Kazı çalışmalarını yerinde inceleyen Çınar Kaymakamı İsmail Şanlı yaptığı açıklamada, Zerzevan Kalesi'nden bakıldığında Diyarbakır ve Mardin'i görmenin mümkün olduğunu söyledi.
Kalenin tarih boyunca kentin doğu yakasında son doğal savunma hatlarıyla güçlendirildiğini bildiren Şanlı, Diyarbakır'a geçecek orduların önce burayı fethetmesi gerektiğini aktardı.
Şanlı, Diyarbakır'ın tarihi kadar eski olan kalede 4 yıldır kazı çalışmalarının yapıldığına işaret ederek, "Bu tarihi eseri gün yüzüne çıkarmayı hedefliyoruz. Her sene kalede bulunan yeni bir eser tarihe ışık tutuyor. Bölge turizmi ve ekonomisine uzun vadede değer katacak çok önemli bir kazıya ev sahipliği yapıyoruz." dedi.
"TERÖRÜN GÖLGELEMESİNE İZİN VERMEDİK"
Kazı çalışmalarının hem tarihe ışık tuttuğunu hem de kente ciddi manada değer kattığını anlatan Şanlı, hafta sonları kaleyi çok sayıda ziyaretçinin gezme fırsatı bulduğunu aktardı.
Bölgede teröre yönelik operasyonların sürdüğünü, bu süreçte de kazı çalışmalarını devam ettirdiklerine dikkati çeken Şanlı, "Kazı çalışmalarını terörün gölgelemesine müsaade etmedik." ifadesini kullandı.
Şanlı, güvenlik güçlerinin desteğiyle kazı çalışmalarının yıllarca sürdüğünü dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bölgedeki terör operasyonlarının nihayete erip, insanların kendilerini huzur içerisinde görmesinin etkilerini burada görüyoruz. Terör geriledikçe, teröre karşı başarımız pekiştikçe bölge ekonomisini turizm eliyle güçlendirme imkanı bulacağız. Bölgemizi ve ülkemizi, terörden kurtaracağız. Terör yaşam alanı bulmadıkça, insanlar istihdam, huzur bularak güven içerisinde seyahat etme imkanı yakalamakta."
ROMANIN DOĞU SINIRINDAKİ TEK MİTHRAS TAPINAĞI
Kazı başkanı Dicle Üniversitesi (DÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aytaç Coşkun, bu yıl ki kazılarda günümüzden bin 700 yıl önce yer altında inşa edilen Mithras tapınağını bulduklarını söyledi.
Bunun, Roma'nın doğu sınırındaki tek Mithras tapınağı olduğunu düşündüklerini ifade eden Coşkun, bu yönüyle tapınağın çok önemli olduğunu vurguladı.
ROMALI ASKERLER ARASINDA YAYGIN BİR GİZEM DİNİ
Coşkun, Mithras'ın Romalı askerler üzerinde yaygın bir gizem dini olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bu dini yaşayanlar dışarıya kapalı bir topluluktan oluşuyor. Çünkü ayinleri tamamen gizli ve dışarıya hiçbir şekilde bu ayinler açıklanmıyor. Mithras hem güneş tanrısı hem de anlaşmayı temsil ediyor. Genelde tapınaklar yerin altına inşa ediliyor. Bulunan tapınağın doğu kısmında üç niş görüyoruz. Nişlerin birinde çok düzgün bir şekilde yapılmış su çanağı yer alıyor. Yer kısmında ise bir havuz yapılmış. Mithras ayinlerinde suyun çok etkin kullanıldığını ve yaklaşık 40 kişinin buradaki ayinlere katıldığını biliyoruz."
Hristiyanlığın gelmesiyle birlikte Mithras dininin etkisini kaybettiğini anlatan Coşkun, bu dinin en yaygın olduğu dönemin, ulaştıkları tapınağın inşası dönemi olduğunu dile getirdi.
HEM YER ALTINDA HEM YER ÜSTÜNDE ŞEHİRLER VAR
Coşkun, tapınağın genişliğinin 35 metrekare, yüksekliğinin 2,5 metre olduğunu belirterek, tapınakların yerin altında inşa edilmesi bakımından genellikle çok büyük yapılar olmadığını kaydetti.
"Kaledeki kazılar, bölgenin Roma dönemindeki tarihinin aydınlatılması açısından oldukça önemli. Kalenin hem bölge tarihine hem de turizmine önemli etkileri olacaktır." diyen Coşkun, kilit noktada bulunduğu için yapılarda fazla bozulma olmadığını, kalede hem yerin altında hem de üstünde bir şehir bulunduğunu aktardı.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemil Alp ise bu kazılar sonucu bulunan eserler sayesinde geçmişe dair verilerin elde edildiğini ifade ederek, bölgede bu eserlerin ortaya çıkarılmasıyla turizm patlaması yaşanacağını düşündüklerini belirtti.
ZERZEVAN KALESİ
Askeri yerleşim antik yol güzergahında, 124 metre yükseklikteki kayalık bir tepenin üzerine kurulan Zerzevan Kalesi, Amida ile Dara arasında stratejik bir noktada yer alıyor. Yerleşim konumu itibariyle bütün vadiye hakim, antik ticaret yolu üzerinde, geniş bir alanı kontrol altında tutan, stratejik bir Roma sınır garnizonu olan kale aynı zamanda Roma-Sasani arasındaki büyük mücadelelere de sahne oldu.
Roma'daki ismi "Samachi" olan yerleşimin ilk inşa edildiği dönem kesin olmamakla birlikte devam eden kazılar ile kesin sonuçlara ulaşılacak. Yerleşimin surları ve yapıları Anastasios I (M.S. 491-518) ve Justinianos I (M.S. 527-565) dönemlerinde onarılarak, bazıları ise yeniden inşa edilerek mevcut haline getirildi.