Başkan Erdoğan, Swissotel Bosphorus’ta İslam İşbirliği Teşkilatı Bölgesindeki Kızılay ve Kızılhaç Ulusal Dernekleri İşbirliği Ağı Kuruluş Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, yaptığı konuşmada, bu yıl 150. kuruluş yıl dönümünü idrak eden Türk Kızılay ile 100. yılını kutlayan Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu’nu tebrik etti. Bundan 1,5 asır önce mazlum ve mağdurların yardım çığlığına cevap vermek için harekete geçen Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin tüm kurucularına Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, Dr. Besim Ömer’den Celal Muhtar’a, Safiye Hüseyin Elbi’den Yusuf Akçura’ya kadar fedakarlıkları, gayretleriyle Kızılay’ın gönüllerde taht kurmasını sağlayan iyilik neferlerini hürmetle yad ettiğini dile getirdi.
ŞÜKRANLARINI SUNDU
YARDIM ÇALIŞMALARI
Başkan Erdoğan, “Bölgede yaşanan çatışmalar, krizler ve felaketlerin devlet adamları olarak kendileri kadar insani yardım çalışması yapanları da etkiledi. Dünyanın neresinde olursa olsun insanların dara düşünce gözlerinin ilk Kızılay ve Kızılhaç bayraklarını arıyor. Çoğu zaman resmi kurumlardan önce ihtiyaç sahiplerinin yardımına Kızılay ve Kızılhaç’ın görevlilerinin koşuyor. Uzmanlaşmış kurumsal yapılarıyla Kızılay ve Kızılhaç’ın kriz anlarında, kıtlık, açlık ve felaket dönemlerinde çok önemli bir hizmetler verdi. Bu kurumların yürüttüğü insani yardım çalışmaları kimi zaman hak ettiği takdiri, ilgi ve desteği görmedi, görevlerini yaparken ne tür sıkıntılar yaşadıkları ve ne tür badireler atlattıklarının yeteri kadar bilinmedi” dedi.
ENGELLERE RAĞMEN
Bu kurumların bir çuval unu, bir kutu bebek mamasını ve temizlik malzemesini muhtaçlara götürebilmek için neleri göze alındıkları ve ne tür engellerle karşılaştıklarının maalesef yeterince anlaşılamadığını ifade eden Erdoğan, “Elbette insani yardım çalışmaları dünyalık bir menfaat gözetilmeden, çıkar ve gelecek hesabı yapılmadan yürütülen işlerdir. Kişi profesyonel de olsa, bu işi meslek olarak da yapsa insani yardım özünde bir gönüllülük faaliyetidir. İnsanın insana karşı bir sorumluluk duygusu olmadan bu iş yapılmaz, onca risk göze alınmaz. Bu açıdan insani yardım görevlilerine günümüzün iyilik neferleri, gönül erleri olarak bakıyorum” diye konuştu.
MADDİYAT VE ÇIKARLAR
Erdoğan, “İnsan hayatının giderek değersiz hale geldiği, her şeyin maddiyatla, çıkarla anlamlandırıldığı bugünün dünyasında insani yardım görevlilerinin fedakarlığın sembolü oldu. Buradaki her bir kardeşimin de yaptığı vazifesinin ulviliğine mütenasip bir şekilde çalışmalarını yürüttüğüne inanıyorum. Zira hayır, hasenat ve yardım işlerinde itimat ve güven her şeydir” şeklinde konuştu.
Fırat’ın doğusu huzura kavuşacak
İslam dünyasının çoğu kendi topraklarında vuku bulan krizlerle etkili bir mücadele yürütemediğini belirten Başkan Erdoğan şunları söyledi: “Suriye’de 1 milyon insanın hayatını kaybetmesine, 12 milyon Suriyelinin evini terk etmesine neden olan zulüm ülkemizin çabalarıyla bir nebze hafiflemiştir. Astana görüşmeleriyle Suriye’de kalıcı çözüm için mesafeler alındı. Bugün Suriye’de DEAŞ varlığı neredeyse kalmadı, mevcutlarının da terör örgütü YPG’ye meşruiyet kazandırmak için bırakıldığını gayet iyi biliyoruz. DEAŞ ortaya çıkışında belli güçlerin bölgedeki emellerine hizmet eden bir piyon olduğu ortaya çıkmıştı. Sivilleri katletmişti. Aynı dönemde terör örgütü Türkiye’yi hedef alarak birçok kanlı eyleme imza atmıştı. Batılı devletler, bu örgüt kendi topraklarında terör faaliyetine giriştiğinde farkına varmıştır.
Sırf DEAŞ’la mücadele ediyor diye çocukları silahlandıran, camileri, okulları yıkan kanlı çeteye binlerce TIR silah gönderilmiştir. PKK/YPG, DEAŞ’lı teröristlerin silahlarıyla Rakka’dan çıkmasına izin vermiştir. En vahimi YPG/PYD terör örgütü tarafından bir kısım DEAŞ’lının ülkemize karşı eğitilmesi, silahlanmasıdır. Fırat’ın doğusunu çok yakında emniyete, huzura kavuşturacağız. Sahada askeri güçlerle temasımızı sürdürüyoruz. Olumlu istişareler gerçekleştirdik. Diplomasiyi yürütürken bir sonrası için hazırlıkları tamamladık. İlk aşamada ülkemizde yaşayan 4 milyon Suriyeli kendi evlerine dönebilecekleri güvenli bölgeler oluşturmayı hedefliyoruz. Azez, Cerablus, Afrin gibi yerlere geri dönüş yaptı. Tesis edeceğimiz güvenli bölgeyle bu sayının milyonları geçeceğine inanıyorum.”