AA
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 aşılarının insan genetiğini değiştirdiğine, kısırlığa ve saç dökülmesine yol açtığına ilişkin sosyal medyada gerçeği yansıtmayan iddialar olduğuna dikkati çekti.
Vatandaşların bunlara itibar etmemesi gerektiğini vurgulayan Balık, "Özellikle 'acil kullanım onayı' verilerek uygulanmaya başlanan aşılar, normal ruhsat sürecine göre sağlık otoriteleri tarafından çok daha yakından yan etki takibine alınır. Aşılarda yan etki takibi zaten çok sıkı şekilde yapılır. Dünya genelinde 2 milyardan fazla kişiye Kovid-19 aşısı uygulandı ve tüm ülkelerin sağlık otoriteleri aşının yan etkilerini yakından izliyorlar. 2 milyar kişide hiçbir şekilde kısırlık, saç dökülmesi gibi bir yan etki görülmedi." bilgisini paylaştı.
"Aşılar kısırlığa yol açsaydı, sperm sayısında azalma, testosteron düzeyinde düşme gibi bulgular olurdu ama kısırlıkla ilgili hiçbir bulgu gözlemlenmedi. Ama bu bulgular, hastalığı geçirenlerin bir kısmında tespit edildi. Aşıların ne hayvan deneylerinde ne Faz-1, Faz-2, Faz-3 çalışmalarında ne de dünya genelindeki yaygın kullanımında kısırlık belirtisine rastlandı. Zaten teorik olarak da böyle bir şeyin olması mümkün değil."
Bir aşı veya ilacın hayvan deneylerinde, üreme organlarına etkisinin de araştırıldığına dikkati çeken Balık, "Kovid-19 aşılarının hayvan deneylerinde kısırlıkla alakalı en ufak bir risk görülmedi, bu konuda en ufak bulgu yok. Ama Kovid-19'u özellikle orta ve ağır düzeyde geçiren kişilerin bir kısmında kalıcı kısırlık olabileceğiyle ilgili çok sayıda bilimsel araştırma yayımlandı. Yani kısırlıktan korkanlar aşı olmaktan değil, Kovid-19 geçirmekten endişe etsin. Kovid-19 geçirmemek için de aşı olmak gerekiyor." uyarılarında bulundu.
Prof. Dr. İsmail Balık, Kovid-19 aşılarının insan genetiğini değiştirebileceğine ilişkin iddiaların da gerçekle örtüşmediğini ve bilimsellikten uzak olduğunu dile getirerek, "Aşıların insan genetiğini değiştirmesi mümkün değil. Aşıların hücre DNA'sıyla hiçbir etkileşimi yok." dedi.
Sosyal medyada kaynağı olmayan bilgilere itibar edilmemesi ve paylaşılmaması gerektiğinin altını çizen Balık, "Aşıyla ilgili yanlış bilgileri paylaşarak, kişileri negatif etkileyebilirsiniz. Bir kişiyi bile olumsuz etkileseniz, o kişi aşı olmaktan vazgeçerse belki de o kişinin Kovid-19'a yakalanmasına ve ölümüne sebebiyet verebilirsiniz. İnsanlar, yanlış bilgileri paylaşırken, bilmeden bir kişinin ölümüne sebebiyet verecek davranışta bulunuyor." ifadelerini kullandı.
Balık, toplumsal bağışıklama için yaz aylarında yapılacak hızlı aşılamanın önemine işaret ederek, "Günde 700 bin-1 milyon kişiyi aşılamamız durumunda sonbahara rahat gireriz. Kovid-19 salgınını bitirmek için aşı elimizdeki tek silah. Toplumsal bağışıklama için nüfusun yüzde 60-70'ini aşılamamız gerekiyor. Şu an bu orana çok uzağız. O yüzden sırası gelenlerin vakit kaybetmeden aşı olması salgını bitirmemiz ve normal hayata dönebilmemiz için büyük önem taşıyor." değerlendirmesinde bulundu.