AA
Eşini 44 yıl önce kaybeden Engin, 2'si engelli olan 3 çocuğunu tek başına büyüttü.
Sağlıklı olan kızının da 28 yıl önce evlenmesi üzerine yatağa bağımlı çocuklarıyla baş başa kalan Engin, kendi ihtiyaçlarının hiçbirini karşılayamayan hidrosefali (beyin ve çevresinde aşırı sıvı birikmesi) hastası 51 yaşındaki oğlu Cemil ve demiyelinizan (sinir sisteminde hasar oluşması) hastası 46 yaşındaki kızı Zeynep ile ilerlemiş yaşına rağmen özenle ilgileniyor.
Yaşamını engelli çocuklarına adayan ve onların tüm ihtiyaçlarını karşılayan Engin, bir annenin evladı için yapabileceği tüm fedakarlıkları büyük özveriyle ortaya koyuyor.
Güldane Engin, AA muhabirine, ikisi engelli üç çocuğuyla hayata tutunduğunu, mücadelesine babası ve kardeşlerinin destek olduğunu söyledi.
Daha önce ilçeye bağlı Küçükçay köyünde ikamet ettiklerini, şimdi ise ilçe merkezine taşındıklarını belirten Engin, evlatlarını tarlada gündelik işlerde çalışarak, okullarda hademelik yapıp köy bakkalını işleterek büyüttüğünü anlattı.
Çocuklarının rahatsızlıklarının doğumdan hemen sonra ortaya çıktığına işaret eden Engin, hayatını çocuklarına adadığını vurguladı.
Çocuklarına hem annelik hem babalık yaptığını dile getiren Engin, "Eşimi kaybettikten sonra tek başıma baktım onlara, hiç usanmadım, sıkılmadım. Onları eve bırakıp tarlaya işe gittim ama bir şekilde büyüttüm. Eskiden engelli maaşı da yoktu. Şimdi çok şükür devletimiz maaş bağladı, bir şekilde geçiniyoruz. Onlara sağlığım el verdiği sürece, ölene kadar bakmaya razıyım." ifadelerini kullandı.
Engin'in İzmir'de yaşayan kızı 49 yaşındaki Hanife Bilgin ise annesinin çok büyük fedakarlık örneği gösterdiğini, kendilerinin kahramanı olduğunu belirterek, "Annemi çok iyi anlıyorum, benim de 26 yaşında engelli bir oğlum var. Annem bizi kimseye muhtaç etmedi, mücadele etti, büyüttü. Beni evlendirdi. Ben İzmir'e gittim, o kardeşlerime bakmaya devam etti. Bizim için kendi hayatını feda etti." diye konuştu.