Kürtlerin umudu güvenli bölge

Terör örgütü YPG/PKK tarafından toprakları işgal edilen Suriyeli Türkmen, Arap ve Kürtler için güvenli bölge planı bir umut oldu. Ölümden kaçarak Türkiye’ye sığınan mülteci aileler evlerine kavuşabilmek için planın bir an önce hayata geçirilmesini istiyor.

17 Ocak 2019 Perşembe 07:00
Politika Haberleri

STAR / ANKARA



Türkiye’nin, Suriye’deki insanlık dramının sona erdirilmesi, Esat zulmünden kaçanlara insani yardım yapılabilmesi için önerdiği güvenli bölge, ABD Başkanı Trump tarafından da benimsendi. Suriye’deki iç savaşın etkilerini azaltmak, bölge insanının güvenlik ve insani yardım ihtiyacını karşılamak için 2013 yılında önerdiği güvenli bölge önerisi ilk Başkan Recep Tayyip Erdoğan’dan gelmişti. 14 bin 720 kilometrekare alanda oluşturulacak güvenli bölge yurtlarından teröristler tarafından zorla atılan 471 bin kişinin geri dönüşünü sağlayacak. 

REJİMİN BÖLGESİ DE VAR 

Söz konusu 32 kilometre derinlikte ve Türkiye-Suriye sınırında 460 kilometrelik içinde Rakka ve Haseke’nin kuzeyinde yer alan 8 ilçeyi kapsayacak. Bu hat batıdan doğuya Sırrin, Ayn İsa’nın kuzeyi, Suluk, Resulayn, Tel Temr’in kuzeyi, Derbesiye, Amude, Kamışlı, Verdiyye, Tel Hamis, Kahtaniyye, Yerubiyye ve Malikiye’den geçecek. Öte yandan 32 kilometrelik alanın fiziki olarak içinde kalan Haseke ilinin Kamışlı ilçe merkezinde, Beşar Esad rejimi varlık gösteriyor. Fırat Kalkanı Harekâtı sonrasında Suriye’nin Cerablus, El-Bab ve Azez ilçeleri güvenli bölge haline getirilmiş ve 117 bin 919 kişi ülkesine geri dönmüştü. Zeytin Dalı Harekâtı sonrasında ise 170 bin 290 kişi Suriye’ye dönmüştü. İki operasyon sonrasında 288 bin 209 Suriyeli anavatanlarına gitti. Şimdi yeniden gündeme gelen güvenli bölge ile birlikte çoğunluğu Kürt olmak üzere 471 bin Suriyeli topraklarına geri dönebilecek. 

471 BİN KİŞİYE UMUT OLDU

Terör örgütü YPG/PKK’nın baskıları sonucu Haseke bölgesinden 129 bin 995, Rakka bölgesinden 95 bin 250 ve Deyrizor bölgesinden 116 bin 768, Ayn El Arap’tan ise 128 bin 993  toplamda ise 471 bin 6 kişi Türkiye’ye sığındı. 

 Demografiye göre yönetim 

ASAM Uzmanı Dr. Eray Güçlüer, güvenli bölgeyi Star’a şu sözlerle değerlendirdi: İlk adımda YPG/PKK en az 40 kilometre derinlik kaybedecek. Türkiye, Afrin’deki gibi girecek ve teröristleri temizleyecek. Demografik oranlarına göre yerel yönetimler oluşturacak. Bu yerel yönetimlerin kolluk gücü, belediyesi, sağlık hizmetleri, eğitim hizmetleri olacak. Bir devlet aygıtının halka sağladığı bütün birimler olacak. Bunun garantörü de güçlü bir şekilde Türkiye olacak. Güvenli bölge ile göçler önlenecek, insani dramlar son bulacak. 

YPG/PKK DİNİ TAHRİF ETTİ 

Teröristlerin baskısından kaçarak Türkiye gelen Kürt din adamı Hasan “Eğer Kürtler, YPG/PKK’nın ele geçirdiği yerlerde rahat etmiş olsalardı, oradan göç etmezlerdi” dedi ve ekledi: Dini tahrif edip, ibadeti yasakladılar. 

Suriye’de yaşadıkları bölgeler terör örgütü YPG/PKK tarafından işgal edilen Kürtler, teröristlerin insanlık dışı muameleleri nedeniyle evlerine dönemiyor. Terör örgütü YPG/PKK’nın zulmü nedeniyle ülkelerinden göç etmek zorunda kalan binlerce Suriyeli Kürt aile, çareyi komşu ülke Türkiye’ye gelmekte buldu. İç savaş ve teröristlerin yaşattığı kötü günleri unutmaları için yıllardır Türkiye’de en iyi şekilde misafir edilen Suriyeliler, topraklarının terörden temizlenmesi için dua ediyor.      

TÜRKİYE SAHİP ÇIKTI 

Savaşın ilk gününden itibaren dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin komşu ülkenin vatandaşlarına kapılarını açarak misafirperverliğini gösteren Türkiye, terör ve savaş mağduru ailelere her türlü olanağı sağlıyor. Suriye’nin kuzeyindeki Haseke ilinde uzun yıllar medreselerde öğrenci yetiştiren Kürt din adamı Muhammed Mashar Hasan (57) da geldiği Şanlıurfa’da görevini hayırseverlerin desteğiyle sürdürmeye çalışıyor. Haliliye ilçesine bağlı Devteşti Mahallesi’nde İHH’nin desteğiyle eğitim merkezi açan Hasan, 100’e yakın yurttaşına İslam dinini en güzel şekilde öğretmeye çalışıyor. 

HERKESE DÜŞMANLAR 

Terör örgütü YPG/PKK’nın zulmü nedeniyle kendisi gibi birçok Suriyeli Kürt’ün Ayn el Arab, Rasulayn, Kamışlı gibi kentlerden göç ettiğini vurgulayan Hasan, şöyle devam etti: Kürtlerin adına konuşanlar, ‘Kürtleri koruyoruz’ diyenler aslında gerçeği söylemiyor. Eğer Kürtler, YPG/PKK’nın ele geçirdiği yerlerde rahat etmiş olsalardı, oradan göç etmezlerdi, evlerini bırakmazdı. İnsanlar doğup büyüdükleri, arazi ve evlerinin olduğu yerlerdeki zulümden kaçtılar çünkü YPG/PKK kendileri dışında kimseyi kabul etmiyor. Ne Kürtler ne Araplar ne de diğer milletler onlar için anlam ifade ediyor. Dindarlara zulmediyor, dini tahrif edip, ibadetleri yasaklıyorlar. Bu İslam’la bağdaşamaz. 

Türkiye’nin önerisi Suriyelilere umut oldu 

Güvenli bölge uygulamasının tekrar gündeme gelmesi de Türkiye’de kalan Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönüş için umutlanmasını sağladı. Suriyeliler, Türkiye öncülüğünde oluşturulacak güvenli bölgenin domino etkisi oluşturarak, ülkelerinin diğer bölgelerinde de huzur ve güven ortamının sağlanacağına inanıyor.  

HEDEF VATANA DÖNÜŞ 

Suriye Türkmenleri Derneği Başkanı Ekrem Dede, yaptığı açıklamada, vatandaşlarının Türkiye’de yıllardır en iyi şekilde misafir edildiğini söyledi. Türkiye’ye iç savaştan kaçan Suriyelilere kucak açmasından dolayı minnettar olduklarını vurgulayan Dede, ülkelerindeki savaşın sona ermesi için Türkiye’nin olağanüstü çaba gösterdiğini dile getirdi. Dede, Suriye’de oluşturulacak güvenli bölgenin birçok sığınmacının vatanına geri dönmesini sağlayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti: 

4 MİLYON SİVİL 

Eğer tampon bölge daha önce olmuş olsaydı, milyonlarca vatandaşımız şu an Türkiye’de olmayacaktı. Tampon bölge şimdi olursa da bizi vatanımıza daha yakın eder, topraklarımıza geri döneriz. Farklı ülkelerde gurbet yaşamaktan kurtulmuş oluruz. Ricamız konuşulan tampon bölgenin daha da genişletilmesi yönündedir. Biz vatanımıza dönmek istiyoruz. Türkiye’den ve uluslararası toplumdan ricamız, bir an önce tampon bölgenin kurulması için adım atılmasıdır. Eğer Fırat’ın doğusunda da tampon bölge oluşturulursa 4 milyon insanın çoğu o bölgelere döner. 

Lavrov: Türkiye’nin çıkarlarını gözeteceğiz 

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fırat’ın doğusunda oluşturulması gündeme gelen “güvenli bölge”ye ilişkin “Türkiye dahil Suriye’nin komşuları ve bölgedeki tüm tarafların güvenliğini ile çıkarlarını gözeteceğiz” dedi. Lavrov, başkent Moskova’da düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump’ın gündeme getirdiği ve Türkiye’nin ilk etapta olumlu baktığı güvenli bölge planına ilişkin soruları yanıtladı. Söz konusu plana ilişkin sürecin Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirten Sergey Lavrov “Bunların tümüne, Suriye’de rejimin toprak bütünlüğünü en kısa süre içerisinde sağlayacağı çerçeveden bakmak gerekiyor. Bu konu elbette Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sonraki müzakereler için geldiğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ele alınacak” diye konuştu. 

TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ 

Lavrov, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasının önemine işaret ederek “Ancak tekrar etmek isterim ki burada ana amaç, ABD, Türkiye ve Rusya dâhil BM’nin tüm üyeleri tarafından imzalanan Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması. Bu arada elbette Türkiye dâhil Suriye’nin komşuları ve bölgedeki tüm tarafların güvenliğini ve çıkarlarını gözeteceğiz” şeklinde konuştu.