Türkiye'de ilk, dünyada ikinci! 200 bin dolarlık ürünü Türkler üretti

Türkiye'nin yerli "nano helikopteri" "Nanoalp" devlet desteğiyle ihracata uçtu, 5 ülkeyle imzalar atıldı. 100 gramlık "Nanoalp"in yabancı muadilinin ihracat değeri ise 200 bin dolar.

13 Aralık 2025 Cumartesi 11:25
Savunma Haberleri

AA



Türk firmanın ürettiği "nano" sınıf insansız helikopter "Nanoalp", keşif ve istihbaratta güvenlik birimlerinin işini kolaylaştırırken sahip olduğu yüksek teknoloji ve muadillerine göre sunduğu fiyat avantajıyla ihracat kapılarını açtı.

Uludoğan Savunma Sanayi Teknoloji AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Seyfeddin Cevdet Uludoğan, AA muhabirine, Teknopark İstanbul çatısı altında "TÜBİTAK 1501 Sanayi AR-GE Projeleri Destekleme Programı" desteğiyle "insansız nano helikopter" geliştirdiklerini söyledi.

Teknopark İstanbul'un Yüksek Teknoloji Fonundan da yatırım katkısı aldıklarını vurgulayan Uludoğan, bunun üretim ve ihracat süreçlerini olağanüstü hızlandırdığını bildirdi.

Uludoğan, yüzde 60 yerlilikle üretim yaptıklarını ancak bir yıl içinde oranı yüzde 96 seviyesine çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti.

Ürettikleri cihazın oldukça yüksek teknoloji ürünü olduğunu dile getiren Seyfeddin Cevdet Uludoğan, şöyle konuştu:

"Bu sınıftaki ihtiyacın isterleri helikopter mekaniğiyle çözülüyor. Siz dar alanda yüksek kaldırma kapasitesi ve düşük ses ve devir istiyorsunuz. 200 gramın altında, 25 santimden daha ufak olan İHA gruplarına 'nano' deniyor. Bu sınıftaki helikopterler keşif ve istihbarat amaçlı kullanılıyor. Biz bu sınıfta üretim yapan Türkiye'de ilk, dünyada ikinci firma olma özelliğini taşıyoruz. Ürünün muadilinden farkı tam otonom olarak uçabilmesi, yüksek yerlilik oranı, çok sessiz uçması, sensör füzyonu kullanması ve taşıma kapasitesinin muadilinden daha fazla olması."

- TAM OTONOM ÇALIŞIYOR

Uludoğan, 100 gram olan ürünün 350 grama kadar yük taşıyabildiğine dikkati çekerek bu özelliği sayesinde bina içi operasyonlarda el bombası ya da C4 gibi patlayıcıları taşıyıp operasyonel birliklerin elini kuvvetlendirdiğini anlattı.

Cihazın özellikle kara kuvvetlerinin elini rahatlatacağına işaret eden Uludoğan, şu bilgiyi verdi:

"Aynı platform üzerinden hem keşif-istihbarat hem de kamikaze saldırısı yapabiliyorsunuz. Pervane yavaş dönüyor, bu nedenle daha sessiz uçabiliyor. Muadil ürünü 10-15 metreden fark ederken bizim ürünümüz 3 metreye kadar yanınıza girse sesini duyamazsınız. Kapalı, kısıtlı alanlarda, bina içi, mağara ya da orman gibi alanlarda görünmeden görebiliyor, havada normal dronlara göre 2 katı daha fazla kalabiliyor. Cihazımız bir bina içinde, GPS'nin çekmediği bir ortamda ya da 'jammer' gibi karıştırmaların olduğu ortamlarda üzerindeki kamera ve sensörleri kullanarak önceden tanımlanmış görevi tam otonom şekilde tek başına yerine getirebiliyor. Söz konusu özellik, ürünü bu alanda rakipsiz kılıyor."

- 5 ÜLKEYLE İMZALAR ATILDI

Bu helikopterin yabancı muadilinin "arı dron" olarak bilindiğini belirten Uludoğan, bunun pahalı olduğunu ve zaman zaman ithalatta ambargoya takılmak gibi sıkıntılar yaşanabildiğini anlattı.

Seyfeddin Cevdet Uludoğan, nano helikopteri Türk ordusunun ihtiyaçlarına cevap vermek ve kritik teknolojilerde dışa bağımlılığı azaltmak için özel olarak geliştirdikleri ifade ederek, şöyle konuştu:

"İlk ihracatı Birleşik Arap Emirlikleri'ne yaptık, 4 ülkeyle de anlaşma imzaladık ve üretim sürecine başladık. Ayrıca, Güney Kore, Malezya, Endonezya ve Orta Doğu ülkelerinden talepler aldık. Yoğun olarak talepler gelmeye başladı. AR-GE sürecinden satış ve ticarileşmeye kadar bunları 2 yıl gibi kısa bir sürede başarıyla tamamladık."

Bu 100 gramlık ürünün yabancı muadilinin ihracat değerinin 200 bin dolar olduğunu belirten Uludoğan, "Yani kilogram başına değeri 2 milyon dolarlık yüksek teknoloji ürünü. Bizim geliştirdiğimiz 'Nanoalp' nano insansız helikopter platformu ise eşdeğer operasyonel kabiliyeti korurken maliyet açısından yüzde 50'ye varan avantaj sağlıyor." dedi.

Seyfeddin Cevdet Uludoğan, Türkiye'nin askeri keşif, istihbarat ve arama kurtarma görevlerinde ihtiyaç duyduğu nano sınıf insansız helikopter kapasitesinin yıllık pazar büyüklüğünün 100-150 milyon dolar seviyesine ulaştığını ifade ederek sözlerini şöyle bitirdi:

"Nanoalp ile bu alanda dışa bağımlılığı azaltarak yerli ve milli bir çözüm sunuyoruz. Böylece ülkemize yalnızca yüksek teknoloji katma değeri kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda milyonlarca dolarlık kaynağın yurt içinde kalmasına da katkıda bulunuyoruz. Hedefimiz, bu gibi yüksek katma değerli ve teknolojili ürünler üretip, önce ülkemizin ihtiyaçlarını, sonra global pazardaki ihtiyaçları gidererek, ülkemize dört koldan katkı vermek."