Mevlid Kandili orucu ne zaman tutulur?

Mevlid Kandili namazı hangi vakit nasıl kılınacak? Mevlid Kandili oruç tutulur mu bugün saat kaçta iftar okunacak? Mevlid Kandili orucu ne zaman tutulur?

19 Kasım 2018 Pazartesi 07:00
Yaşam Haberleri


Mevlid Kandili Rebiülevvel ayının onbirinci gecesini onikinci'ye bağlayan gece kutlanacak. Hazreti Muhammed'in dünyaya geldiği gün olarak kutlanan Mevlid Kandili bu yıl 19 Kasım'da idrak edilecek. Mevlid kandili, ilk defa hicretten yaklaşık üç yüz elli yıl kadar sonra Mısır’da, Şii Fâtımî Devleti döneminde kutlanmaya başlamıştır. Mevlid, “doğum zamanı” demektir. Kuranı kerimde yer almamaktadır. İslam alem tarafından heyecan beklenen, özel günü ibadet ederek geçirmek, oruç tutarak manevi hisleri en güzel şekilde yaşamak isteyenler Mevlid Kandili ne zaman merak ediyor. Peygamberler sultanının dünyaya teşriflerinin yıl dönümü her yıl olduğu gibi bu yıl da ibadetler, dualar ve çeşitli etkinliklerle geçecek.

MEVLİD KANDİLİ ANLAMI VE ÖNEMİ DETAYLAR İÇİN TIKLAYINIZ

 

MEVLİD KANDİLİ KUTLAMA MESAJLARI VE SÖZLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

 

 

MEVLİD KANDİLİ İBADETLERİ ORUCU VE NAMAZI İÇİN AYRINTILAR BURADA

MEVLİD KANDİLİ NE ZAMAN? Mevlid Kandili bu sene 19 Kasım Pazartesi günü idrak edilecek. Sünniler Rebiülevvel ayının Onbirinci gecesini Onikinci'ye bağlayan geceyi (25-26 Nisan 571 Miladi tarihine Muhammed'in doğum gününe rastlaması nedeniyle mevlid kutlanır ), Şiiler ise 17. günü Mevlid günü ve 17'ye dönen geceyi de Mevlid Gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki haftayı da Kutlu Doğum Haftası olarak ilan etmişlerdir.

MEVLİD NE DEMEK? Mevlid, doğum zamanı demektir. Rebî'ul-evvel, ilkbahar demektir. Peygamber efendimiz, nübüvvetten sonra, her yıl, bu geceye ehemmiyet verirdi. Her Peygamberin ümmeti, kendi Peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştı. Bugün de, Müslümanların bayramıdır, neşe ve sevinç günüdür. Âdem aleyhisselam ve her şey, Onun şerefine yaratılmıştır. Arş ve gökler, Cennetler üzerine, mubarek ismi yazılmıştır. Ona Muhammed adını, dedesi Abdülmuttalib koydu. Onun adının yeryüzüne yayılacağını, herkesin Onu medhedeceğini rüyada görmüştü. Muhammed, çok medholunan demektir.

Resulullah efendimiz, mevlid gecelerinde Eshabına ziyafet verir, dünyaya teşrif ettiği ve çocukluğu zamanında olan şeyleri anlatırdı. Hazret-i Ebû Bekir, halife iken, mevlid gecesinde, Eshab-ı kiramı toplayıp, Resulullah efendimizin dünyaya teşrifindeki olağanüstü hâlleri konuşurlardı.

MEVLİD KANDİLİNDE ORUÇ TUTULUR MU? Dini kaynaklara göre Mevlid Kandili'nde oruç tutulmasına dair herhangi bir bilgi yer almamasına karşın, bu gece, Resulullahın doğum zamanında görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Bugün veya ertesi gün oruç tutmakta mahzur yoktur. Tutmak savap olarak nitelendirilebilir. İslam âlimleri mevlid gecesine çok önem vermişlerdir. Mübarek gecelerin ihyası ile ilgili hususi bir ibadet mevcut değildir. Namaz, tilavet-i Kur'ân, dua gibi bütün ibadet çeşitleri ile gece ihya edilebilir… Mübarek gecelerde kılınan bazı hususi namazlar sünnette mevcut değildir; muteber bir rivayete de istinad etmezler. Bu, “O gecelerde namaz kılmak mekruhtur” anlamına gelmez. Teheccüd ve nafile namazları teşvik eden rivayetler çoktur. Bunların mübarek gecelerde yapılması elbette daha faziletlidir.” (Canan, Kütüb–ü Sitte, 3/289). Kandil gecelerine ait olduğu kaydedilen namazları da ayrıca kılmakta bir beis yoktur; sevaptan hâli değildir.

TESBİH NAMAZI NASIL KILINIR? Günahların afvına vesîle olan tesbih namazı 4 rek'atlı bir namazdır. Bu namazı kılabilmek için aşağıdaki tesbihi ezbere bilmek gerekir. "Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-aziym" 1.REKAT Kalben tesbih namazı kılmaya niyet edilir. Allâhü Ekber" diyerek namaza başlanır. Sübhâneke'den sonra 15 kere tesbih Fatiha ve sure'den sonra 10 kere tesbih Rüku tesbihinden sonra 10 kere tesbih Rükûdan doğrulunca 10 kere tesbih Secde tesbihinden sonra 10 kere tesbih Secdeden doğrulunca 10 kere tesbih 2.secde tesbihinden sonra 10 kere tesbih okunur. İkinci rek'ate kalkılır. 2.REKAT İkinci rek'atte oturulduğunda, Et-tehiyyâtü, Allâhümme salli ve Allâhümme bârik duaları okunur.

Fatiha'dan önce 15 kere tesbih Fatiha ve sure'den sonra 10 kere tesbih Rüku tesbihinden sonra 10 kere tesbih Rükûdan doğrulunca 10 kere tesbih Secde tesbihinden sonra 10 kere tesbih Secdeden doğrulunca 10 kere tesbih 2.secde tesbihinden sonra 10 kere tesbih okunur. Üçüncü rekata kalkılır. 3.REKAT Dördüncü rek'ate kalkılır. Sübhâneke'den sonra 15 kere tesbih Fatiha ve sure'den sonra 10 kere tesbih Rüku tesbihinden sonra 10 kere tesbih Rükûdan doğrulunca 10 kere tesbih Secde tesbihinden sonra 10 kere tesbih Secdeden doğrulunca 10 kere tesbih 2.secde tesbihinden sonra 10 kere tesbih okunur. 4.REKAT Dördüncü rek'atte oturulduğunda, Et-tehiyyâtü, Allâhümme salli, Allâhümme bârik, Rabbena Atina ve Rabbenağfirli duaları okunur. Fatiha'dan önce 15 kere tesbih

Fatiha ve sure'den sonra 10 kere tesbih Rüku tesbihinden sonra 10 kere tesbih Rükûdan doğrulunca 10 kere tesbih Secde tesbihinden sonra 10 kere tesbih Secdeden doğrulunca 10 kere tesbih 2.secde tesbihinden sonra 10 kere tesbih okunur. Önce sağa, sonra sola dönülerek; Es-selamü aleyküm ve rahmetüllah denir. Namaz tamamlanır. Tesbih namazında her bir rek'atte okunan tesbih adedi 75'dir. Dört rek'atte 300 tesbih okunmuş olur. Dua edilir.

Dördüncü rek'atte oturulduğunda, Et-tehiyyâtü, Allâhümme salli, Allâhümme bârik, RabbenaAtina ve Rabbenağfirli duaları okunur. Önce sağa, sonra sola dönülerek; Es-selamü aleyküm ve rahmetüllah denir. Namaz tamamlanır. Tesbih namazında beher rek'atte okunan tesbih adedi 75'dir. Dört rek'atte 300 tesbih okunmuş olur. Dua edilir.

MEVLİD KANDİLİ DUASI

Hatm-i Enbiya yapmak için, önce 1 Fatiha suresi 3 İhlas-ı şerif okunur. Sonra: "Eûzu billahis-semi’ıl-alimi mineş-şeytanir-racim. Rabbi eûzu bike min hemezatiş-şeyatıyn. Ve eûzu bike rabbi en yahdurûnr." duası okunur Şu ayet-i celile okunur ve buna göre hareket edilir: Bismillahir-rahmanir-rahim. Ya eyyühellezine amenusbirû ve sabirû ve rabitû vettekullahe lealleküm tüflihûn. Sadekallahül-azıym. Daha sonra şu sıraya göre hatme devam edilir: Bismillahir-rahmanir-rahim. İnnallahe ve melaiketehû yüsallûne alen-nebiy. Ya eyyühellezine amenû sallû aleyhi ve sellimû teslima. Sadekallahül-azıym. 100 kere: Salevat-ı şerife, 500 kere: Rabbena zalemna enfüsena ve in lem tağfir lena ve terhamna lenekûnenne minel-hasirin. 100 kere: Salevat-ı şerife, 100 kere: Salevat-ı şerife, 500 kere: Rabbi enni messeniyed-durru ve ente erhamür-rahimin. 100 kere: Salevat-ı şerife, 100 kere: Salevat-ı şerife, 500 kere: La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minez-zalimin. 100 kere: Salevat-ı şerife, 100 kere: Salevat-ı şerife, 500 kere: La havle ve la kuvvete illa billahil-aliyyil-azıym. 100 kere: Salevat-ı şerife, okunur.

Bu mübarek günde yapılması gereken duaları sizler için hazırladık.

Euzu Billahi Mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim Allahümme Salli âlâ Seyyidina Muhammedin ve âlâ Âli seyyidina Muhammed (Allahım peygamberimiz Hz.Muhammed'e ve aline evladu iyaline salatu selam ve esenlikler eyle ) Ey talihsizlerin sığınağı, Ey âcizlerin güç kaynağı, Ey dertlilerin tabibi, Ey yolda kalmışların yol göstereni!, Ey çaresizler çaresi! ve Ey her duada bulunana icabet eden ululuk tahtının Sultanı! İçinde bulunduğumuz bu Mevlid Kandili Gecesi hürmetine bizleri affeyle Ya Rabbi! Ya Rabbi Ey her şeye gücü yeten Allahım. Efendimiz'i düşünmekle hayatın hiç kimseye nasip olmayan tadını ve varlığın bitmeyen zevkli maceralarını duyarız. Duyarız imanın yenilmez gücünü, Duyarız Müslümanlığın kahramanlık olduğunu, duyarız doğruluğun paha biçilmez kıymetler ihtiva ettiğini, duyarız iffet ve ismetin, meleklerinkine denk insan tabiatının bir buudu haline geldiğini. Nolur bu ve benzeri nice güzellikleri daha derince ve engince bütün insanların ruhlarına duyur Ya Rabbi!

O âlemlerin Rabbinden, “Alemlere rahmet olarak gönderildi.” Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O’na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O’nun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı. O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O’nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.” (Sebe, 28) İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber’in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O’nu örnek almak, Kur’an’a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)’nın ifâdesiyle O’nun ahlâkı Kur’an’dı. (Müslim, Misâfirîn, 139). Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır: “Andolsun, Allah’ın rasûlünde sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah’ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 21) Bu geceyi nasıl ihya edelim? Bütün insanlık âlemine bir hidayet tarihi açan ve âlemlere halis ilâhî rahmet olan böyle yüksek şanlı bir Peygamber’in ümmeti olmakla şereflenmiş bulunan biz müminlere ne mutlu! Bu geceyi vesile bilerek, O’na ümmet olmanın şuuruna erebilmek, Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için en azından bir Tesbih Namazı kılalım, bir de Hatm-i Enbiyâ yapalım. O’na ümmet olan müminlere gevşeklik yakışmaz. Unutmayalım… Alemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimizin, doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilâhîler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir, sadece bu geceyi yaşamak yeterli değildir. Yüce Allah’ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegâne yolu, Peygamberimizin yolundan gitmektir… “De ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günâhlarınızı bağışlasın…” (Âl-i İmrân, 31) Mevlid Kandilinde Yapılacak ibadetler -Rebîulevvel ayı ve Velâdet kandili Rebîulevvel ayı, Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) âlemleri şereflendirdiği, nûrlu vücudunun dünyaya intikal ettiği mübârek aydır. Bu ayın 12’nci gecesi, senenin ilk kandili olan Velâdet yani Mevlid kandilidir. Bu ay içinde mümkün olduğu kadar Resûlüllah Efendimiz için çokça salât ü selâm (salât-ı nâriye, salât-ı münciye ve salât-ı fethiye gibi salavâtlar) okumalıdır. *** Resûlüllah Efendimiz, rebîulevvel ayının 12’nci gecesinde dünyayı teşrif etmişlerdir. Dolayısıyla bu ayın 12’nci gecesi aynı zamanda Hicrî senenin ilk kandilidir. Fahr-i âlem Efendimizin (s.a.v.) dünyayı teşriflerinin Hicrî-Kameri takvime göre sene-i devriyesi yani yıldönümüdür. *** Bu gecenin mânevî zenginliğinden bolca istifade edebilmek için bir Tesbih namazı kılmalı ve mümkünse bir de Hatm-i Enbiyâ yapmalıdır. Tesbih namazına şu şekilde niyet edilir: “Yâ Rabbî, niyet eyledim rızâ-i şerifin için tesbih namazına. Yâ Rabbî, bu gece teşrifleriyle âlemleri nûra garkettiğin sevgili Habîbin, başımızın tâcı Resûl-i zîşân Efendimiz’in hürmetine ve bu gecedeki esrârın hürmetine ben âciz kulunu da afv-ı ilâhine, feyz-i ilâhine mazhar eyle, Allâhü Ekber.” Rebîulevvel ayı, Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) âlemleri şereflendirdiği, nûrlu vücudunun dünyaya intikal ettiği mübârek aydır. Bu ayın 12’nci gecesi, senenin ilk kandili olan Velâdet yani Mevlid kandilidir. Bu ay içinde mümkün olduğu kadar Resûlüllah Efendimiz için çokça salât ü selâm (salât-ı nâriye, salât-ı münciye ve salât-ı fethiye gibi salavâtlar) okumalıdır. *** Resûlüllah Efendimiz, rebîulevvel ayının 12’nci gecesinde dünyayı teşrif etmişlerdir. Dolayısıyla bu ayın 12’nci gecesi aynı zamanda Hicrî senenin ilk kandilidir. Fahr-i âlem Efendimizin (s.a.v.) dünyayı teşriflerinin Hicrî-Kameri takvime göre sene-i devriyesi yani yıldönümüdür. *** Bu gecenin mânevî zenginliğinden bolca istifade edebilmek için bir Tesbih namazı kılmalı ve mümkünse bir de Hatm-i Enbiyâ yapmalıdır. Tesbih namazına şu şekilde niyet edilir: “Yâ Rabbî, niyet eyledim rızâ-i şerifin için tesbih namazına. Yâ Rabbî, bu gece teşrifleriyle âlemleri nûra garkettiğin sevgili Habîbin, başımızın tâcı Resûl-i zîşân Efendimiz’in hürmetine ve bu gecedeki esrârın hürmetine ben âciz kulunu da afv-ı ilâhine, feyz-i ilâhine mazhar eyle, Allâhü Ekber.” Sevgili Peygamberimiz’in (sas) doğum günü vesilesiyle kutladığımız Mevlid Kandili dolayısıyla bir dua hazırladık. Tüm okurlarımızın kandilini kutlarız… EÛZÜ BİLLAHİ MİNE’Ş-ŞEYTANİ’R-RACÎM BİSMİLLAHİRRAHMANİRRRAHİM Ya ilahel alemin İlk yarattığın nur efendimizin nuruydu. Sen onu var etmeden evvel gündüzün geceden baharın da kıştan farkı yoktu. İyilikler kötülüklerle iç içe; akıl nefse yenik ruh da bedenin esiri idi. O güzeller güzeli Varlığın sırrını keşfedip akla yüksek hedefler gösterdi düşünceye kapılar açıp insanın ebedlere namzet olduğunu âlemşümul bir dille haykırdı. Böyle bir elçiyi insanlığa bahşetmenden Ve sayısız nice nimetlerinden ötürü sana sonsuz hamd ü senalar olsun ya rabbi! Güç ve kuvvet ancak kendisine has olan yüce ve büyük Allâh’ım! Mahlûkatın adedince Zatının rızası Arşının ağırlığı ve kelimelerinin toplamınca Efendimiz Hz. Muhammed (sas) ve O’nun ehli ve ashabı üzerine salât ü selam la bir kere daha yâdederek huzûr-u İlahi’de el açıp yakarıyoruz Ey her şeye hayat bahşeden Allah’ım bütün insanlık hatta bütün bir varlık âleminin bayramı sayılan mübarek günleri vardır. bir gün daha vardır ki o da Allah Rasûlü’nün dünyayı teşrif buyurarak tenezzülen aramıza girip bizi şereflendirdiği kutlu zamandır. Bizler şimdi o anı yaşıyoruz. Rahmet-i Rahman’ın galeyana geldiğine inandığımız bu kutlu zaman diliminde Mevlid Kandili’nin bizim için hakiki bayram olması ümidiyle ümmet-i Muhammed’in hal-i pürmelali açısından bayram hediyesine en muhtaç birer yetim olduğumuz mülahazasıyla Şefkat Peygamberi’nin ruhaniyetine sığınarak sen den yeniden bir kere daha diriliş istiyoruz ya rabbi Ey her şeye gücü yeten Allah’ım Efendimizi düşünmekle hayatın hiç kimseye nasip olmayan tadını ve varlığın bitmeyen zevkli maceralarını duyarız. Duyarız imanın yenilmez gücünü Duyarız Müslümanlığın kahramanlık olduğunu Duyarız doğruluğun paha biçilmez kıymetler ihtiva ettiğini Duyarız iffet ve ismetin meleklerinkine denk insan tabiatının bir buudu haline geldiğini. N’olur bu ve benzeri nice güzellikleri daha derince ve engince Bütün insanların ruhlarına duyur ya Rabbi! Ya Rabbel alemin Onun terbiyesi onun üslûbu ve onun sistemiyle yetişmiş olan nesillerin imanları iz’ân ufkuna erişiyor muhabbetleri çağlayanlara dönüşüyor. efendimizi bu ölçüde duyup sevmeleri münasebetiyle her an daha da şahlanıyor ve o kutlunun arkasında bulunma sevinciyle adeta yeni bir asr-ı saadet yaşanıyor. Sen dünyamıza yeniden bir huzur çağı ve gül devri yaşat ya Rabbi! Ey yüceler yücesi Allah’ım Yüzümüz yok hicap içindeyiz; Efendimizin senin katındaki nazının geçerliliğine de ümitlerimiz tam. Keşke ne seviyede olursa olsun efendimizden hiç uzaklaşmasaydık; ondan gelen ışıklardan ve ruhlarımıza boşalan mânâlardan hiç mahrum kalmasaydık.. ve onu o inandırıcı çehresiyle içlerimizde hep taptaze ve dipdiri duyabilseydik!.. sen bizleri kendi uzaklıklarını aşabilen hak ve hakikatleri de bütün derinlikleriyle duyabilenlerden eyle ya rabbi! ya ilahel alemin O güzeller güzeli Sevgiliyi bir kere daha misafirimiz eyle.. tahtını sinelerimize kur gönüllerimizdeki karanlıkları kov bütün benliğimize ruhunun ilhamlarını duyur ve bize yeniden diriliş yollarını göster ya rabbi İnananları karanlıklardan aydınlığa çıkaran Allah’ım her gün biraz daha azgınlaşan şu zulmetleri o kutlunun ışığıyla dağıtıver herkesi inleten zulüm ve adaletsizlik ateşini söndürüver. her şekliyle kine nefrete düşmanlığa kilitlenmiş şu zavallı ruhların boyunlarındaki zincirleri çözüver sevgiye merhamete şefkate hasret giden sinelerimizi muhabbetle hoşgörüyle coşturuver ruhlarımızı aklın aydınlığı gönüllerimizi de mantık ve muhakeme enginliğiyle buluşturuver ve bizi kendi içimizdeki hicran ve hasretlerimizden kurtarıver ya Rabbi! Ey merhameti bol olan Allah’ım! şefkati adaletini aşkın gönüller sultanını unuttuğumuzun ve saygısızlıkta bulunduğumuzun farkındayız. Biliyoruz ki o rahmet nebisi incinse de küsmedi Vefasızlık görsede alakayı kesmedi Başını yaranlar dişini kıranlar karşısında bile ellerini açıp dua dua yalvardı. Katiyen lanette bulunmadı. Lanet ve bedduaya “âmin” de demedi. Sinesini Ebû Cehil’leri bile ümitlendirecek ölçüde açabildiği kadar açtı ve her sözünü her davranışını senin rahmetinin enginliğine bağladı. Sen bizleri onun o engin merhametinden istifade eden ve şefaatine de nâil olanlardan eyle ey Rabbi! Ey ihsanları sonsuz olan Allah’ım düşe-kalka olsa da hep Efendimizin izinde yürüme gayretindeyiz. N’olur bizi bir kere daha sevindir. Sevindir ki; bağının taptaze fidanlarıyla adını âleme tam duyuracak demdeyiz. Bu dünya ışığa hasret gidiyor. Bizler o kırık azimlerimiz ve o çatlamış ümitlerimizle yolların hakkını veremesek de hep yollardayız. Sadece hislerimizle de olsa aradığımız hep senin habibin; N’olur gönüllerimiz bir kere daha onunla dolsun ufuklarımızı saran şu upuzun geceler yerlerini gündüzlere bıraksın ve viladeti bizim hakiki bayramımız olsun.. Ey yapılan dualara cevap veren Allâh’ım Sana itaat edilir Sen karşılığını veririsin; Sana isyan edilir sen bağışlar ve affedersin Darda kalanlara icabet edersin Zararı sıkıntıyı ortadan kaldırırsın Hastalara şifa dertlilere deva verirsin Günahları bağışlar tövbeleri kabul edersin Sen bizlerin dualarını kabul buyur ya Rabbi! Allâh’ım acizlikten üzüntüden tasadan kederden Korkaklıktan kabir azâbından cehennem ateşinden sana sığınırız. Bizleri kötülükten ve kötülerin şerrinden emin eyle ya Rabbi! Ey Yüceler Yücesi! bize karşı düşmanlık duygularıyla oturup kalkanların kalblerini yumuşatmak murad ediyorsan bize ve gönüllüler hareketine karşı onların kalblerini yumuşat ve sinelerini daimî bir sevgiyle doldur! Ya Rabbi! Ey kalbleri evirip çeviren Sultanlar Sultanı! Bizim kalblerimizi de onların kalblerini de sevdiğin ve hoşnut olduğun güzelliklere çevir! Ya Rabbi! Allahım Sen bizlere bizi aşan istidat ve kabiliyetler ver ve lutfedeceğin bu kabiliyetleri senin rızan yolunda kullanmayı bizlere nasip eyle ya Rabbi! Allahım Sen bizlere peygamberleri donattığın sıfatları lutfet lakin biz lutfedeceğin bu sıfatları tefahur vesilesi yapmayalım ve hep kendimizi sıfır görelim ya Rabbi! Allahım Cümlemize vicdan genişliği lutfet Kalplerimize inşirah bahşet Bizleri kollektif şuura sahip kullarından kıl Ve bizleri müttakilere rehber eyle ya Rabbi! Ey yüceler yücesi olan Allahım Biz ümmeti Muhammedin dağınıklığını gider Bize ve ülkemize birlik ve dirlik ver Bütün dünyaya da huzur ve barış nasibeyle.. Kalplerimizi birbirene ısındır ve Bizleri birbirimize sevdir Dünyanın dört bir tarafında hizmet eden kardeşlerimizi Bizlerle beraber ihlas-ı etemme muvaffak kıl ya Rabbi! Allâh’ım! Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in Sen’den istediği her türlü hayrı Sen’den istiyor yine Peygamber Efendimizin sana sığındığı her türlü şerden de sana sığınıyoruz. Yâ Erhamerrâhimîn ve Yâ Ekremelekremîn! Bizim anne-baba ve ecdadımızın Bize rehberlik ve kılavuzluk yapan büyüklerimizin Bir harf bile olsa kendilerinden istifade ettiğimiz hocalarımızın Sevdiklerimizin sevenlerimizin Içinde neş’et ettiğimiz beldedeki insanların Milletimiz fertlerinin Kadın-erkek inanan bütün arkadaşlarımızın Dostlarımızın kardeşlerimizin.. Bize karşı hep civanmertçe davrananların.. Hayır dualarında unutmayıp Her zaman bizi de yâd edenlerin.. Üzerimizde hakkı bulunan kimselerin.. Kıymetli nasihatleriyle Bize bekâ desenli sâlihatın yollarını gösterenlerin… Ve bütün ümmet-i Muhammed’in Günahlarını bağışla! Ya Rabbi! Allahım! Duamızın sonunda Sana olan minnet ve şükran hislerimizi Bir kere daha tekrarlıyor Resûl-ü zîşânı âlini ashabını Bir kez daha salavâtlarla anıyor Ve dualarımızı kabul buyurmanı istirham ediyoruz. Ne olur bizlerin dualarına icabet buyur ya Rabbi!