Terör koridoruna balyoz vuruldu

Barış Pınarı Harekatı ile masada elini güçlendiren Türkiye’nin ABD ile vardığı mutabakat ilk günden sahaya yansıdı.

19 Ekim 2019 Cumartesi 07:00
Politika Haberleri

STAR ANKARA



Başkan Erdoğan ve ABD Başkanı Trump arasında yürütülen “liderler diplomasisi” sonrasında varılan mutabakat, Fırat’ın doğusunda kurulması planlanan terör koridoru projelerine adeta balyoz gibi indi. Türkiye ile ABD’nin önceki gün Ankara’da uzun süren görüşmeler sonrasında vardıkları anlaşmanın sahadaki yansımaları gelmeye başladı. Terör örgütü PKK/YPG, ilk gelen bilgilere göre Rasulayn ve Tel Abyad’daki ağır silahlarını ve mevzilerini tahrip ederek çekilmeye başladı. ABD’nin yazılı anlaşma ile taahhüt ettiği çekilme şartına terör örgütünün direnmesi zayıf bir ihtimal olarak görülüyor. 

KANTON HAYALİ SUYA DÜŞTÜ

Anlaşma ile Türkiye 2014 yılından itibaren dile getirdiği güvenli bölge oluşturma stratejisini adım adım elde etmiş oldu. Anlaşma ile DEAŞ terör örgütü ile mücadele ediyor görüntüsü veren PKK/YPG, hem rejim, hem ABD ve hem de Rusya ile kurduğu ilişkileri deşifre oldu. Terör örgütünün bu imajı da bizzat sahada yok edildi. Kanton kurma, devlet kurma hayalleri kuran örgüt, tek başına varlık gösteremeyip tekrar rejime entegre olma çabasını hızlandırdı. 

SOÇİ İÇİN ÖNEMLİ ADIM

Türkiye anlaşmayla, Rusya’nın garantörlüğündeki rejimin etkisine giren Münbiç-Kobani-Kamışlı için de önemli bir kazanım elde etti. Başkan Erdoğan’ın, 22 Ekim’de Soçi’de Rusya lideri Putin ile yapılacak müzakere öncesi Türkiye elini güçlendirmiş oldu. 

YA TEMİZLE YA DA TEMİZLERİZ

Terör örgütünün geçmişte Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı sonrasında rejim üniformaları giyerek operasyondan kurtulma çabaları artık sonuç vermeyecek. Türkiye, Rusya’ya güçlü ve etkin bir şekilde rejimin bölgeyi terör unsurlarından temizlemesi için “ya temizle, ya da temizleriz” diyebilecek. 

SDG PARÇALANMA SÜRECİNDE

Terör örgütü PKK/YPG’nin etkisi altındaki SDG bünyesinde Araplar da bulunuyor. Rejime karşı SDG saflarında yer alan Araplar, terör örgütünün tekrar rejimle iş tutması, ABD ve Rusya ile farklı ilişkiler geliştirmesinden rahatsızlıklarını açık ediyor. Yerel kaynaklardan gelen bilgilere göre, SDG içinde ağır kopuşlar başlayacak. 

ILIMLI MUHALEFET ÖZGÜVENLİ

Anlaşmanın bir diğer önemli kazanımını ise, rejime karşı mücadele yürüten ılımlı muhalefet önemli bir özgüven elde etmiş olması oluşturdu. Tüm bu yaşananlar sonrasında, Telabyad ve Rasulayn’da terör örgütünün baskısı nedeniyle Şanlıurfa’ya göç eden bölge halkı, tekrar topraklarına dönecek. Bu durum diğer bölgeler için de örnek oluşturacak. 

YENİ SURİYE’NİN ÖNÜ AÇILACAK

Suriye’nin kuzeyi terör unsurlarından temizlenmesi, bölge insanının topraklarına geri dönmelerinin başlaması ile birlikte Yeni Suriye tartışmalarının da önü açılacak. Bu ayın sonunda Cenevre’de gerçekleştirilecek olan yeni anayasa çalışmaları için de önemli bir motivasyon elde edilmiş oldu. 

TERÖR HAMİSİ ABD

Anlaşmayla, ABD’nin bölgedeki istikrarsızlık kaynağı olan terörün hamisi olduğu da tescillenmiş oldu. DEAŞ terör örgütü ile mücadele bahanesiyle “müttefik” ilan ettiği YPG, kısa süre önce bizzat ABD Başkanı Trump tarafından “DEAŞ’tan daha tehlikeli terör örgütü” ilan edildi. Ancak, Ankara’daki görüşmeler sırasında Amerikan tarafı sürekli terör örgütü PKK/YPG mensuplarıyla temas halinde kaldı. Başkan Yardımcısı Pence, terör örgütünün çekilmesinin garantisini bizzat ABD adına verdi. 

BÜTÜN DÜNYAYA MESAJ

Suriye Türkmen Meclisi Koordinatörü Cemil Doğaç İpek: Hem Suriye devrimi açısından, hem Suriyeli Türkmenler açısından bir kazanım olarak değerlendiriyoruz. Sözler tutulmazsa, kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu noktada kesinlikle geri adımımız yok. 

BİRLİKLER EMİR BEKLİYOR

Hamza Özel Kuvvetler Tümeni Komutanı Seyf Ebubekir Polat: 120 saatin sonunda verilen sözler yerine getirilmezse harekete geçmeye hazırız. Tüm birliklerimiz terörle mücadeleyi sürdürmek için emir bekliyor.

120 SAATİ BEKLEYECEĞİZ

Sultan Murat Tümeni Komutanı Fehim İsa: Türkiye’nin büyük bir başarı ve diplomatik zafer ile kabul ettirdiği ve ABD ile vardığı anlaşmayı önemsiyoruz. Tabii hem PKK’nın hem de arkasındaki güçlerin anlaşmalara uyma hususundaki sabıkalarını düşündüğümüzde bir taraftan da endişeliyiz. Biz anlaşmanın öngördüğü 120 saati bekleyeceğiz. Anlaşmaya uymazlarsa mücadelemizi sürdürürüz. Anlaşmaya uymazlarsa biz yolumuzdan dönmeyeceğiz.