AA
Oktay, bir YouTube kanalında yayınlanan röportajında siyasi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti'nin 20 yılda yaptığı en büyük icraatın başında, topluma ve gençlere öz güven kazandırmasının yer aldığını belirten Oktay, dünyada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının ayrıcalık olduğu bir döneme gelindiğini söyledi.
Oktay, Türkiye Yüzyılı'nın bir üstyapı olduğunu ve onun altyapısının geçmişteki 20 yılda hazırlandığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bu altyapıyı oluşturmadan, güçlü iletişim altyapısını oluşturmadan, sizin ekonomik anlamda, toplumsal anlamda kalkınma şansınız yok. Sizin enerjiyle ilgili sorununuz varsa yani bu doğal gazdır, bu elektriktir veyahut bu başka bir şeydir. Sizin kalkınma veya bırakın Türkiye Yüzyılı'nı, geleceğe güvenle bakma şansınız yoktur. Türkiye, bu 20 yılda altyapı sorununu çözdü. Muhteşem bir kara yolu ve hava yolu ağıyla. Şimdi deniz yollarıyla buna girdi ve demir yolu ağını çok ciddi şekilde güçlendirmeye başladı. Ulusal anlamda da değil uluslararası anlamda. Yani dışarıdan gelen birisi bile baktığında hayran kalıyor, hayret ediyor ve şimdi müteahhitlerimize bakıyorsunuz dünyadaki en iyilerden, Çin'den sonra zannediyorum ikinci sırada. Şimdi bunu 20 yılda tamamlıyorsunuz. Yani gerideki 80 yılda yapılanın üzerine 20 yılda çok daha fazlasını koyuyorsunuz. Onun için diyoruz ki '20 yılda, 80 yılda yapılamayan yapıldı.' diye."
Türkiye'nin sahip olduğu sondaj ve sismik gemileriyle enerji alanında yerlileşme ve millileşme hamlesi yaptığına dikkati çeken Oktay, bu ruhla hareket edildiğinde Karadeniz'de doğal gazın, Gabar Dağı'nda petrolün ortaya çıkabildiğini ifade etti.
Oktay, Türkiye'nin diğer ülkelerle yürüttüğü ilişkiler sayesinde, dışa bağımlı olduğu enerji alanında bir enerji üssü olma yolunda ilerlediğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Uluslararası diplomaside de uluslararası alanda da güvenilirlik gerektiriyor. Recep Tayyip Erdoğan faktörü burada ortaya çıkıyor. Bunu sağlayan ne? Aslında diplomatik alanda kurulan ama lider diplomasisine dayalı, Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi kurduğu, ama aynı şekilde de kendisine olan güvenin oluşturduğu, ülkeye güvene dönüşen, ekiplerin de aynı yönde çalıştığı, bir ekip olarak da güven verdiği bir ortamda işte enerji üssü olarak size dönüyor."
Savunma sanayinde sağlanan başarının arkasında siyasi iradenin bulunduğunu dile getiren Oktay, Türkiye'nin hem bölgesinde hem dünyada kendisine rağmen senaryo yazan ve hayata geçirmeye çalışan yapılara, içerideki vesayete karşı yaptığı gibi dış vesayetlere de meydan okuma noktasına geldiğini ifade etti.
Oktay, Türkiye'nin bu kapasiteye ulaşmasında başkanlık sisteminin önemli bir rol oynadığını, bunun "tek adam" sistemi olmayıp çok ciddi bir istişare mekanizmasıyla çalıştığını ve Türkiye'nin bu sayede krizlere karşı daha esnek ve dinamik hale geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Şimdi bunun kaybedilme riskine baktığınızda bir altılı masa diye bir şey çıktı. Güya ümit vadeden şekilde çıktı. Toplumumuz, çok hızlı bir şekilde de gördü; bırakın topluma ümit olabilmeyi, kendisine umut olmaktan uzak, kendi sorunlarını konuşabilmekten dahi aciz bir yapı olduğu ortaya çıktı. Şimdi 6 tane vatandaşın, bir de görünür görünmez sağında solunda bir ton diğerlerini koyun, karar alması, hızlı karar alması ve bunu aynı kararlılıkla uygulayabilmesi mümkün mü? Yani gerektiği zaman Libya'ya girecek. Yani oradaki deniz yetki alanlarını netleştirecek. Aslında bu da bir meydan okumadır. Kime meydan okumadır, ses nereden geliyor oraya yaptığımızda? Rum'dan geliyor, Yunanistan'dan geliyor. Bunlar normal, çünkü işte kimin gelip kimi tebrik ettiğini görüyoruz değil mi? Dün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı Atina'nınki gelip tebrik ediyordu, 'Yanındayız kardeşim' diye. Kardeşliğin nerede olduğu belli, o yanında olan kardeşine söyle, Genelkurmay Başkanı'na söylesin, Bodrum'u arkasına alan resimler koymasın oraya. Bu tür fotoğraflara Türkiye müsaade etmez ve gereğini yapar. 'Ansızın geleceğiz' dediğinde Türkiye boş konuşmaz, söylerse yapar. Hele Recep Tayyip Erdoğan hiç boş konuşmaz. Dolayısıyla bu 6 kişinin, bu 8 kişinin, 7 kişinin, neyse sayıları artık kendileri de bilmiyor, daha bir cumhurbaşkanı adayını bile belirlemekten aciz olan bu yapı, cumhurbaşkanı adayı her kimse 'Bizim söylediğimize uymak zorunda' dedikleri bir kukla arıyorlar."
Togg projesinin muhteşem zamanlamayla hayata geçirildiğini belirten Oktay, elektrikli araçların cazibesinin arttığı bir dönemde, esasen bir "akıllı sistem" olan Togg'un her türlü otomasyon ve bilişim altyapısını içerdiğini, tıpkı akıllı telefonlar gibi güncellenip yeni fonksiyonlar kazanabileceğini ifade etti.