Görgüsüzlük toplumsal hastalýðýmýz
ABONE OL

Yýllar önce çalýþtýðým bir haber dergisinde ‘baþörtüsü aksesuara dönüþüyor’ baþlýklý bir haber çalýþmayý teklif etmiþtim. O günlerde yeni yeni baþlamýþtý, ‘seküler’ temayüller. Ama derginin yayýn yönetmeni ‘Ramazan yaklaþýyor, þimdi bu tarz eleþtirel bir haber ters etki yapar diyerek konuyu kapattý. 1980, 1990’larda dindar kadýnlarýn ‘tesettür’ biçimi uzun robadan pardesüler, omuzlarý örten büyük baþörtüler þeklindeydi. Þule Yüksel Þenler’in stilize ettiði ‘þýk’ tasarýmlar o dönemin siyasal Ýslam ikliminde yerini ‘takva’ ölçülerinde ve Kemalistler tarafýndan üniforma gibi algýlanan kýyafetlere býrakmýþtý. Üniversiteler ve kamuda baþörtü yasaklarý hýz kazandýðýnda o dönemin medyasýnda baþörtülüler için türlü türlü aþaðýlayýcý ifadeler kullanýlmaya baþlanýldý. O yýllarda ‘baþörtü’ mücadelesi verenlerin yaný sýra bir de þehrin merkezine uzak noktalarýnda yaþayan örtülü kýzlar vardý. Taþra kökenli ailelerinin sosyal hayata karýþma konusunda çýkardýklarý engelleri aþmak için örtünmeyi seçmiþti çoðu. Zira baþlarýný örttükleri sürece aileleri için sorun yoktu. O günlerden itibaren ekranlarda kadýn programlarýnda göbek atan, konserlerde kendini kaybeden baþörtülü kadýn görüntüleri çoðalmaya baþladý. Tam da bu kitle Ramazan’da boy gösteren ‘ekran vaiz’lerine ‘yok artýk’ dediðimiz türden sorular soruyordu. Zira din ile baðlarý görüntü ve gelenekten ibaretti. Taklidi iman, seküler hayatýn cazibesi karþýsýnda direnç geliþtirmelerini engelliyordu. 

KENDÝ GERÇEÐÝMÝZDEN UZAKLAÞIYORUZ

Derken 28 Þubat oldu. Yaþanan travma kolay atlatýlýr türden deðildi. Belki bu yüzden 2000’lerden sonra doðanlarýn pek üzerine gidilmedi. Onlar da zamanýn getirdiði nimetlerden faydalanmayý kendilerine hak gördüler. Ýnançla ilgili hassasiyetler, ölçüler, kýrmýzý çizgiler rafa kalktý. Bu ülkede dindarlarýn modernlikle imtihaný kolay olmadý. Ama medya ve sosyal medyanýn sunduðu dünyaya ait olma hevesi ve hýrsý bizi kendi gerçekliðimizden uzaða fýrlattý. Ben Bilmem Eþim Bilir yarýþmasýnda milyonlar önünde eþiyle olmadýk diyaloglara girenler mi istersiniz, moda dergileri çýkarýp trend peþine düþenler mi, 14 Þubat Sevgililer Günü’nde hiç yüksünmeden Sevgililer Günü eki veren muhafazakar gazeteler mi… Nihayetinde de sosyal medya fenomenliði konusunda ‘Bizim onlardan neyimiz eksik’ deyip kendilerini göstermeye baþladý baþörtülü kadýnlar. Ýþte Instagram fenomeni Büþra Nur Çalar da bu türden sosyal medya kiþilerinden biri. Sahip olduðu takipçi sayýsýndan dolayý firmalarýn reklamlarýný yapan bir fenomen. Týpký Þeyma Subaþý, Selin Ciðerci, Danla Bilic gibi. Yani sosyal medya yoluyla iyi para kazanýyor.

BAÞÖRTÜ ULUSALCI SALDIRIYI ÖRTTÜ

Sorun þu ki Büþra Nur Çalar baþörtülü bir genç kadýn. Dolayýsýyla onun reklamýný yaptýðý ve özendirdiði yaþam tarzý ‘Müslüman’ kimliðiyle çeliþiyor. Bu basit gerçeði görmezden gelenler ‘Bakýn vergilerimiz nerelere gidiyor a dostlar’ çýðýrtkanlýðýyla genç kadýný hedefe aldý. Bu malzeme üzerinden iktidara saldýrma yolunu seçtiler. Elbette baþörtülü genç bir kadýnýn eþiyle romantik anlarýný sosyal medyada paylaþmasýný doðru bulmuyorum. Altý aylýk bebeðe kýna gecesi yapýlmasý, cinsiyet partisi, gözümdeki çapaðýn story’lerini ve bu teþhir kültürüne dindar kadýn ve erkeklerin de bu kadar teþne olmasý mide bulandýrýcý bir hâl aldý. Bunlarý eleþtirdik. Ama Mert Fýrat’ýn eþi Ýdil Haným kýnasýna tahtla gelince neden benzer tepkiler verilmedi? Mert Fýrat, Ýþ Bankasý’nýn reklam yüzü olduðu için mi? 

Bir hafta önce sokak ortasýnda histerik bir ulusalcýnýn baþörtülü bir öðretmene saldýrýsýný ve benzeri faþist davranýþlarý görmezden gelip dikkatlerin bambaþka bir yöne çekildiðinin de farkýndayýz. Baþörtüsüne yönelik saldýrýlarý ‘Aradýklarý maðduriyeti buldular’ diye geçiþtirenlerin ikiyüzlülükleri çok net ortada. Peki toplumsal deðiþim ve dönüþümleri, ideolojik fark gözetmeksizin her mahallenin arazý olan sonradan görmeliði bile siyaset malzemesi yapacak kadar acze düþen muhalefetin giderek pespayeleþen çirkin üslubunu nereye koyalým?