DHA
Vücudun en çok enerji ihtiyacı olan iki sistemin bağışıklık ve sindirim sistemi olduğunu hatırlatan Dyt. Merve Öz, iki sistemin aynı anda çalışmasının çok da mümkün olmadığını, sindirimi durdurmanın bağışıklığı aktive ettiğini söyledi.
Ramazan ayı içerisinde de sahurla iftar arasında geçen sürede bağışıklık sisteminin aktive olacağını fakat vücudun strese girmemesi için mutlaka sahura kalkılması gerektiğinin altını çizen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi'nden Uzman Diyetisyen, Uzman Klinik Psikolog Merve Öz şöyle konuştu:
"Sahura kalkılmadığında yaşanan uzun süre açlık nedeniyle vücut strese gireceğinden, bu durum bağışıklığın düşmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle Ramazan ayını; iftar, iftarla sahur arasında 1 ara öğün ve sahur olmak üzere 2 ana, 1 ara öğün ile geçirmekte fayda var."
Sahurda mümkün olduğunca tüm besin öğelerini içerecek bir sofraya oturulması gerektiğini söyleyen Dyt. Merve Öz, "Besleyici bir çorba, yumurta, peynir, zeytin, yeşillik, salatalık, domates ideal olacaktır. Yulaf/siyez ezmesi severler sahurda bu seçeneği değerlendirebilirler. Fakat en güzel protein kaynaklarından biri olan yumurta, yulaf/siyez ezmesinin yanında tüketilmeli" dedi.
Güçlü bir bağışıklık sistemi için su olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Tüm vücut sistemlerinin çalışması için suyun gerekli olduğunun altını çizen Dyt. Merve Öz, "Su, toksinlerin vücuttan atılmasına, besinlerin hücrelerimize taşınmasına, bakterilerin ve virüslerin etkisiz hale gelmesine yardımcı olur. Bu nedenle Ramazan ayı boyunca iftarla sahur arasında yeterli miktarda su içmeye çalışın. Bununla birlikte yeterli su alınmadığında, çay ve kahve de vücuttan su atımını hızlandıracağı için vücuda zarar verebilir. Ramazan ayı boyunca olabildiğince çay ve kahve tüketiminizi azaltıp daha çok su tüketmekte fayda var" diye konuştu.
Meyvelerde bolca bulunan antioksidan moleküllerin hücre hasarını önlemeye yardımcı olarak bağışıklık sistemini güçlendirdiğini hatırlatan Dyt. Merve Öz, şu bilgileri verdi:
"Meyvelerde bulunan yüksek lif oranı sindirim sisteminin çalışmasını kolaylaştırarak bağırsaklarda bulunan yararlı bakteriler için uygun ortam oluşturur. Bağırsaktaki yararlı bakterilerimizin sayısı ne kadar fazla ise bağışıklığımız da bir o kadar güçlü olur."
Kefirin içeriğinde bulunan probiyotikler sayesinde kefirin bağışıklık güçlendiren çok belirgin bir etkisi olduğunu anlatan Dyt. Merve Öz, "Bağırsak florasını düzenleyen kefir, ramazan ayında yaşanan konstipasyon (kabızlık) probleminin giderilmesine de yardımcı olur. Ayrıca kefirin glisemik indeksinin düşük olması ve yüksek protein içeriği ile midede uzun süre kalarak tokluk hissi sağlanabilir" ifadelerini kullandı.
Orucu açarken yiyecekleri sınırlandırmak her ne kadar zor olsa da sağlıklı bir Ramazan geçirmek ve elbette kilo almamak için bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatan Dyt. Merve Öz şunları anlattı:
"Orucu açıp çorbanızı yedikten sonra 15 dakika ara verin. Daha sonra ana yemeğe geçin. Beynimize doyma sinyali 20 dakika sonra gittiği için iftarda yemek öncesi ara vermek, yavaş yemeği sağladığı gibi porsiyon kontrolünü de kolaylaştırır. Ayrıca başlangıcı çorbayla yapmak doyma hissinin başlamasını ve kan şekerinin ani yükselmesine engel olacaktır. Ayrıca iftarda ana yemeğinizin yanına mutlaka salata yapın. Salata mide hacmini doldurarak kalorili yiyeceklerden çok yemenizi engelleyecektir. Ayrıca salatadan alacağınız lif bağırsak tembelliğinizi rahatlatacaktır."
Fazla kilo, kalp rahatsızlığı ve diyabet dâhil olmak üzere birçok hastalık için risk oluşturduğu için ideal kiloda olan kişilerin kilolarını korumak, kilo fazlası olan bireylerin de fazlalıklarından kurtulmak için Ramazan ayı boyunca fazla karbonhidratlı ve yağlı beslenmemeye dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen Merve Öz, "Sahurda ve iftarda kızartma ve hamur işi tüketilmemelidir. En kaliteli karbonhidrat ekmek olduğundan pilav, makarna, bulgur pilavı ve pide yerine ekmek tüketilmelidir. Pide, beyaz undan hazırlandığından, kan şekerinde ani artışa neden olmaktadır. Ayrıca lezzeti nedeni ile sınırları aşmanıza neden olduğundan, pide yerine tam buğday, siyez, tam tahıllı ekmeği tüketilmelidir. Tatlı yerine ise mevsim meyveleri tercih edilmelidir" dedi.
Bağışıklık sisteminin güçlü kalmasını sağlayan en önemli unsurlardan birinin de egzersiz olduğunu hatırlatan Dyt. Merve Öz, "Düzenli yapılan egzersiz hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımızı destekleyerek bağışıklığımızı güçlendirmektedir. Engel bir durum yoksa kendinizi çok yormadan her gün 30 dakika yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin" önerisinde bulundu.