Avrupa’nýn mavi gözlü güzeli Belarus
ABONE OL

Türk Hava Yollarý’nýn haftada dört uçuþ gerçekleþtirdiði Doðu Avrupa ülkesi Beyaz Rusya resmi adýyla Belarus’un baþkenti Minsk’e gerçekleþtirdiðimiz yolculuk bize ilk andan itibaren þunlarý düþündürdü: ‘Biz hayatýn curcunasýna kapýlmýþýz gidiyoruz, buradaki insanlar ise onu doyasýya yaþýyor.’ Gözlerinizi kapatýp bir an için þöyle bir ülke düþünün: Kimsenin hiçbir þey için acelesi yok, ülke topraklarýnýn yüzde 40’ý ormanlardan oluþuyor, oksijen baþýnýzý döndürüyor, içerisinde 11 bin göl, 25 bin nehir ve çay bulunuyor, herkes birbirine son derece saygýlý, saat kaç olursa olsun sokaklarda korkusuzca gezebiliyorsunuz, dolandýrýlýr mýyým diye korkmuyorsunuz, kadýnsanýz rahatsýz edilmek gibi bir derdiniz yok... Ýþte tüm bunlar Minsk’te gerçek.

Güvenlik arýyorsanýz buraya

Gitmeden önce bazý önyagýlarýmýz olduðunu kabul etmemiz gerekiyor. ‘Rusya ile aramýzda yaþanan gerginlik Belarus’lularý etkilemiþ midir, kuzeyin insanlarý soðuk mudur, farklý kültürlerimizden dolayý kendimizi rahatsýz hisseder miyiz?’ gibi düþüncelerle yola çýktýk. Ama þehre inip BelarusHoliday.com adlý acenta þirketinin çalýþanlarýyla tanýþtýðýmýz anda endiþelerimiz azaldý, þehre iner inmez de yok oldu! Türkiye Belarus’un baðýmsýzlýðýný kabul eden ilk ülkelerden biri dolayýsýyla Türkiyelilere gönüllerinde bir sevgi besliyorlar. ‘Biz kardeþ ülke sayýlýrýz’ diye de üzerine bastýrýyorlar. Ayrýca Türkiye vatandaþlarýnda vize de istemiyorlar. Ancak belirtmek gerekir ki ‘güvenlik’ olgusu Belaruslular için çok önemli. Havaalanýnda pasaport kontrolü yapan memurlar çok dikkatli hatta sarraflarýn kullandýðý büyüteçli gözlüklerle evraklarýnýzý inceleyecek kadar!

Yaklaþýk 9,5 milyon kiþinin yaþadýðý Belarus’ta nufüsun 2 milyonu Minsk’te bulunuyor. Ülkede eðitime çok önem veriliyor öyle ki nüfusun yüzde 99.9’u yüksek öðretim mezunu! Ülkenin 55 üniversitesinden 35’i de baþkentte bulunuyor. Yabancý dile de önem veriyorlar. Öyle ki liselerde Türkçe eðitimleri verilmeye bile baþlanmýþ. Belarus’ta en çok dikkatimizi çeken konulardan biri de özgürlüðe olan düþkünlükleri oldu... Özellikle Ýkinci Dünya Savaþý sýrasýnda kaybettikleri þehitlerine sonsuz saygý duyan Belarus halký her fýrsatta Rusya’dan ayrý bir millet ve ülke olduklarýnýn altýný çiziyor. 1991 yýlýnda Sovyetler Birliði’nden ayrýlan ve baðýmsýzlýðýný ilan eden ülkede bu gerçekliði desteklemek amacýyla pek çok sembol bulunuyor. Caddelerine ve önemli yapýtlarýna verdikleri isimler de bunu destekliyor. 9 Mayýs’ta baðýmsýzlýk kutlamalarý yapan ülkedeki en geniþ caddelerin, meydanlarýn ve önemli yapýlarýn ismi hep baðýmsýzlýðý çaðrýþtýrýyor. Özgürlük Meydaný, Baðýmsýzlýk Meydaný, Baðýmsýzlýk Caddesi bunlardan bazýlarý. Baðýmsýzlýktan bahsetmiþken bir ülkenin karakterini en çok belirleyen konulardan biri olan sanattan da söz etmeden geçemeyeceðiz... ‘Belarus edebiyatýnýn önemli isimleri kimlerdir, bu kadar genç bir ülkenin kendine ait bir edebiyatý, müziði var mýdýr’ diye merak ettik ve karþýmýza Edebiyatta Yakup Kolas, Yanka Kupala, Maksim Bagdanoviç ve Frantsisk Skarýna muzikteyse Kleofas Oginskiy çýktý. Sovyetler Birliði zamanýnda birliðin sanayi merkezi olarak anýlan Belarus’ta pek çok fabrika var. Roket taþýyýcý, tren, otobüs, traktör gibi araçlarýn yaný sýra yurtdýþýna ihraç ettikleri ürünler arasýnda potasyum gübre de bulunuyor. Yeraltý kaynaklarý bakýmýndan fakirler ancak diðer konularda oldukça çalýþkanlar. Hatta öylesine çalýþkanlar ki ülkede iþsizlerin ödemek zorunda olduklarý bir vergi sistemi bile var!

Stalin Hattý

Minsk Savaþ Müzesi’nde II. Dünya Savaþý’nýn neden olduðu aðýr yýkýmlar gözler önüne seriliyor

Stalin Hattý’ndaki rehberler de dönemin ruhunu yansýtan üniformalar giyiyor

Dranike yemeden dönmeyin

Gezimiz sýrasýnda bize eþlik eden Alihan Burhan ve Alexandra Anisko buraya daha önce gelen Türk ziyaretçilerle ilgili eðlenceli hikayeler de anlatýyorlar. Dediklerine göre bazýlarý yanlarýnda bir bavul yemek getiriyorlarmýþ! Evet mutfaklarý bizimkinden biraz farklý, çok zengin olduðu da söylenemez yine de biz oradayken hiç aç kalmadýk... Ülkenin en önemli tarým ürünlerinden biri patates. Hatta yýllýk kiþi baþý bin kiloluk patates üretimi yapýlýyormuþ!  Dolayýsýyla hemen her þeyin patateslisini bulmak mümkün. Ama Belaruslularýn en önemli yemekleri ‘Dranike’ patatesten yapýlan bir mücver olarak anlatabileceðimiz bu yemek bizce de çok lezzetliydi. Bunun yanýnda gözlemlerimiz soðan, sarýmsak ve tavuk etini de çok sevdikleri yönünde oldu. Unutmadan ekleyelim bol baharlý yemekler aramak hata olur çünkü Belaruslular yalnýzca tuz ve karabiber kullanýyorlar.

Doða ve tarih bir arada

‘Minsk’te gezilecek yer var mýdýr ki...’ diye düþünüyorsanýz buna da cevabýmýz ‘kesinlikle evet!’ Yemyeþil doðasý, mis kokulu, bol oksijenli havasýnýn yanýnda þehirde görülmeye deðer pek çok yer de var. Karl Marks Caddesi, Baðýmsýzlýk Caddesi þehrin buluþma noktalarý arasýnda. Bunun yanýnda þehre ayak bastýðýnýzda önce Özgürlük Meydaný’ný ve Baðýmsýzlýk Meydaný’ný ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Ayrýca ‘Kýzýl Kilise’ olarak da anýlan üç kulesi bulunan Aziz Simon Katalolik Kilisesi de görmeye deðer. Þehirde Stalin Ampri mimari özelliklerini görmek mümkün. Ancak þunu da belirtmek gerekir ki Ýkinci Dünya Savaþý sýrasýnda ülkenin neredeyse yüzde 80’i yýkýlmýþ. Bu nedenle eskiden Þatolar Ülkesi olarak anýlan yerde tarihi 1950’lerin öncesine dayanan eser bulmak zor. Zira Minsk’e en yakýn þato neredeyse 100 km uzakta bulunuyor. Minsk Savaþ Müzesi ve yine Ýkinci Dünya Savaþý sýrasýnda Almanlara karþý kurduklarý savunma hattý olan ve þimdi müzeleþtirilen Stalin Hattý’nda mutlaka görülmeli. Dudtki El Sanatlari Müzesi de bizi çok etkiledi. Burada Belaruslularýn kültürlerine yakýndan tanýk olabilir, geleneksel el sanatlarý atölyelerinde çalýþmalarý yakýndan gözleyebilrisiniz. Belarus’a gelmiþken UNESCO dünya mirasý listesinde bulunan Belovezhskaya Ormaný, Nesvizh Þatosu, Mir Þatosu’nu da görmeden dönmeyin deriz.

Aziz Simon Katolik Kilisesi

9 Mayýs’ý Zafer Bayramý olarak kutlayan Belaruslular þehrin her yanýný süslemiþ / Gözyaþý Adasý ve üzerindeki anýt þehitlere adanmýþ.

Leyleðin kanadý kadar beyaz

Buraya neden Beyaz Rusya dendiðini çok merak ettik ve Belaruslu rehberimiz Aleksandra bize konuyla ilgili birkaç efsane anlattý... Bunlardan ilki Belarus’un simgelerinden biri olan keten kumaþýna dayanýyor. Anlatýldýðýna göre beyaz keten kumaþý giyen halk Beyaz Ruslar olarak anýlýrmýþ. Bir diðer hikaye ise yine ülkenin simgelerinden biri olan leyleklerden kaynaklý. Belarus semalarýnda dolaþan beyaz leylekler kanatlarýyla ülke topraklarýný öyle bir kapladýklarý için bu isim verilmiþ. Ülkede bulunan sayýsýz nehir ve gölün kuþbakýþý görünümde parýl parýl parlamasý ve yukarýdan beyaz görünmesi de Beyaz Rusya isminin verilmesindeki etkenlerden biri olarak anlatýlýyor.