Namazı büyük bir emir bilmeli, ilk vaktinde, cemaatle ve tadil-i erkân ile kılmalı. Yani rükû ve secdelerde, kavmede (rükûdan kalktığımızda) ve celsede (iki secde arasında) bütün uzuvlarımız tam oturmalı hareketsiz kalmalı. Sükûn ve vakar korunmalı. Peygamber Efendimiz (s.a.v) rükû ve secdelerini tam yapmayan birini gördü. “Namazlarını böyle kıldığın için, Muhammed’in (aleyhissalâtü vesselam) dininden başka bir dinde ölmekten korkmuyor musun” buyurdular.