star.com.tr
Araştırmacılar, SARS-CoV-2 (Kovid-19) tarafından kullanılan ve onu 17 yıl önceki selefi SARS-CoV'dan çok daha bulaşıcı hale getiren gizli silahı buldu. Buluş, insanoğlunun pandemiye karşı verdiği mücadelede, yeni yol haritaları oluşturulmasını sağlayacak.
Orijinal SARS'a çok benzer şekilde, SARS-CoV-2, hücrelerimize erişmek ve solunum sistemlerimizde ve ötesine hızla yayılmak için ACE2 reseptörünü (almaç) kullanır.
Araştırmalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Helsinki Üniversitesi viroloğu Ravi Ojha, 'Çalışmamızın başlangıç noktası, SARS-CoV-2'nin aynı ana reseptör ACE2'yi kullansalar bile, neden 2003 yılında çok daha küçük bir salgına yol açan koronavirüs türü SARS-CoV'dan daha farklı yayıldığıydı.' dedi.
Almanya'daki Münih Teknik Üniversitesi ve Finlandiya'daki Helsinki Üniversitesi'nden araştırmacılar, virüsü bir elektron mikroskobu altında incelediler ve iki virüsün genomlarını karşılaştırdılar.
Yeni koronavirüsün Ebola, HIV ve kuş gribi gibi diğer kötü patojenlerden farklı olarak, insan dokularına daha agresif bir şekilde tutunmak için kullanılan yöntem, yani deyim yerindeyse 'yeni bir kancayla tutunma numarası öğrendiğini' keşfettiler.
Bilim insanları koronavirüsün, insan burun boşluğunun sinir dokularını kaplayan nöropilin-1 reseptörüne, bu kancaları kullanarak tutunduğunu keşfetti.
Araştırmacılar şüphelerini doğrulamak maksadıyla, nöropilin-1'e erişimi engellemek için tasarladıkları monoklonal antikorları (beyaz kan hücrelerini klonlayarak yapılan bir antikor) yerleştirdiler.
Daha sonra SARS-CoV-2 davranışlarını taklit etmesi için tasarlanmış, ancak kendi kendine çoğalma özelliği olmayan psödovirüslerin, bloke edilmiş nöropilin-1'e tutunmalarının çok daha zor olduğunu fark ettiler.
Araştırmacılara göre, ACE2 hücreye girmek için bir kapı kilidi olarak düşünürseniz, nöropilin-1 virüsü kapıya yönlendiren bir faktör olabilir.
Fareler üzerinde yapılan deneyler, virüsün sinir sistemlerine erişim kazanmasında reseptörün rolünü doğruladı, ancak kovid-19'dan sonra insan beyninde tanık olunan travmatik bir hasar kesin delillerle tespit edilemedi.
Münih Teknik Üniversitesi'nden Mika Simons, "En azından deneylerimiz şartlarında, nöropilin-1'in beyne taşımayı teşvik ettiğini belirleyebiliriz, ancak bunun SARS-CoV-2 için de geçerli olup olmadığı konusunda herhangi bir sonuca varamayız.' dedi.
Araştırmacılar, ümit vaat eden erken sonuçlar ve halihazırda devam eden laboratuvar testleri ile, virüs ve nöropilin-1 arasındaki bağlantıyı daha az bulaşıcı hale getirmek amacıyla kesintiye uğratmanın yolları üzerinden çalışıyor.