“Ankara turizmin de başkenti olacak”
ABONE OL

Ankara turizminin gelişmesi için yoğun çaba gösteren Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı Birol Akman göreve geldiği günden beri adeta Ankara turizmini şaha kaldırdı. 

Derneği yaptığı çalışmalarla aktif bir konuma getiren Akman, sürekli yeni projelerle Başkent turizminin canlanması için uğraş veriyor. Bu çalışkan ve başarılı iş adamıyla çok renkli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’a Ankara’nın turizmle ilgili sıkıntılarını anlatan bir sunum yaptınız? Biraz bahseder misiniz?

“Sayın Bakan göreve gelir gelmez Türkiye’nin önde gelen kurumlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Antalya Akra Barut otelde yapılan toplantıya Bakanlık bürokratları, TÜROFED, TÜRSAB, TTYD, TÜREB, TÜROB ve TÜSİAD yetkililerinin yanı sıra tur operatörleri de davet edildi. Ankara’yı temsilen ben vardım. Çok yararlı olan bu toplantıda Sayın Bakanımıza ve Turizm Bakanlığı’nın tüm üst düzey bürokratlarına Ankara’nın turizm sorunlarını içeren bir bilgilendirme yaptım.

Başkentimizde direk uçuşların artırılmasının şart olduğunu birinci talebimiz olarak ilettim. Bunun gerçekleşmesinin Anadolu’ya ve Başkentimize hareketlilik getireceğini ve turist sayımız artacağını kaydettim. Bütün elçiliklerin Ankara’da olmasından dolayı Ankara’nın Türkiye’nin yüzü aynası olduğunu vurguladık. “Yurt dışından Elçiler de Ankara’ya gelmek istiyor; ama direk gelemiyor, hep aktarmalı gelebiliyor. Bu da Türkiye gibi bir ülkenin Başkentine yakışmıyor. Avrupa Başkentleri arasında en düşük direk uçuş sayısı Ankara’da. Biran evvel uçuş sefer sayılarının arttırılması lazım” dedim. Yine sorun teşkil eden başka bir konu da Ankara’da ki tarihi ve kültürel yerlerdeki kentsel dönüşümün hızlanması, biran evvel bitirilmesiydi. Özellikle Ulus ve kale örneğini verdim. Dile getirdiğim 3. konu ise Ankara’daki fuar yerinin bir an evvel işletmeye açılıp Ankara’ya kazandırılması oldu. Son olarak kamu kurum ve kuruluşlarının toplantılarını ağırlıklı olarak Başkent’te yapılması talebimizdi. Aynı zamanda kamu misafirhanelerinin amaç dışı kullanıldığı ve bu kurumların yerlerini otellere bırakması gündeme getirdiğimiz başka bir konu idi. Sayın Bakanımız anlattığımız problemleri dikkatle dinledi ve not aldı. Bu sorunları Sayın Bakanımız Numan Kurtulmuş’un desteğiyle tek tek aşılacağından umutluyuz.”

KONGRE TURİZMİ POTANSİYELİ

Kongre Turizmi konusunda Ankara ne durum da?

“Ankara Kongre turizmi için büyük bir potansiyele  sahip.Yurt içi ve yurt dışı kongrelerin önümüzdeki dönem yoğunlaşacağına inanıyoruz. Ancak bu konuda şu anda bir sıkıntımız var. Akyurt’ta 2015 yılında temeli atılan ancak inşaatı kaderine terk edilen fuar alanı bir an evvel tamamlanmalı. Ankara’nın ve Türkiye’nin en önemli yatırımlarından birisi olan fuar alanının ekonomiye kazandırılması gerekmektedir. Akyurt’taki fuar alanının sadece Ankara değil Türkiye için de önemli bir yatırım. Türkiye’de böyle bir fuar alanı bulunmamaktadır.  Uzun süren yer tartışmalarından sonra Akyurt’taki yer fuar alanı olarak belirlenmişti ve 2015 yılında da inşaatına başlanmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım bu fuar alanının yapılması gerektiğini defalarca vurguladılar. Fuar Alanının tamamlanması kent ekonomisine de büyük katkı ve canlılık verecektir.”

Sağlık Turizmi için neler söyleyebilirsiniz?

“Sağlık turizmi artık Ankara için büyük önem taşıyan bir unsur oldu. Bu konuda büyük bir çalışma var. Eğer bu projeyi tamamlayabilirsek Ankara dünyanın sayılı sağlık merkezlerinden biri olacak. Bunun için sağlık kuruluşları, yerel yönetimler ve ilgili kurumlar büyük bir öz veri ile çalışıyor. Toplantı, fuar gibi etkinlikler yapılıyor. Bu konuda önemli bir unsur tanıtım. Bu yapılan çalışmaları özellikle yurt dışında sürekli duyurmalıyız. Bu alanda Ankara olarak kendimize bir Pazar yaratmalıyız.”

GECE ULAŞIM OLMALI

Ankara’da gece ulaşımı saat 23.00’ten itibaren sona eriyor. Bunun şehir yaşamına etkisi nedir? Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

“Ankara’da gece 23.00 ile sabah 06.00 saatleri arasında metro, otobüs, minibüs, tren, teleferik, troleybüs benzeri hiç bir toplu taşıma aracının bulunmaması sorundur. Kent merkezinde yaklaşık 3 milyon kişinin yaşadığını varsayarsak belirtilen saatler arasında bir yerlere gitme olasılığı olanlar haliyle olacaktır. Saat başı, iki saat başı bile olsa toplu ulaşıma ihtiyaç olmaması mümkün olmadığına göre de otomobili, taksi parası olmayanın büyük sıkıntı yaşadığını görüyoruz. İdareciler ve STK’lar bir yandan kent turizminin ve sosyal hayatın canlanması için mücadele ederken, diğer yandan turizmin gelişmesinde önemli rol oynayan gece ulaşımının yapılmaması büyük sıkıntı. Bugüne kadar gece ulaşımının, talep azlığından yapılmadığı ifade edilse de demokrasi nöbetlerinde talebin hayli fazla olduğunu hepimiz gördük. Ankaralılar gece ulaşımını çok sevdi ve özellikle yaz aylarında büyük ilgi gördüğü ortada. Turizm temsilcileri olarak bizlerin ve halkımızın arzusu toplu taşıma araçlarının gece ulaşımı uygulamasına devam etmesidir. Dünyanın gelişmiş başkentlerinde, metropol şehirlerinde olduğu gibi Ankara’da da belediye otobüsleri, metrolar gece yarısından sonra da hizmet versin istiyoruz. Günün her saati ulaşım bir haktır, çağdaşlığın ve gelişmişliğin göstergesidir.”

Ankara termal kaynaklar açısından ne kadar verimli? Hangi ilçelerde termal turizm yapılıyor?

“Ankara birçok turizm kolunda olduğu gibi termal kaynaklar açısından da son derece zengin bir coğrafya. Hatta dünyanın en kaliteli termal suyuna sahip olduğumuz konusunda yapılan çalışmalar da hala devam etmekte. Başta Haymana olmak üzere; Kızılcahamam, Ayaş ve Beypazarı ilçelerimizde termal turizm yapılmaktadır.”

Termal otellerde verilen hizmeti, sağlık turizmi açısından birkaç cümle ile anlatabilir misiniz?

“Ankara’daki termal otellerimiz dinlenme amaçlı konaklamanın yanı sıra tedavi amaçlı olarak da yoğun bir talep görüyor. Her yaş grubundan insana ve pek çok hastalığa yönelik alternatif tedavi hizmetleri bu tesislerimizde başarıyla uygulanıyor. Bu durum Türkiye’nin hatta dünyanın birçok bölgesinden tedavi olmak isteyen insanları da bölgemize çekiyor. Sağlık turizmi Başkentimizin can damarlarından biridir. Şuan sahip olduğumuz termal tesislerimizin sunduğu hizmetler ve kapasiteleri her türlü ihtiyaca cevap verebilecek nitelikte.”

Termal otelleri en çok hangi yaş grubu tercih ediyor, bu otellerde bir aile tatili geçirmek mümkün mü?

“Termal tesisler daha önce de bahsettiğim gibi her yaş grubundan insana hitap eder. Fakat genele baktığımızda orta yaş üstü grup çoğunlukta. Bunun nedeni ise o yaş grubunun tesislerimiz dinlenme ve tedavi amaçlı tercih etmeleri. Ankara’daki termal otellerin tamamı aile birlikte tatil geçirmek için son derece uygun. Çocuk ve genç denebilecek yaş grubuna hitap eden aktivite alanına sahip otellerimizin de sayısı oldukça fazla.” 

 Geçmişe kıyasla Ankara’da termal turizm gelişiyor mu? Termal tatil için Afyon vb. illere giden Ankaralılar günümüzde kendi şehirlerini daha mı fazla tercih ediyor?

“Ankara termal suyu zenginliğine hep sahipti. Fakat eskiden tesis sayısı bu kadar fazla değildi ve otellerin kapasiteleri de günümüzdeki kadar gelişmiş değildi. Bu nedenle geçmişle kıyasladığınızda Ankara’da termal turizm gelişiyor. Tabi bu gelişmede tanıtımın önemi de çok büyük. Ankaralılar ellerinin altındaki zenginliği fark etmeye başladıkça tabi ki kendi şehirlerini daha fazla tercih eder hale geldiler.”

Ankara’daki otelleri bölgelere ayırdınız. Bu bölge otelleri ile sürekli toplantılar yapıyorsunuz. Biraz anlatır mısınız?

“ATİD Ankara turizminin canlanması için yeni bir çalışmaya imza attı. Derneğimiz üyesi otelleri bulundukları yere göre bölgelere ayırarak “bölgesel toplantılar” yapıyor. Başkent çok çeşitlilik gösteren bir turizm potansiyeline sahip. Bu çeşitlilik Ankara’daki otellerin çalışma sistemine de yansıyor. Bölgenin turizm farklılığıyla otellerimizin ihtiyaç, sorun ve taleplerinin de değişmesine neden oluyor. Bu amaçla başlattığımız bölge toplantılarında otellerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını daha kolay tespit edip, Ankara turizmine daha yoğun katkı vermelerini sağlayacağız. ATİD, Ankara’daki Otelleri Ulus, Çankaya-Yıldız, Kavaklıdere, Maltepe-Kızılay, Termal Oteller olarak 5 farklı kesime ayırdık. Amacımız Ankara turizminin canlanmasında otellerimizin daha etkin rol almasını sağlamak.  Ankara’nın çok önemli bir tarihi zenginliği var. Dünyanın sayılı müzeleri, kültürel zenginlikleri var. İş dünyasının önemli bir noktası. Sağlık turizminde her geçen gün kendisini daha ileri taşıyor. Çok sayıda sektörün önemli markasını bünyesinde barındırıyor. Başlattığımız bölgesel toplantılarımızda gördük ki, her yerde farklı beklenti ve sorunlar var. Bunları yaptığımız geniş katılımlı toplantılarda bir rapor haline getiriyoruz. Öncelikle sorun ve beklentileri tespit edip ilgili kurum ve makamlarla paylaşıyoruz. Beklentilerin giderilmesi konusunda ATİD olarak önümüzdeki dönem daha aktif bir rol oynayacağız.” 

TURİZİM POTANSİYELİ DEĞERLENDİRİLEMİYOR

“Dünyadaki yeni eko-turizm felsefesi, yaşamın her alanında artık kendisini daha fazla göstermektedir. Bu konudaki yoğun ilgi ve artış alternatif turizm arayışına dolayısıyla “eko-turizm”e yönelişi sağlamaktadır. Ankara için özellikle civar ilçelerimizdeki turizmin canlanması için ekolojik turizmi ciddi bir alternatif olarak görüyoruz. Başkent turizmine yeni bir bakış getirmek için alternatif üretmek şart. Ankara’nın sadece merkezindeki ilçeler turizm hareketliliği içinde. Birkaç ilçenin dışında turizm geliri yok denecek kadar az. Beypazarı, Kızılcıhamam, Ayaş ve Haymana gibi noktaların dışında kalan bölgelerde maalesef turizm potansiyeli değerlendirilemiyor.”

ANKARA’YA AKTARMALI YURTDIŞI UÇUŞ YAKIŞMIYOR 

Ankara’dan dünya başkentlerine ve buralardan da Ankara’ya direkt uçuşların başlatılması için güçlü adımlar atılması gerekmektedir. Siz bu duruma nasıl bakıyorsunuz?

“Türkiye’nin başkenti Ankara’dan dünyanın önemli pek çok başkentine direkt uçuşlar yapılmıyor. Dünyanın önde gelen başkentlerine uçuşlar İstanbul üzerinden aktarmalı olarak gerçekleşiyor. Bu ülkelere gitmek isteyenler önce İstanbul’a gitmek zorunda kalıyor. Orada birkaç saat beklendikten sonra aktarmayla gidilecek ülkeye doğru yola çıkılıyor. Direkt uçuşların olmaması öncelikle iş dünyasını rahatsız ediyor. Aktarmalı uçuşların iş dünyasını ve turizmi olumsuz etkiliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti olan Ankara’ya aktarmalı yurtdışı uçuşları yakışmıyor. Havayolu şirketlerinin bir zararı söz konusu olmayacak. Bu konuda en büyük görev milli havayolu şirketimiz THY’ye düşüyor. THY’nin dünya başkentlerine direkt uçuş başlatması için de tüm kent dinamiklerini, ilgili bakanlıklarımızı harekete geçmeye davet ediyoruz. 2016 yılında Ankara’dan direkt uçuş sayısının 400’den 600’e çıktığın da yolcu trafiğinde de yüzde 18’lik artış oldu. Ancak daha sonra THY bu uçuşların bir kısmını geri çekmek mecburiyetinde kaldı. Ankara’da ucuz uçuş yapmak için Anadolu jet ile yurtdışına uçuşları yapmak istediler. Söz konusu havayolu şirketi de gerek hizmet gerekse koltuk rahatlığı açısından müşteriyi tatmin etmediği için insanlar, Ankara’dan uçmak yerine İstanbul aktarmalı THY ile uçmayı tercih ettiler. Bu yanlışın tekrar yapılmaması lazım.”

TURİZM SEKTÖRÜ GENÇ PERSONELİNİ MOTİVE EDEMİYOR

Son dönemde turizmcilerin en büyük sıkıntılarından birisi de personel açığı. Bu konuda görüşleriniz nelerdir? 

“Oteller Y kuşağı dediğimiz genç yaş grubunu ellerinde tutmakta zorlanıyor. Otel çalışanlarına baktığımızda iki farklı yaş grubu ve bu gruplar arasında önlenemez bir çatışma görüyoruz. Bunlardan bir tarafı orta yaş ve üstü oluştururken diğer tarafı ise Y kuşağı dediğimiz genç nesil oluşturuyor. Aradaki yaş farkından doğan alışkanlıklar çalışma hayatında kendini kriz olarak gösteriyor. Orta yaş ve üzeri olan grup emrivaki ile yönetme yanlışına sıkça düşebiliyor. Bu durumun sonucu olarak biz otelciler de yenilik ve yaratıcılık yönüyle öne çıkan genç çalışanımızı farklı sektörlere kaptırıyoruz. Genç ve dinamik enerji kaynağımızı bu yanlışlarla hızla tüketiyoruz.”

Sizce çözüm nedir?

“Genç kuşak olarak adlandırdığımız Y kuşağını motive etmemiz şart. Gençlerimizi turizm hayatına kazandırmak için çalışırken kendi özeleştirimizi de yapmamız gerekiyor. Bu sorunun çözümünün en başında eşit seviyede iletişim kurma becerisi geliyor. Amir- çalışan dengesini korumaya çalışırken gençlerimizi daha fazla karar ve sürece dâhil etmeliyiz. Başarı hissini gençlerimize yaşatır ve takdir konusunda cömert olabilirsek, karşımızda bu sektöre çok daha verimli bireyler bulacağımıza inanıyorum. Özetle; gençleri anlayan, iş süreçlerini her iki kuşağın değerlerine göre yapılandıran yöneticiler çok daha başarılı olacaklardır. Geleceğimizin yapı taşları olan geçlerimizi çok daha iyi eğitmeli ve sektörümüze kazandırmalıyız.”