Türkiye eğitimde sıçramanın eşiğinde

Başkan Erdoğan, 16 yıllık iktidarlarında atılan adımların meyvelerini vermeye başladığını belirterek bugün itibariyle Türkiye’nin eğitim ve öğretim alanında artık sıçrama yapacak konuma ulaştığını vurguladı. 

19 Eylül 2018 Çarşamba 07:00
Politika Haberleri


Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kabataş Lisesi’nde düzenlenen 2018-2019 eğitim öğretim yılı açılış törenine katılarak öğrencilere seslendi. Erdoğan, 2018-2019 eğitim-öğretim yılının yeni bir doğuşun, yeni bir şahlanışın arefesinde olan Türkiye’nin daha büyük atılımlara imza atmasına vesile olacağını belirterek, yeni yönetim modeli sayesinde etkinliği ve sorun çözme kapasitesi artan bakanlıkların bu dönemde hayata geçirecekleri reform ve çalışmalarla Türkiye’nin önünde yeni ufuklar açacağını anlattı.      

VİZYON VE CESARET İŞİ

Yeni ve büyük Türkiye’nin mimarlarının, öğretmenlerin maharetli ellerinden bu salondan ve bu sınıflardan, bu okullardan yetişeceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz  eğitim ve öğretimi bütünleştirmek suretiyle geleceğe yürüyeceğiz. Sadece öğretim, ama pratiği yok, eksik... Onun için teoriyle pratiği birleştirmek suretiyle geleceğe yürümemiz lazım.”

2002’de göreve geldiklerinde Türkiye’nin eğitim, sağlık, adalet, emniyet olan 4 sütun üzerinde yükseleceğini söylediklerini hatırlatan Erdoğan “Son 16 yılda büyük adımlar attık. Eğitimde reformlara imza atmak sadece vizyon değil aynı zamanda cesaret işidir” dedi. 

KIŞKIRTMALARA PRİM VERMEDİK

Erdoğan, asla “Böyle gelmiş böyle gider” kolaycılığına kapılmadıklarına vurgu yaparak, kimi güç odaklarının hışmını üzerlerine çekme pahasına bu alanda köklü reformlar gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Erdoğan eğitimde hayata geçirdikleri tüm politikalarda belli kesimler tarafından sürekli engellenmek istendiğini vurgulayarak “Fatih projesinden seçmeli derslere, imam hatiplerin orta kısımlarının açılmasından 4+4+4 sistemine karşı attığımız her adım anlamsız bir inatla, bir dirençle karşılaştı. Bu direnç eğitim öğretim konusunu, ideolojik çekişmelerinin aracı haline getiren çevrelerden geldi. Meseleye ideolojik, at gözlüğüyle bakan çevrelerin kışkırtmalarına prim vermeden reform çalışmalarımızı devam ettirdik” diye konuştu. Şu anda Kabataş’ta konuşmasına rağmen tüm Türkiye’nin kendisini dinlediğini belirten Erdoğan “Türkiye’de de elinde satırla dolaşan gençlik değil, elinde bilgisayarıyla kitabıyla kalemiyle dolaşan bir gençlik olarak karşımda sizi görüyorum” dedi. 

ULUSLARARASI KUŞATMA 

“Bugünü ıskalamadan geleceğin şartlarına göre evlatlarımızı hazırlamanın yollarını aramalıyız” diyen Erdoğan “Eğitim-öğretim sistemimizi çocuklarımıza özgüven, atılım ruhu aşılayacak, pergelin bir ayağını değerlerimize ve ülkemize sabitleyip, diğer ayağıyla tüm dünyayı dolaşacak şekilde inşa etmeliyiz” ifadesini kullandı. Erdoğan şunları söyledi: Bugün sınıflarımızdaki temel sorun dikkat ve konsantrasyon eksikliğidir. Evlatlarımızın çoğu bedenen sınıftalar ancak zihnen başka yerdeler. Zira çok ciddi bir uluslararası kuşatma altındayız. Bu durumu değiştirecek, öğrencilerimizin sınıfa, derse, okuldaki aktivitelere ilgisini en üst düzeye çıkaracak yenilikleri süratle uygulamaya koymalıyız. Özellikle mesleki eğitimle iş hayatını birleştirecek projelere ivme kazandırmamız önem arz ediyor.

TEORİ VE PRATİK OLACAK

Erdoğan meslek liselerini çok önemsediğini anlatarak Organize Sanayi Bölgeleri’nde açılan meslek liselerinin önemine de vurgu yaptı. Erdoğan “Yarım gün orada teoriyi alır sonra belli de bir ücretle gelir oradaki fabrikada üretime katılır” dedi. Erdoğan 16 yılda altyapı konusunda atılan adımların meyvelerini vermeye başladığını belirterek bugün itibariyle Türkiye’nin eğitim ve öğretim alanında artık sıçrama yapacak, yeni bir hamle gerçekleştirecek konuma ulaştığını vurguladı. 

BAŞKANDAN ÖĞRENCİLERE HAYAT DERSİ

Başkan Erdoğan, öğrencilere çeşitli tavsiyelerde de bulunarak şunları söyledi: “Öğrenmek emek ister, disiplin ister, aşk, tutku, fedakarlık ister. Özellikle sabır ve sebat olmadan hedeflerimize ulaşmamız mümkün değildir. Mermeri delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir, aynı noktaya vuruşudur. Sabrı, belki küçük bir karıncanın mücadelesinden öğreneceksiniz. Vefayı, uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınızın size sarılışından öğreneceksiniz. Açlığı, sokaktaki bir yoksulun ekmeği tutuşundan öğreneceksiniz. Emeği, güneşin altında çalışan bir işçinin alın terinden öğreneceksiniz. Vatan sevgisini, Suriyeli bir muhacir çocuğun gözlerinden öğreneceksiniz. Kahramanlığı, Ömer Halisdemir gibi yiğitlerin cesaretinden öğreneceksiniz. Özveriyi, terör örgütünün kalleşçe şehit ettiği Aybüke öğretmenin fedakarlığından öğreneceksiniz. Coşkuyu, arkadaşlarınızla birlikte gittiğiniz bir futbol maçında öğreneceksiniz. Hasreti, annenizle bir süre ayrı kaldığınızda öğreneceksiniz. Kurumuş bir dere yatağından susuzluğu, kafeste çırpınan bir kuştan özgürlüğü öğreneceksiniz. Maviyi, gözyüzünden, kırmızıyı, gülden, sarıyı, ekinlerden, yeşilin güzelliğini Karadeniz’in uçsuz bucaksız ormanlarından öğreneceksiniz. Misafirperverliği bir Anadolu köylüsünün yüce gönüllüğünden öğreneceksiniz. Kimi zaman bir kitaptan, kimi zaman hikmetli bir sözden, kimi zaman da bir dostunuzun bakışlarından pek çok şey öğreneceksiniz.”

YANLIZ ANNE, BABA VE ÖĞRETMEN ELİ ÖPÜLÜR

Başkan Erdoğan okul bahçesinde öğrencilerle fotoğraf çektirdi, çay içerek, söylenen “Beraber yürüdük biz bu yolarda”şarkısına da eşlik etti. Elini öpmeye çalışan bir öğretmene izin vermeyen Erdoğan, “Yalnızca annenizin, babanızın ve öğretmeninizin elini öpün. Ben elimi öptürmem” dedi. 

KÜLLERİNDEN DOĞAN MİLLET

Başkan Erdoğan’a okul müdürü Selman Küçük ve iki öğrenci, okulun arşivinde bulunan, Çanakkale Cephesi’ne katılması için bir öğretmenin 17 yaşındaki  öğrencisi için yazdığı tasdikname ve not belgesini hediye etti. Erdoğan, kendisine belge verilirken salondaki öğrencilere, “Bildiğiniz gibi Çanakkale Savaşı’nda 14 yaşında erkek ve kız öğrencilerimiz bu savaşa katılıyor. Bu millet böyle bir millet, bu millet küllerinden doğan bir millettir. İşte ben sizde de bunu görüyorum” dedi. Erdoğan, okul bahçesinde sohbet ettiği öğrencilerle fotoğraf çektirdi.