Burak Çolo
3 kez olimpiyat şampiyonu, 5 kez dünya şampiyonu, 10 kez Avrupa şampiyonu olmuş, 52 kg, 54 kg ve 56 kg'da 20'den fazla dünya rekoru kıran "Dinamo" lakaplı milli halterci Halil Mutlu sessizliğini STAR’a bozdu. Mutlu'yla Türkiye’deki halterin düşüş sebebini, halter ile ilgili çalışmalarını ve sporcu yetiştirmede Türkiye’nin ne gibi problemler yaşadığını konuştuk.
BAŞARILI SPORCULAR CAMİA DIŞINDA BIRAKILDI
Türkiye’de 2004 itibariyle halterde başarının yavaş yavaş aşağı doğru inmeye başladığını belirten diyen Halil Mutlu. “Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi elimizdeki yetişmiş, tecrübeli sporculara yeteri kadar değer verilmemesi. 2000’li yıllardan sonra sporu bırakan arkadaşlarımız, bunun içinde halter haricindeki branşlar da geçerli olmak üzere, başarılı tüm sporcular camia dışında bırakıldı. Ben de camia dışarısında bırakılmak istenilen isimlerden bir tanesiyim. Spor yöneticileri camia dışarısından gelince onlar sizi bir şekilde dışlıyorlar, çünkü varlığımızdan rahatsız oluyorlar. Kucaklayıcı değiller, bizi bu düşünceye iten kendileri” diye konuştu.
SPORCU YAPMAK AYRI SPORCU YETİŞTİRMEK AYRI
Sporcu yetiştirmenin önemine değinen Mutlu, “Bir camiayı yönetmeniz için o camiayı çok iyi tanımanız lazım. Sporcunun kendisini ve aile profilini iyi bilmek lazım. Çocukların dilinden iyi anlamak gerek. Futbolla; halteri, güreşi bir tutmamak lazım. Bir sporcu adayı çok güçlü diye halterci olacak diye bir kaide yok. Örneğin, 'en hızlı koşanı atlet yapalım' demek yanlıştır. Sporcu yetiştirirken hedefleri birer birer koymak gerek. Biz gençlerin önüne şampiyonluk diye bir hedef koyarsak gençler hata yapar.” dedi.
Ülke olarak yeteneklerin yerinde bulunmaya gayret edilmediğini vurgulayan Mutlu, “Ne kadar lisanslı sporcumuz varsa o kadar başarılıyız diye adlandırıyoruz. Bu doğru değil. Atletizimci, güreşçi, halterci olacak yetenekteki çocuklarımızı başka branşlarda lisanslı sporcu sayısı azalmasın diye çalışma yaparsak doğru olmaz. Sporcu yapmak ayrı sporcu yetiştirmek ayrı. Şampiyon yetiştirmek apayrı. Sporcuları yeteneğine göre branşlara ayırmak ve onları hedef doğrultusunda adım adım geliştirmeliyiz. Geliştirmek içinde en önemlisi acele etmemek, gençlerimize zaman vermektir” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE HALTER FEDERASYONU BAŞKANLIĞINA TALİBİM
Halil Mutlu şu sözlerle Halter Federasyonu’na başkan adaylığını açıkladı:
“2004’ten bu yana halterde bir takım sıkıntıların yaşandığını görüyorum. 2012’den bu yana da çalışmalarımızı sunuyoruz. Bu camia hepimizin camiası. Ben camiamız için kimler neler yapar ona bakıyorum. Halterin bu noktaya gelmesinden üzüntülü olduğum içinde ben de mücadelemi 'daha iyi nasıl yapılır' diye sürdürüyorum.
Sporcuyken hayallerim vardı. Artık hedeflerim var. Er ve ya geç Halter Federasyonu Başkanlığı'na gelerek camiama en iyi şekilde hizmet etmek, camiama camia gibi davranıp dışlamayan, kucaklayan bir yönetim sunmak istiyorum. Biz haltere çok şey borçluyuz. 2012’de merhum Naim Süleymanoğlu’yla aynı yönetim listesiyle adaylığımızı koymuştuk. Bizi uygun görmediler, seçimleri kaybettik.
Koronavirüs nedeniyle olimpiyatlar 2021’e ertelendi. Bizim beklentimiz Halter Federasyonu seçimlerinin 2020 bitmeden yapılması. En doğru kararı Gençlik ve Spor Bakanlığı verecek. Biz bu yolda çalışmalarımızı sürdürüyoruz, hiçbir zaman vazgeçmiş değiliz. Yolumuza devam ediyoruz, camiamızın desteğiyle ben de bu seçimlerde başkanlığa talibim.”
"ÇOCUKLARIMIN HEYECANI BİZE DE YANSIYOR"
Günlük ve aile yaşantısında neler yaptığını açıklayan Mutlu, “Spordan uzak kalsam da spor yapmayı bırakmadım. Halter salonuna gidip sporumu yapıyorum. Pandemi öncesi, üniversitelerde konferanslara katılıyordum, seminerler veriyordum. Gençleri spora yönlendirmek çok önemli. Pandemi araya girince maalesef ara vermek durumunda kaldık. Spor hayatımız boyunca bizimle beraber olacak” diye konuştu.
Çocuklarını da spora teşvik eden Mutlu. “Eşim eski milli cimnastik sporcusu. 2 erkek çocuğumdan birisi 13, diğeri 15 yaşında olmak üzere sporun içerisindeler. Her ikisi de eskrime gidiyorlar. Benim için yabancı ama çok sevdiğim bir branş. Çocuklarımın heyecanı bize de yansıyor. Dolayısıyla başarıdan ziyade sporda mutlu olabilecekleri yolda ilerlemelerini isterim. 'Anne babası gibi başarılı olacak mı?' sorularıyla karşılaşıyorum. Spora başarılı değil, mutlu olabilmek için, sporcu olabilmek için başlamıştım, çocuklarım da aynı şekilde. Çünkü sporcu olmak şampiyon olmaktan daha zordur” dedi.
star.com.tr / Burak Çolo