaş, "Allah Resulü Efendimiz 23 yıl boyunca, 40 yaşından 63 yaşına kadar önce Mekke'de 13 yıl, sonra Medine-i Münevvere'de 10 yıl insanları karanlıklardan aydınlığa Kur'an ile çıkarmak için büyük mücadele verdi. Yesrib'i, Medine-i Münevvere yapmanın yolu mektepten geçiyordu. O mektebi Mescid-i Nebevi'nin içinde kurdu. 'Suffe' diyoruz biz ona. Şehirlerin aydınlanmasının yolu mescitlerden, camilerden geçiyor. Camisiz şehir, kalpsiz bedene benzer." diye konuştu.

Allah Resulü'nün Yesrib'i aydınlanmış şehir yapmak için Mescid-i Nebevi'yi inşa ettiğini anlatan Erbaş, şöyle devam etti:

"Sadece namaz kılınıp girilip çıkılan bir yer olmasın diye onu mektebe dönüştürdü, okula dönüştürdü. Allah Resulü Efendimizin varisleri olarak ülkemizde 90 bin camimizi ilmin, irfanın, bilginin, hikmetin öğrenildiği yer olarak değerlendirmeye çalışırsak, gerçekten Peygamber Efendimizin yolunu takip etmiş sayılırız. 90 bin camimizin her biri yaz kurslarımızda bir mektep, suffe oluyor. Efendimiz 23 sene boyunca bu vazifesini yaptı. Sonra veda haccında, veda hutbesinde ashabına çeşitli vasiyetlerde bulundu. Vasiyetlerden birisi şuydu, 'Size iki şey bıraktım, iki şeyi emanet ettim. Bu iki şeye sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmazsınız. Onlardan bir tanesi Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim, diğeri de Resulünün sünneti'.

Kur'an'da Allah şöyle buyuruyor, 'Ey Muhammed, kitabı sana insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye indirdik'. Bizler Allah Resulü Efendimizin bu vasiyetini yerine getirmek üzere onun varisleri olarak yola çıktık. Diyanet İşleri Başkanlığı, Mescid-i Nebevi'nin şubesi, varisi. Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan bütün hocalarımız, ünvanı ne olursa olsun, hepimiz Peygamber Efendimizin varisleriyiz. Öğrencilerimiz, Kur'an kurslarına devam eden yavrularımız da suffe, Mescid-i Nebevi'nin içindeki o okulda eğitim gören binlerce talebenin varisleri. Aidiyetimizi tazeleyelim. Peygamberimize olan aidiyetimiz, suffeye olan aidiyetimiz, mektebe, mescide olan aidiyetimiz, ashaba olan aidiyetimiz bunları tazelememize vesile oluyor Kur'an kurslarımız, yaz kurslarımız."

Varisler olarak insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için çalıştıklarını dile getiren Erbaş, "Eğitimimizi, bilgi, hikmet, ilim, irfan için insanlar, gençler, çalışsınlar o yolda olsunlar diye buna layık olmaya çalışıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı işte böyle önemli bir kurum. Hocalarımız, 81 il müftümüz, 922 ilçe müftümüz, imamlarımız, müezzinlerimiz, Kur'an kursu öğretmenlerimiz, vaizlerimiz, yaz Kur'an kursunda görev alacak fahri öğreticilerimiz, ilahiyat fakültesi mezunu gençlerimiz, imam hatip lisesi mezunu hafız kardeşlerimiz yaz kurslarımızda görev alıyorlar. Onlar Peygamber Efendimizin bıraktığı yerden bu emaneti omuzlarına almış. Onun bizim için buyurduğu, 'Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim' hadisi doğrultusunda çocuklarımız, gençlerimizi en güzel şekilde Peygamber ahlakı ile yetiştirmek için yollara düşmüş kardeşlerimiz. Bütün hocalarımıza buradan selam olsun." diye konuştu.

Velilere seslenen Erbaş, yaz Kur'an kurslarının iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Camilerimiz, Kur'an kurslarımız çocuklarımızla şenlensin. Anne babalar olarak bir gün bu fani hayatımız son bulacak, Rabb'imize kavuşacağız. Hesabın kitabın kurulduğu gün önümüze amel defterimiz açılacak. Bize denecek ki, 'Oku bakalım amel defterini'. İşte o zaman kitabımızı okurken çocuklarımıza nasıl güzel, doğru yolu gösterdiğiniz, Kur'an-ı Kerim ile onları nasıl buluşturduğumuz amel defterimizde önümüze çıkacak." ifadelerini kullandı.

- "BEŞERİN DERDİNE DERMANDIR KUR'AN"

Erbaş, Kur'an ahlakıyla ahlaklanmayan dünyada birçok kötülüğün yaşandığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Bakın dünyanın haline. Bakın Kur'an ahlakıyla ahlaklanmayan, kendisini insan zanneden birilerinin oluşturduğu toplumlara. Görüyorsunuz işgalci, zalim, siyonist topluluk nasıl bebekleri, çocukları, masumları, kadınları gözünü kırpmadan canavardan beter şekilde öldürüyor. Nasıl bombalıyor görüyorsunuz dünyanın gözü önünde. Beşerin derdine dermandır Kur'an. Kur'an'dan ilhamla oluşan Müslümanın savaş hukukunda ne yazıyor? Askerler savaşmak zorunda kaldığında cephede sakın ha düşman tarafın kadınlarına dokunmayacaksın, çocuklarına dokunmayacaksın, masumlara dokunmayacaksın, mabetlere dokunmayacaksın, eli silahsız insanlara dokunmayacaksın, din adamlarına dokunmayacaksın. Merhamete bakar mısınız?

İslam medeniyeti, merhamet medeniyetidir. Yeşile dokunmayacaksın, hayvanlara dokunmayacaksın, ormanına, ağacına dokunmayacaksın. İslam hukukunun en önemli maddelerinden birisidir bu. Onun için dünyanın Kur'an'a, İslam'ın merhametine, Kur'an'ın merhametine ihtiyacı var. Peygamber Efendimizin merhametine ihtiyacı var dünyanın. Çocuklarımızın, gençlerimizin, toplumumuzun İslam'ın merhamet medeniyetine ihtiyacı var. Derdimiz, tasamız bu, amacımız bu. Çocuklarımız böyle bir medeniyetin değerleriyle yetişsin. Ülkemizde 19 milyon sadece öğrenci, üniversite öncesinde var. 9 milyon öğrenci üniversitelerimizde var. 28 milyon sadece öğrenci sayımız. Bunlara sahip çıkmamız lazım. Müslüman çocukların Müslüman merhametiyle İslam medeniyetinin değerleriyle yetişmesi lazım. Herkesin bu bilinçte, bu şuurda olması lazım. "

Herkesin bu konuda sorumluluğu olduğunu, idarecilerden anne babalara kadar herkesin çocuklara ve gençlere bu değerleri vermesi gerektiğinin altını çizen Erbaş, "Bütün öğretmenlerimiz, Peygamberimize aidiyet duyan her öğretmenimiz aynı zamanda onun varisidir. Okullarımızda seçmeli Kur'an dersleri, seçmeli Peygamber Efendimizin Hayatı dersleri, bu dersleri çocuklarımızın daha çok seçmesi için öğretmenlerimizin, idarecilerimizin mutlaka teşvik etmesi lazım." dedi.

Programda çocuklar ilahiler okudu, sunumlar gerçekleştirildi.

Törene Samsun Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nihat Soğuk, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, İl Müftüsü Seyfullah Çakır, daire müdürleri ve Kur'an kursu öğrencileri katıldı.