Her yıl biraz daha büyüyen Berlin Film Festivali bu dünya başkentinin her köşesine yayıldığı gibi Berlinale Goes Kiez başlıklı girişimle başka şehirlere de ulaşıyor. Değil tamamının, bir parçasının bile takip edilmesine fırsat vermeyen devasa bir program sunuyor.
Odakta Altın Ayı var
Aralarında 92 yaşındaki Alain Resnais’nin Aimer, boire et chanter (Sevmek, İçmek ve Şarkı Söylemek), açılışta gösterilecek yeni Wes Anderson filmi The Grand Budapest Hotel/ Büyük Budpeşte Oteli ve dört kadın yönetmenin filmleri de bulunan 20 Altın Ayı adayı Berlinale’nin odak noktası. Alain Resnais, aralarından birinin birkaç aylık ömrü kaldığını öğrenen yakın arkadaş grubunun yaşadıklarını anlatıyor. Anderson ile kadrosu göz kamaştıran ‘Otel’de, iki dünya savaşı arasında bir dönemde çalışanları ve müşterileriyle eğlenceli bir maceraya imza atıyor.
Altın Ayı adaylarından Richard Linklater nihayet kavuşamayan aşıklarını bırakıp bir başka konuya eğildi: Boyhood/ Oğlan Çocukluk’da Mason adlı kahramanın 5-18 yaş arasını anlatıyor. Ama Ethan Hawke’a da baba rolünü biçiyor! Cezayir asıllı Fransız yönetmen Rachid Bouchareb bu kez ABD-Meksika sınırında geçen bir öykü anlatıyor La Voie de l’Ennemi/ Two Men in Town/ Düşmanın Yolu’nda. Sınır kasabası şerifi Harvey Keitel, hapisten çıkan, Müslüman olup tövbe eden Forest Whitaker’a inanmayıp onu yeniden cezaevine göndermeye uğraşıyor.
Japon usta Yoji Yamada, bir Samuray filmiyle yarışmıyor Berlinale’de! Bir evde yaşanan yasak ilişkiyi yıllar sonra da hatırlayan saf bir hizmetçinin gözünden anlattığı Çiisay Uçi/ Küçük Ev, Ozu’nun sinemasından izler taşıyor. Filmlerini daha önce Cannes’da izlediğimiz Brezilyalı Karim Ainouz Praia do Futuro/ Geleceğin Kumsalı ve Çinli Lou Ye Tui Na/ Kör Masaj ile Altın Ayı’nın ünlü yönetmen adayları arasına katıldı bu yıl.
KADINLAR AĞIRLIKTA
Altın Ayı için yarışan kadın yönetmenler arasında, Sibel Kekilli, Derya Alabora, Settar Tanrıöğen, Nursel Köse ve Ufuk Bayraktar’ın oynadığı Ayrılık/ Die Fremde adlı filmiyle tanıdığımız, Züli Aladağ’ın eşi Feo Aladağ da bulunuyor. Aladağ, bir asker (Ronald Zehrfeld) ve bir çevirmen (Mohamad Mohsen) arasındaki dostluğu konu alan Zwischen Welten/ İki Dünya Arasında adlı filmin Mezar-ı Şerif ve Kunduz’daki çekimlerini gizlice yaptı, Afgan karakterleri gerçek kişiler canlandırdı.
Avusturya vatandaşı İranlı kadın yönetmen Sudabeh Mortezai’nin ilk uzun metrajlı kurmacası Macondo, Viyana’nın aynı adlı göçmen mahallesinde geçiyor. Belgesel ve kurmaca arasında salınan Macondo, göçmen çocuklarının büyüme çağında yaşadığı kimlik edinme bunalımını, suçluluk duygusu ve affedici olma temalarını işliyor.
Perulu Claudia Llosa, onu dünya çapında üne kavuşturan filmi Madeinusa’nın ardından La Teta Asustada/ Acı Süt ile 2009 yılında Altın Ayı kazandı. Llosa, bu kez kadrosuna yıldızları aldığı Aloft adlı filmiyle talip oluyor Altın Ayı’ya. Jennifer Connelly ile Cillian Murphy’nin bir kaza nedeniyle birbirinden ayrı düşmüş ana-oğulu canlandırdığı film, onların yıllar sonra bir gazeteci aracılığıyla bir araya gelişini konu alıyor..
Berlin Film Festivali yine ‘buzzz kesmiş’ bir kentin salonlarında sinemaseverleri ısıtmaya hazırlanıyor. Türkiye’den bir Altın Ayı adayı yok ama çeşitli bölümlere seçilen dört Türkiye yapımı yer alıyor programda.
Kısa filmle döndü
Arjantinli Celina Murga, yapımcılığını Martin Scorsese’nin üstlendiği bir filmle Altın Ayı yarışına avantajlı bir kulvardan başlıyor. Murga yine belgesel ve kısa filme döndü. Bizzat Scorsese tarafından Rolex Mentorand Protege Arts Initiative/ Rolex Usta Çırak Sanat İnisiyatifi’ne seçildi... Oğlunun 16 yaşına gelip kendi yoluna gitmeye karar verdiği noktaya kadar bir baba-oğul ilişkisine odaklanan La Tercera Orilla/ Nehrin Üçüncü Yakası projesi bu şekilde ortaya çıktı.
Muhteşem ‘avcılar’
George Clooney’nİn yönetmen koltuğuna oturup Matt Damon, Bill Murray, John Goodman, Jean Dujardin, Bob Balaban, Hugh Bonneville ve Cate Blanchett’tan oluşan DEV kadroyu bİr araya getİrdİğİ The Monuments Men/ Hazİne Avcıları, Yarışma Dışı gösterİlecek. Ülkemİzde 21 Mart’ta gösterİme gİrecek olan Hazİne Avcıları, Amerİkalı BİR askerİ grubun Nazİlerin ele geçİrdİklerİ nadİde sanat eserlerİnİ onlardan çalmaya çalışmasını anlatıyor.
