TRT Haber
İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF) gözler her ne kadar uçaklar, tanklar, insansız hava araçları ve deniz platformları gibi dev işlerde olsa da aslında güvenlik güçlerinin ihtiyaçları doğrultusunda küçük ama çok kritik çalışmalar da dikkat çekiyor...
Bu ürünlerden biri de BİTES imzası taşıyan Keçi isimli robot köpek... Bu konsept her ne kadar 'yeni' olmasa da son dönemlerde bu tür robotik platformların harp sahasında üstlendiği kritik roller giderek artıyor. Türk savunma sanayii de bizzat ilgili güvenlik kurumlarının taleplerine göre geliştirdiği sistemlerle ihtiyaçlara çözüm üretiyor.
BİTES Genel Müdürü Uğur Coşkun, platformla ilgili bilgiler paylaşırken önce ilginç bir detaydan bahsediyor... Bugüne kadar kimi insansız araçların palet ya da tekerlekli yapılarda olduğunu anımsatıyor ve yaptıkları testlerde bu türün aslında Türkiye'nin coğrafi özelliklerine pek de uygun olmadığı sonucuna ulaştıklarını anlatıyor.
Söz konusu denemelerde en olumlu sonuçları dört bacaklı sistemlerde aldıklarını söylüyor Coşkun ve Keçi'yi de buna göre dizayn ettiklerinden bahsediyor. Dört bacaklı yapısı Keçi'yi sarp arazilerde, kayalıklarda ya da en zorlu dağlık bölgelerde dahi görevini başarıyla tamamlayan bir oyuncuya dönüştürüyor.
Bu tür platformların birden fazla görevi üstlenebildiğini biliyoruz... Keçi'nin sahip olduğu imkan ve kabiliyetleri soruyoruz Uğur Coşkun'a... Keçi'nin anlık 80 kilogram taşıma kapasitesi olduğuna dikkat çekiyor. Eğer üzerine 25 kilogramlık bir faydalı yük yüklerseniz Keçi bunu iki saat boyunca istediğiniz noktaya götürebiliyor.
Keçi'nin su ve çamurun içinde rahatlıkla yol alabildiğini belirtiyor Coşkun ve "Karşılaştığı kimi diğer coğrafi engelleri de aşabilecek bir üründen bahsediyoruz. Otonom bir robot köpek olarak tanımladığımız Keçi'yi sahadaki güvenlik güçlerimizle beraber çalışabilecek bir hale getireceğiz. Keçi, askerimizin bir nevi 'kol arkadaşı' olacak" diyor.
Keçi'nin en dikkat çeken özelliklerinden biri de sahip olduğu 360 derece görüntü kapasiteli kamerası... Uğur Coşkun, Keçi'nin üzerinde bir sim kart bulunduğunu ve yine BİTES imzalı olan ATOK sistemi üzerinden gördüğü her şeyi anlık olarak güvenlik birimlerine aktardığını anlatıyor.
Keçi'nin tek bir kişi tarafından dahi kolaylıkla kontrol edilebilen bir ürün olduğuna dikkat çeken Coşkun, sözlerini şöyle tamamlıyor:
"Askeri birliğimiz bölgeye intikal ettiğinde Keçi kendisine verilen emirlere uyacak ve istenilen yere gidecek. Birliğin ihtiyacı olan keşfi yapacak. Bir malzemenin iki nokta arasında taşınması gerekiyorsa bu görevi de yerine getirecek.
Mehmetçik için en zorlu alanlardan biri de terör örgütüne ait mağaralar. Keçi, burada da görev yapacak ve mağara operasyonlarında da önemli roller üstlenecek.
Keçi kendisinden istenilen görev tiplerine göre programlayabileceğimiz bir platform. Bu haliyle oldukça esnek bir yapısı var. Keçi'yi ortaya çıkarırken kullandığımız kasa ve içindeki sistemler tüm testlerimizi geçti. Otonom kabiliyetlerini de her geçen gün daha çok geliştiriyoruz. Talep gelmesi halinde 6 ay içinde istenilen özelliklerde bir Keçi'yi ilgili kuruma teslim edebilecek noktadayız."