Türkiye Bilişim Derneği (TBD) 33. Ulusal Bilişim Kurultayı kapsamında
düzenlenen, "Milli Güvenlik ve Siber Tehditler" konulu panelde konuşan Atalay,
Türkiye'de siber güvenlik konusunda farkındalığın birkaç yıl öncesine göre çok
iyi durumda olduğunu, ancak yapılacak daha çok iş bulunduğunu söyledi.
Siber güvenlik konusunun teknoloji, süreçler ve insan olmak üzere üç
boyutunun bulunduğunu ifade eden Atalay, Havelsan'ın içinde yer aldığı teknoloji
boyutunda yerlilik ve milliliğin önemine dikkati çekti.
Teknolojinin araç olduğu siber güvenlik konusunun en önemli boyutunu
insanın oluşturduğunu belirten Atalay, "Dünya üzerinde 1,5 milyon siber güvenlik
uzman açığı var. Hatta bunun 2 milyon olduğunu söyleyen var. Türkiye, dünya
üzerinde yüzde 1'lik yer işgal ediyor, dolayısıyla Türkiye'de 15 bin siber
güvenlik uzmanı açığı olduğunu söyleyebiliriz. Kaç bin derseniz deyin, o açığın
kolay kolay giderilmesi mümkün gözükmüyor." diye konuştu.
İnsan kaynağı açığının kapatılması konusunda yapılacak çok şey
bulunduğunu anlatan Atalay, siber güvenliğin risk yönetimi olduğunu ve iyi
yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Atalay, siber güvenlikte teknolojiyi bisiklete benzeterek, "Ayakta
kalmak için sürekli pedala basmak gerekiyor." dedi.
Siber güvenlikteki mücadelede kötüler ve iyilerin olduğunu dile
getiren Atalay, saldırıları gerçekleştirenlerin kötüler, saldırıyı önlemeye
çalışanların iyiler olduğunu, tarih boyunca devam eden kötülerle iyiler
arasındaki mücadelenin burada süreceğini söyledi. Atalay, "Kötüler tarafından her
gün yeni saldırı ve tehditler ortaya çıkartılıyor, iyiler de geliştirdikleri
teknolojilerle bu saldırı ve tehditlerin önüne geçiyor. İyiler, kötülerin önünde
gidiyor, henüz kötüler öne geçemedi." değerlendirmesinde bulundu.
Teknolojide siber güvenliğin, yerli ve milli çözümler olmadan
sağlanamayacağını ifade eden Atalay, bu olayın hassasiyeti dolayısıyla siber
güvenlikte satın alınan teknolojinin özellikle kritik zamanlarda kime hizmet
ettiğinin bilinemeyeceğini kaydetti.
"Kişisel verilerin çalınmasında Türkiye, en çok darbe alan ikinci
ülke"
IBM Türk Genel Müdürü Defne Tozan da birçok DDOS atağı alan
Türkiye'nin özellikle verilerin çalınması konusunda ciddi sorunlar yaşandığına
dikkati çekerek, dünyada kişisel verilerin çalınması konusunda Türkiye'nin en çok
darbe alan ikinci ülke olduğunu belirtti.
IBM'in bu konuda güvenlik çözümleri sağlayan bir şirket olduğunu dile
getiren Tozan, siber güvenlik çözümlerine çok katmanlı bakılarak, korunması
gereken konuların belirlenmesini istedi.
Altyapı, sistemler, işten ayrılan çalışanların erişim engeli, mobil
kullanıcılar gibi konularda korunmanın olup olmadığına bakılması gerektiğini
bildiren Tozan, Türkiye'de birçok konuda farkındanlık bulunduğunu, ancak alınacak
yolun uzun olduğunu kaydetti.
Türk Elektronik Sanayicileri Derneği Başkanı Sıddık Yarman da donanım
ve yazılım konusundaki kayıp kaçakların belirlenmesi gerektiğini bildirdi.
Bilişim sektöründe özel yerli kurumların da yer alması gerektiğini
ifade eden Yarman, söz konusu şirketlerin başvuruyla belirlenmesi ve şirketlere
dünya çapında geçerliliği olan sertifika verilmesi gerektiğini söyledi.