AA
Pabuçcu, fakülte binasında düzenlenen basın toplantısında, mikroalglerin aslında çok faydalı organizmalar olduğunu söyledi.
Mikroalglerin atmosferik oksijene yüzde 60 oranında katkıda bulunduğunu anlatan Pabuçcu, "Bunlar olumsuz şartları gördüğü zaman kistik bir yapıya dönüşüyorlar. Önce çok fazla çoğalıyorlar, bloom yapıyorlar ve daha sonra da müsilaj üretiyorlar. İlk etapta yaptığımız çalışma ile müsilaj içindeki organizmaların tespitini yaptık. Hangi tür mikroalgler var, bunu tespit ettik. Bunlardan farmasötik özellikte olanları ve müsilajın kendisini değerlendirmeyi planlıyoruz." ifadesini kullandı.
Laboratuvarda oluşturdukları cam akvaryum içerisinde müsilajı oksijenize ederek sorunu ortadan kaldırmayı hedeflediklerini aktaran Pabuçcu şunları kaydetti:
"Suya onda biri oranında deniz salyası koyduk ve oksijenize ettik. Yaklaşık 2 saat içerisinde deniz salyasının homojenize olduğunu ve parçalandığını gözlemledik. Parçalanmadan yaklaşık 2 saat sonra da kist halindeki adeta ölü pozisyonundaki alglerin reaktive olduklarını ve hareketlendiklerini gözlemledik. Bunlar tekrar ışıkta fotosenteze başladılar ve eski olumlu pozisyonlarını aldılar."
Pabuçcu, müsilajdan kozmetik jel, ya da krem elde etmeyi planladıklarını ve çalışma başlattıklarını da söyledi.
Toplantıya Rektör Prof. Dr. Akın Levent de katıldı.