Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçılar Birliği tarafından düzenlenen ‘Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı’ Antalya’da başladı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve sektörün önde gelen şirket temsilcilerinin katıldığı konferansta, savunma sanayinin geleceği masaya yatırıldı.
AR-GE ÇOK ÖNEMLİ
Demir, Türk savunma sanayisi ürünlerini, alanda gösterdikleri performansla diğer ülkelere çok rahat tanıtabildiklerini vurgulayarak, “Türkiye’nin belirli ürünleri ya da alt sistemlerinin dünyada en iyi veya en iyiler arasında olduğunu çok net göstermemiz gerekiyor. Bu konuda teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarına odaklanmamız ve sonuç almamız gerekiyor. 1-2 alanda en iyiler arasında olmak diğer alanlardaki algıyı da değiştirecektir. Bu bakımdan teknoloji, Ar-Ge yol haritamızda belirli konuların üzerinde durup, o konularda sektör olarak toptan bir seferberlikle en iyi olmanın yollarını bulmamız gerekiyor” dedi.
ENTELLEKTÜEL OLMALIYIZ
Yılın 10 ayında en fazla ihracat yapılan savunma ve havacılık ürün grubunun uçak ve helikopterler aksam ve parçaları olduğu bilgisini veren Demir, “Türkiye’de iyi performans gösteren, dünya pazarlarında önemli yer bulmasını beklediğimiz ürünlerimizin bu listeye bir an önce girmesi gerekiyor. Bu da etkin bir pazarlama stratejisi ortaya koymamız gerektiğini gösteriyor. Bir şirketin tek başına çabasının bunda yeterli olmayacağının altını çizmek istiyorum. Önümüzdeki 5 yıllık stratejide ülkeler bazında hangi ürünlerin öne çıkarılacağını enine boyuna tartışmak, parça yapımından bir adım öteye geçerek tasarım aşamasında projelere girip entelektüel kabiliyetleri de işin içine katmamız gerekiyor” diye konuştu.
Hedef 2023 yılında 10.2 milyar $ ihracat
Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayisindeki 2023 ihracat hedefinin 10.2 milyar dolar olduğunu anımsatan Demir, şunları kaydetti: “Buralara erişmek için oyun değiştirici yeni yöntemler, yaklaşımlar koymak gerekiyor. Henüz platform ihracatına giremedik. Bu alana girdiğimizde, bu alanda önümüzü tıkaması muhtemel bazı kısıtları kaldırdığımızda ki önümüzdeki 3-4 yılın amacı olmalı, o zaman bu rakamların çok agresif şekilde büyüyebileceğini düşünüyorum. Gayretimizi çok daha artırmamız, bazı parametreleri değiştirerek 2,5-3 misli değişim sağlamamız gerekiyor. Şu andaki gidişatı değiştirecek bir ivme gerekiyor. Bunu sağlamanın yolu da ülke bazında ortaya koyacağımız bazı tedbirler olacaktır. Bu da sadece sektörün yapabileceği şeyler değil. Çeşitli teşvik, kredi mekanizmaları, uluslararası ilişkilerde geliştirilecek yöntemler, devlet başkanları seviyesinde ziyaretlerde gündeme getirilecek konular, siyasi analizler gibi bir dizi parametre var.”
10 yaşındaki çocuktan daha hızlı koşuyoruz
Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş de Türk savunma sanayisinin son 10 yılda büyük bir atağa kalktığını, ivme kazandığını hem ekonomik hem de teknolojik başarılar elde ettiğini aktardı. Türkiye’nin bulunduğu coğrafyadaki fiziki ve ekonomik tehditlere karşı savunma sanayisinin büyük önem taşıdığını belirten Aliş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu alana verdiği önemin savunma sanayisini çok farklı noktaya getirdiğini vurguladı. Savunma sanayisinin ihracatta sağladığı başarıya değinen Aliş, “Türkiye’nin 28 sektörü var. Türk savunma sanayi bu sektörler içinde en büyük artış oranına sahiptir. Savunma sanayinin son 6 yılda ihracatta yakaladığı artış oranı yüzde 61.3, sadece son 12 aydaki artış oranı yüzde 37.5’tir. 10 yıla evvel yeni doğmuş bebekken, şimdi 10 yaşındaki çocuktan daha hızlı koşuyoruz demektir.”