Tek kriterimiz 'müşteri memnuniyeti'

Ankara'nın merkezi Kızılay’da çok farklı bir otel mottosuyla işletilen Keykan Hotel, bu anlayışıyla alanında fark yaratıyor. Otelin deneyimli ve genç Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Keykan’dan bu başarının sırlarını paylaşmasını istedik. Deneyimli turizmci Keykan ilginç tespitleriyle özel bir röportaja imza attı. İşte bu özel söyleşinin detayları...

Bir otel İşletmecisinde olması gereken vasıflar nelerdir?

“Otel işletmeciliği, bilgi, beceri ve tecrübenin bir arada bulunduğu komplike bir meslek. Hem finansal, hem teknik, bilgiye sahip olmanız gerekiyor. Dahası pozitif bir yapınızın olması gerekir. Sosyal becerileriniz gelişkin olmak zorunda. Hem her düzeyde insanla sağlıklı iletişim kurabilmeli hem de çevrenizdeki insanları motive etmelisiniz. Dışa dönük olmak, başkalarıyla empati kurabilmek, pazarlamayı bilmek, değişime ayak uydurmak mesleğin olmazsa olmazları. Hem genele hem de detaylara hakim olmalısınız. Mizah duygunuz gelişkin olursa, o da bir artı sizin için. Otel genel müdürü olmak isteyenler, gerçekçi olmalı ve bu makama ulaşmak için nasıl bir çaba sarf edilmesi gerektiğini bilmeliler. Taahhütler hayata geçirilmeli; ama hayata geçirme süreci de zaman alır. Tahammül sınırlarınızın çok geniş olması gerekir. Yanlış giden hiçbir şey olmadığı halde prensiplerinizi çiğneyip özür dilemeyi kabul etmek zorundasınız.”

Bize Ahmet Keykan’ı anlatır mısınız?

“Ankaralı turizmci bir ailenin çocuğuyum. 25 yaşındayım. 47 yıldır kesintisiz hizmet veren Keykan Hotel’in 3. kuşak işletmecisiyim. TED Kolejini bitirdikten sonra Bilkent Üniversitesi’ne girdim ve buradan mezun oldum. Küçük yaşlardan itibaren Keykan Hotel’de çalıştım. En alt seviden başlayan bu çalışma hayatı bugün otelimizin Yönetim Kurulu Başkanlığı ile devam ediyor. Tüm vaktimi otelimize ve Ankara turizmini geliştirmek için çaba harcayan Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği  (ATİD)’in yoğun programına ayırıyorum. Derneğimizin genel sekreterlik görevini yürütüyorum. Kısaca tüm hayatım turizm.”

Personelle iletişiminiz nasıl?

“İletişim şeffaf olduğunda iyi ya da kötü haber diye bir şey olmaz. Çalışanlarınıza örnek olup, onların eğitim programlarına da önem vermek lazım. Başarıyı ödüllendirip; yapıcı eleştiriden uzak durmamalıyız. Çalışanlarınızı, müşteriyi dinler gibi dinlemek lazım. Eğer siz iyi bir yönetici iseniz, çalışanlarınız zor zamanlarınızda sizin için fedakârlık yapacaklardır.”

Ankara turizm hangi noktada?

“Ankara; Anadolu platosunun ortasında, memleketin tam kalbinde, eşsiz bir kent. Tarih boyunca çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış, iki kez de başkent olmuş. Cumhuriyet’in ilanı ve Ankara’nın başkent oluşuyla şehrimiz sadece yüzyıllar öncesinin değil, yakın tarihin de en önemli yerleşim yerlerinden biri haline gelmiş. Ankara zengin tarihi, geçmişinden kalan eserleri, doğal güzelliklerinin yanı sıra sağlık, termal, kültür, kış ve kongre turizmine yönelik sahip olduğu potansiyeli ile de aslında tam bir turizm şehri olabilir. Fakat üzülerek ifade etmek isterim ki bu potansiyel bugüne değin etkin bir şekilde kullanılamamış, Ankara turizmde hak ettiği noktaya gelememiştir. ATİD olarak kuruluş amaçlarımızdan biri olan kent turizminin geliştirilmesi noktasında çok yoğun bir gayret içerisindeyiz. Eylemlerimiz ve söylemlerimizle özellikle son yıllarda bu konuyu sürekli gündemde tutuyor, merkezi idare, yerel yönetimler ve STK’larla işbirliği yapıyoruz.”

Başkentin otel kapasitesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Bu soru nereden baktığınıza bağlı. Ankara’nın mevcut turizm potansiyelinden bahsediyorsak fazla bile denebilir.
Fakat geliştirilmiş bir başkent turizmini ele alırsak günümüz kapasitesinin en az 3 katına denk gelecek rakamlarda yatak kapasitesi gerekecektir. Bu da demek oluyor ki elimizde bulundurduğumuz şehir dinamiklerini doğru zamanda doğru projelerle buluşturursak başkent turizmi de sektör paydaşları da tam kapasite hizmet vermeye hazır olacaktır.”

Ankara turizminin artıları nelerdir?

“Şu anda Ankara’nın 56 tane müzesi var. Hepsi de gezilmesi, görülmesi gereken müzeler. Ama bırakın turisti, Ankara’da yaşayıp da bu müzelerin çoğunu görmeyen insanlarımız var. Kısacası yerli yabancı turisti çekmek için tanıtmaya çalıştığımız Ankara turizmini, Ankara’da yaşayan pek çok insanımız bile keşfedememiş. Yine yıllar önce yapılan bir uygulamayı anlatayım. Ürgüp-Göreme tarafına tur düzenleyen şirketler, programlarına Ankara’yı da dâhil ediyordu. Bu uygulama son yıllarda ekonomik sebeplerle azaldı. ATİD olarak Ankara’nın tur paket programlarına dâhil edilmesi noktasında girişimlerimiz var. Yabancı bir turist Ankara’ya geldiği zaman ziyaret edebildiği birçok yer bulunuyor. Fakat çoğunun çevre düzenlemesi sağlıklı değil. Bunların yapılması gerekiyor. Gelen turistin geçmiş medeniyetlerin izini sürmesi için her türlü fırsatı sunmamız gerekiyor. Yerli veya yabancı misafir geldiği zaman konaklamadan gezi programına kadar hiçbir aşamada sıkıntı yaşamaması gerekiyor.”

Bize Keykan Hotel’in hikâyesinden bahseder misiniz biraz?

“Otelimiz Kızılay’da. Yani Ankara’nın en merkezi yerinde. Dedem Hüseyin Lütfü Keykan’ın 47 yıl önce kurduğu otelimiz Başkentin o dönem en önemli konaklama merkezi imiş. Aradan geçen yıllarda gerekli yatırımları yapmadığımız için deyim yerindeyse yerimizde saydık. Bu yıl işin başına geçince ilk olarak otelimizi baştan aşağıya yeniledim. Otelimizin her noktası işinin uzmanı kişiler tarafından restore edildi. Bu ayın başında yepyeni bir Keykan Hotel’i misafirlerimizin hizmetine açtık. Keykan Hotel’de konaklayan misafirlerimizin her türlü konforu düşünülerek bir dünya yarattık. İlk olarak misafirlerimize, kendi evlerinin konforunda hissettirmeyi amaçladık. Başardığımıza da inanıyorum. Aldığım yorumların tümü bu yönde.”