'Türkiye ne alacağına kendisi karar verir'

NATO Parlamenter Asamblesi (PA) Başkanı Madeleine Moon, Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemi almasının kendi kararı olduğunu belirterek, “Türkiye ne alacağı ile ilgili kararı kendisi verir” dedi.

16 Nisan 2019 Salı 07:00
Politika Haberleri


Antalya’da 12-14 Nisan tarihlerinde düzenlenen ve önceki gün sona eren NATO PA 99. Rose-Roth Semineri ve Akdeniz Orta Doğu Özel Grubu Ortak Toplantısı’na katılan NATO Parlamenter Asamblesi (PA) Başkanı Madeleine Moon, Türkiye’nin  Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alması ve Türkiye’nin NATO’da üstlendiği rol hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’yi güçlü ve aktif bir NATO müttefiki olarak tanımlayan Moon, “Türkiye, çok kritik olaylarda ve süreçlerde önemli roller üstleniyor. Afganistan, Irak ve Kosova’daki rolünü buna örnek gösterebiliriz. Türkiye, NATO için sorumluluk alabilen, güçlü ve sağlam bir müttefik” dedi. 

NATO’NUN TARZI DEĞİLDİR 

Moon, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, Türkiye’nin S-400 almasının kendi kararı olduğu açıklamasına dikkati çekerek, “Sekreter Stoltenberg haklı. Türkiye ne alacağı ile ilgili kararı kendisi verir. Aynı şekilde her NATO üyesi ülkenin satın aldığı şey o devletin kararıdır. NATO, kimseye ne alacağını ya da ne yapacağını söylemez. Bu NATO’nun çalışma tarzı değildir ama her tercihin bir sonucu olduğunu da bilmek gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin S-400 tercihinin NATO sistemlerinin güvenliği ve F-35’ler ile entegrasyonu konusunda risk içerdiğini aktaran Moon, “Ben bir siyasetçiyim, teknisyen ya da mühendis değilim,Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştüğümüzde ‘Bu işi uzmanlarına bırakalım.’ dedik fakat şunu ifade etmeliyim ki, Türkiye istediği her şeyi alma hakkına sahip. Türkiye, Suriye’de yaşanan insanlık dramını üstlendi. Suriyelilere yaptığı yardımların ve kriz sürecinde aldığı sorumluluğun değerli bir örnek” diye konuştu. ‘Türkiye, Suriyelileri yalnızca güvenli alanlarda misafir etmiyor, aynı zamanda onları şehirlere ve sosyal hayata dahil ediyor’ diyen Moon, şöyle devam etti: “Bu çabaların çok önemli olduğunu düşünüyorum. En nihayetinde insanlar bir gün evlerine dönecekler ancak dönecek insanların çocuklarının eğitime ve kendisini güven içerisinde hissetmeye ihtiyacı var. Gelecek nesil Suriye’de yeni bir ülke ve gelecek inşa edecek yani Türkiye gelecekteki Suriye için çok kıymetli bir temel inşa ediyor.” 

SAHİP OLMA HAKLARI VARDIR 

NATO PA Başkan Yardımcısı Franklin Van Kappen de NATO’nun en önemli üyelerinden birisi olan ve Avrupa ile Orta Doğu arasındaki ilişkilerde köprü vazifesi gören Türkiye’nin NATO’nun parçası olmasından büyük memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Kappen, Türk ordusunun NATO’nun ikinci büyük ordusu olduğunun altını çizerek, “Bu nedenle Türkiye’nin NATO’nun bir parçası olmasından mutluluk duyuyoruz ve öyle kalmasını istiyoruz. Türkiye’yi yanımızda tutmak istiyoruz” diye konuştu.

S-400’ün füze menzili 400 km

Rusya’nın Türkiye’ye göndermeye hazırlandığı S-400’lerin füze menzili 400 kilometre, radar menzili ise 600 kilometre. Türkiye, Rusya’dan S-400 alımı konusunda gereken anlaşmayı gerçekleştirdi ve temmuz ayında ilk sevkiyatın yapılması bekleniyor. Bu süreçte, ABD ile Türkiye arasında gerginlik yaşanıyor. ABD, Türkiye’yi S-400 alması halinde yaptırım uygulamakla tehdit ediyor. Son günlerde ise S-400’leri yetersiz göstermek amacıyla bir iddia ortaya atıldı. S-400’lerin menzilinin 250 kilometre olduğu söylendi. Ancak Rus Haber Ajansı Kommersant, Türkiye’nin tedarik edeceği S-400 sisteminin füze menzilinin, 250 kilometre değil 380-400 kilometre olacağını açıkladı. S-400, 600 kilometre öteden tehlikeyi tespit edebiliyor. 400 kilometrede ise vurabiliyor. 

Bakan Akar, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile birlikte ABD”nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ile sohbet etti.

TEHDİTLER MÜTTEFİKLİK RUHUNA AYKIRI

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ile Amerikan Türk Konseyi (ATC) tarafından bu yıl 37’ncisi düzenlenen TAİK-ATC Ortak Yıllık Konferansı’nın açılış oturumunda konuştu. Akar, ABD ile yaşanan S-400 krizine ilişkin, “Tehditler, ultimatomlar ve süre vermeler yapıcı değil, ayrıca müttefiklik ruhuna da aykırı” ifadesini kullandı. Suriye’deki muhtemel güvenli bölgeye ilişkin ise ABD’nin Türkiye’nin güvenlik endişelerine cevap vermesi gerektiğini belirten Akar, iki ülke yetkililerinin bunun üzerine çalıştıklarını söyledi. ABD ile Türkiye arasında ortak değer ve menfaatlere dayalı, güçlü, kapsamlı ve stratejik bir ortaklık söz konusu olduğuna dikkati çeken Akar, “İlişkilerimizdeki iniş-çıkışlara ve bazen de keskin fikir ayrılıklarına rağmen geçmişte birçok zorluğun üstesinden geldiğimizi unutmayalım” diye konuştu. 

TÜRKİYE'DEN NATO ÜYELERİNE ÇAĞRI

İslam terör dini değildir

TBMM NATO PA Türk Delegasyonu Başkanı Osman Aşkın Bak, toplantıda vurgulanan önemli hususların başında İslam dininin terörle bağdaştırılmaması konusu geldiğini belirtti.  Bak, “Uluslararası alanlarda ve NATO bünyesinde hazırlanan raporlarda ‘İslami terörizm’ ifadesi kullanılıyor. Özellikle bazı lobiler bunu böyle tanımlamaya çalışıyor ki ‘bu iş Müslümanların üzerine kalsın’ diye. Böyle bir algı oluşturulmak isteniyor. Biz de bu tür toplantılarda terörizmin dininin olmadığını, terör eylemini yapan kişinin Hristiyan da Müslüman da ya da diğer din mensuplarından olabileceğini ifade ediyoruz. İslam’ın terörizmle tanımlamaya devam edildiği takdirde yanlış bir yaklaşımın ortaya çıkacak. ‘İslami terörizm’ ifadesi kullanılmasına şiddetle karşı çıkıyoruz” dedi.