DHA
Sivrisinek ısırıklarının bazı kişilerde şiddetli seyredebileceğini ifade eden Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Tuğba Doruk, "Çocuklar, daha önceden benzer sivrisinek türüyle karşılaşmamış yetişkinler, bağışıklık sistemi hastalıkları olanlar risk altındadır. Şiddetli reaksiyon gösteren kişilerde ürtiker (kurdeşen), yüksek ateş görülebilir; lenf bezleri şişebilir" diye konuştu.
Sivrisineklerin kan emerek beslenen, yaklaşırken vızıltılı sesleriyle kolayca tanınan, ince uzun bacaklı böcekler olduğunu belirten Uzm. Dr. Tuğba Doruk, "Sivrisinekler doğru bilinenin aksine kışın da hangi evrede olursa olsun yaşayabilir. Geceleri sivrisinekler çoğu zaman görünmezler ve yalnızca tipik vızıltılarıyla kendilerini belli ederler. Sadece dişi sivrisinekler yumurta üretebilmek için kan emmek zorundadır ve insanları ısırırlar" ifadelerini kullandı.
Sivrisineklerin bir insanı ısırırken ağzındaki özelleşmiş bir organ olan hortumlarını kullanarak cildi deldiğini ve kan emme sırasında salyalarını cildin içine bıraktığını ifade eden Uzm. Dr. Doruk, şunları söyledi:
"İnsan vücudu için yabancı proteinler içeren bu salyaya karşı savunma amaçlı şişlik ve kaşıntıyla sonuçlanan bir reaksiyon meydana gelir. Bazı kişilerde bu reaksiyon çok hafif seyrederken çoğunda bu reaksiyon yanma-ağrının eşlik ettiği ödemli kızarık şişliklerle daha şiddetli seyredebilir. Sivrisinek ısırığından birkaç dakika sonra kırmızı bir kabarıklık meydana gelir, birinci günün sonunda birkaç veya çok sayıda şiddetli kaşıntıya neden olan koyu kırmızı şişlik ortaya çıkabilir. Hatta bazılarının üzerinde su kabarcıkları gelişebilir. Rengi koyulaşanlarda morarmaya benzer bir renk gözlenir."
Sivrisineklerin kan taşıdıkları için dünyadaki farklı bölgelere göre çeşitli hastalıkları bulaştırma riskleri olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Doruk, "Seyahat eden kişilerin, seyahat öncesi mutlaka o bölgeye ait endemik hastalıkların güncel bilgileri içeren siteleri (Hastalık Kontrol Merkezi, Dünya Sağlık Örgütü) kontrol etmesi önerilir" dedi. Uzm. Dr. Doruk, sineklerden insanlara bulaşabilecek virüsleri Dang Humması, Zika, Sarı Humma, Chikungunya Ateşi ve Batı Nil Virüsü olarak sıraladı.
Covid-19'un sinek ısırığı ile bulaşabildiğine dair veri olmadığına da dikkat çeken Uzman Dr. Doruk, "Birkaç çalışmada sivrisineğin dolaşımında SARS Cov-2'nin üreyemediği gösterilmiştir. Kan yoluyla bulaşan bir hastalık olmasına rağmen HIV/AIDS de sivrisinek ısırığı ile bulaşmaz" dedi.
Kaşıntılı şişlikler çok yaygınsa, evde uygulanan tedavilere yanıt alınamıyorsa, belirtiler ve genel sağlık durumu giderek kötüleşiyorsa, ısırık bölgesindeki kızarıklık sınırı giderek genişliyor ve üzerinde ısı
artışı meydana gelmişse kişinin mikrop kapmış olabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Tuğba Doruk, bu durumda mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirtti.
Sivrisinek ısırıklarının tedavisi hakkında da önerilerde bulunan Uzm. Dr. Doruk, "Sivrisinek ısırığından etkilenen bölge sabunlu suyla yıkanıp durulanır. Soğuk suya batırılmış havluyla kompres yapılır. Karbonatlı su uygulaması kaşıntıyı hafifletebilir. Antihistaminik içeren bazı reçetesiz kremler uygulama etiketine bakarak kullanılabilir" dedi.
Uzm. Dr. Doruk, sivrisinek ısırıklarından korunmak için neler yapılabileceğini şöyle sıraladı:
"Çevre Koruma Ajansı (EPA) tescilli etiketi olan böcek-sinek kovucular uygulayabilirsiniz.
Böcek kovucular cilde uygulanabildiği gibi iç-dış mekânlarda kullanılan mekânsal kovucular da tercih edilebilir (difüzörler, elektrikli bobinler vs.). Cilde sürülen sinek kovucuların içinde yer alan EPA onaylı bazı ürünler; kedi nanesi yağı, Sitronella yağı, limon okaliptus yağı, picaridin/Icaridindir."
Uzm. Dr. Doruk, sinek kovucuları cilde uygularken dikkat edilecek noktalar hakkında ise şunları söyledi:
"Güneş koruyucu sürülecekse, cilde önce güneş koruyucu sonra sinek kovucu kullanılmalıdır.
Sinek kovucuların uygulama sıklığı ambalajlarının üzerinde belirtilir (sivrisinekler için 4 saatte 1 gibi). Sinek kovucuyu cildinize kıyafet altından uygulamayın. Göz ve ağız çevresine uygulamayın, kulak çevresine ise az miktarda sürün. Yüze asla direkt uygulama yapmayın. Önce ellerinize sürüp, ellerinizle yüzünüze yedirin. Hiçbir zaman bütünlüğü bozulmuş (yara, kesik, sıyrık v.b.) cilde uygulama yapmayın. Kapalı ve havalandırmanın kısıtlı olduğu alanlarda püskürtme yapmayın. Püskürterek uygularken ürünü kesinlikle solumayın. Gıdaların yakınında uygulama yapmayın."
Çocuklara sinek kovucu sprey uygularken de dikkat edilmesi gereken bazı kurallar olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Doruk, "Çocuklar ellerini ağızlarına ve gözlerine sık götürdüklerinden ürünün etiketinde çocuklara uygulanabilir olduğu yazmalı ve EPA onaylı olmalı. 3 yaşın altındaki çocuklara bazı Limon okaliptüs yağı çeşitleri kullanılmamalıdır. DEET'nin (N,N-dietil-m-toluamid) maddesi) toksik olduğu belirtilmekle beraber bazı ürünlerde onayı vardır ve dikkat edilmelidir. Dış mekândan dönüldükten sonra mutlaka kıyafetler ve cilt arındırılmalıdır. Etiketinde belirtilmediği sürece insan için üretilmiş ürünler hayvanlara uygulanmamalıdır. Fiziksel aktivite/terleme, suya maruz kalma, hava sıcaklığı ile kovucuların etkinlikleri azalabilir" açıklamasında bulundu.
Kıyafet seçiminde uzun kollu gömlekler ve pantolonların tercih edilebileceğini belirten Uzm. Dr. Doruk, "Bazen ince kıyafetlerin üzerinden de sivrisinekler cildi ısırabilir. Bu nedenle permetrinle kaplanmış cibinlikler ve kıyafetler kullanın. Cibinliklerin WHOPES onaylı olmasına dikkat edin. Yıkanan veya güneş ışığına maruz bırakılan cibinliklerdeki permetrinin koruyuculuğu kaybolur" dedi.
Sivrisinek ısırıklarına karşı ev ilaçlarının etkili olduklarına dair bir kanıt olmadığını ifade eden Uzm. Dr. Doruk, Tiamin, sarımsak, vanilya özü, kokulu parfümler kullanılmaması gerektiğini vurguladı. Uzm. Dr. Doruk, her kişinin sivrisinek ısırıklarına farklı seviyelerde duyarlılık gösterebileceğinin altını çizdi.