Haydar Ali Yıldız:Malazgirt ruhunu kuşanmanın vaktidir

Türklere Anadolu’nun kapılarını açan Malazgirt Zaferi’nin bu yıl 947. yıldönümü. Geçen sene ilk defa bir devlet töreni ile Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen Malazgirt Zaferi programları bu yıl da 23-26 Ağustos tarihleri arasında yapılacak. Ahlat’ta başlayacak etkinlikler Malazgirt’te devam edecek ve eş zamanlı iki ilçede de programlar gerçekleştirilecek. Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, Ocak ayında başlayan hazırlıkların Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan ile birlikte sekiz aydır süren istişareler sonucunda yapıldığını belirtti. Haydar Ali Yıldız ile Malazgirt’in önemini ve bugün ülke olarak içinde bulunduğumuz mücadele sürecinde Malazgirt’in ne anlam taşıdığını konuştuk.

 TÜRK MİLLETİ DİZ ÇÖKMEZ

1071’de Sultan Muhammed Alparslan Bizans İmparatoru Romanos Diogenes’in topladığı haçlı ordusunu bertaraf ediyor. Bizans tarihinde buna ‘Kıyametin İlk Günü’ denildiğini söyleyen Yıldız, “Bizans’ta Malazgirt Zaferi ile Türklerin buraya yerleşeceği ve zamanla sıranın İstanbul’a geleceği korkusu başlıyor. Anadolu’yu fethedenlerin bir gün İstanbul’u da alacaklarını düşünmeye başlıyorlar. Nitekim korkunun ecele bir faydası yok. 400 yıl sonra aynı ruhu taşıyan Osmanlı ordusu İstanbul’u alıyor. Bu Malazgirt Zaferi’nin en önemli sonuçlarından biridir. Diğer sonuçlarına baktığımızda Hicaz’ın, Mekke ve Medine’nin de müdafaası artık Anadolu’dan başlıyor. Kudüs’ün fethi gündeme geliyor ve Selahaddin Eyyubi 1187’de Kudüs’ü fethediyor.” şeklinde konuşuyor.  

Bu zaferin sonuçlarının aslında bugünü de etkilediğini belirten ve Malazgirt ruhunun önemine değinen Yıldız, “Malazgirt ruhunun bugün de bu topraklarda var olduğunu gördük. 1071’deki bu vatan ruhu, İstanbul fethinde varlığını ortaya koydu aradan yüzyıllar geçti aynı bilinçle Çanakkale Cephesi’nde düşmana meydan okudu savaştı ve yine kazandı. Yıllar sonra 15 Temmuz’da bayrağımıza, vatanımıza, ezana kast edenler karşılarında yine Malazgirt ruhunu buldular.” diyor ve ekliyor: “Bugüne baktığımızda ekonomik operasyonlarla insanlarımızın geleceği ipotek altına alınmaya çalışılıyor; ekonomi ile fiili işgallerle bizi bu topraklardan atmak istiyorlar. Malazgirt Zaferi’nin tam da böyle bir sıkıntılı zamana denk gelmesi tevafuk oldu. 26 Ağustos’ta Malazgirt Meydanı’nda bugün bizi yıkmak isteyenlere karşı bin yıllık zafer mesajı verilecek.” 

“Bu millet aziz ve necip bir millettir. Geçmişte Malazgirt’te, Çanakkale’de diz çökmedi ‘Çanakkale Geçilmez’ dedi aynı ruh ve inançla 15 Temmuz’da da diz çökmedi ve meydan okudu. Şimdi de devam eden ekonomik ambargolara karşı başı dik bir şekilde meydan okuyacaktır.” diyen Yıldız sözlerini şöyle sürdürüyor: “Tarihi medeniyet şuuruna sahip olduğumuzda her şeyin üstesinden gelebilme gücü ve umudumuz artacak. Bakacağız zamanında dedelerimiz nasıl mücadele etmiş biz de öyle edeceğiz. Tarihte olduğu gibi bugün de yapılmak istenen Müslümanları bu topraklardan uzaklaştırmaktır. Şimdi  bir süper devletin başkanı bu millete meydan okuyor. Ancak bilmediği bir şey var ki bu millet meydan okumasını çok iyi bilen bir millettir. Cevabın nasıl verileceğini bilir. Tarih, bu milletin kendilerinden sayıca üstün olan belki de daha güçlü olan ordulara  karşı aldığı başarıları yazmıştır.”

ATININ KUYRUĞUNU BAĞLAMA GELENEĞİ BUGÜN DE SÜRÜYOR

Malazgirt Ovası’nda savaştan önce Alparslan’ın askerlerine ‘Bugün artık sizinle benim aramda bir fark yok’ dediğini hatırlatan ve Alparslan’ın kılıç kuşanarak ordusunun önünde askerleri ile birlikte savaştığını belirten Yıldız, “Türk geleneğinde atının kuyruğunu bağlamak diye bir gelenek var. Alparslan da burada bunu yapıyor. O zamanki inançtan bugüne bir şey kaybolmadı. Belki insanlar aynı değil ancak vatan işgal edilmek ve millet diz çöktürülmek istendiğinde herkes birlik oluyor. Ülkenin komutanı Recep Tayyip Erdoğan da 15 Temmuz akşamı aynı Alparslan gibi liderlik cesareti gösterdi ve bir televizyon kanalına bağlanarak ‘Şimdi havaalanına iniyorum milletimi de ortaya çağıyorum’ diyerek ölümüne mesajı verdi.” diyor ve ekliyor: “Bu mesaj Sultan Alparslan’ın atının kuyruğunu bağlaması ile aynı anlama geliyor. Bu ruhu millet olarak kuşanmış durumdayız. 26 Ağustos’ta; Anadolu topraklarında binlerce yıl daha ay yıldızlı bayrağın altında vatan bilinciyle medeniyet müktesebatıyla kıyamete kadar yaşayacağımızı haykıracağız.”

Bugün Alparslan ve onun ordusunun ruhunu kuşanmamız gerektiğine dikkat çeken Yıldız, geçmişimize sahip çıkmamız gerektiğini ve ancak bu yolla geleceğe emin adımlarla yürüyebileceğimizi vurguluyor. Medeniyetin zaman, insan ve mekan üzerine kurulu olduğunu dile getiren Yıldız şunları aktarıyor: “Aliya İzzetbegoviç’in çok güzel bir sözü vardır, ‘Medeni olan milletler ile medeni olmayan milletleri birbirinden ayıran tarihi günlerine verdikleri değerle ölçülür. Eğer bir millet tarihi günleri, olayları unutmuyorsa ve bunu kutlayıp yasını tutuyorsa medeni bir millettir.’ Buradan baktığımızda Türk milleti medeni bir millettir. Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ında sürekli dediği gibi ‘Geçmişi olmayan bir milletin geleceği de olamaz.’ Bu yüzden geçmişe sahip çıkmalıyız. Yine ünlü bir düşünür, ‘Bin yılını hesap edemeyenler millet olmazlar ve varlıklarını devam ettirmez.’ der. Bugün dünyada bin yılını hesap edecek bir kaç tane millet vardır. Bunlardan biri de biziz. Geçmişimiz birileri gibi belirsiz değil.” 

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu 2023, 2053 ve 2071 hedefleri var ve bunları idrak edebilmek için tarihe bakmak gerektiğine dikkat çeken Yıldız, “Başkanımızın ortaya koyduğu hedefleri gerçekleştirme konusunda çok daha fazla kişi ve kurum medeniyet, tarih, coğrafya ve millet şuurunu kuşanacak. Bu ruha sahip olduğumuzda bu topraklarda ilelebet var olacağız. Başkanımızın sürekli olarak ‘Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet’ diye söylediği Rabia’mızın aslında çok derin tarihi anlamları var. Bin yıllık bir millet hafızası var. Bugün tek millet dediğimiz milletin aslında Sultan Alparslan’ın ordusunda da olduğunu görüyoruz.” diyor ve ekliyor: Malazgirt’te Türkler başta olmak üzere Kürt, Arap, Fars gibi milletlerin desteği ile birlikte tek millet olarak Anadolu vatan kılınmış ve bugün Türkiye’nin olmasında Malazgirt Zaferi dönüm noktası olmuştur.”

SELÇUKLU DEVLETİ’Nİ İYİ ANLAMAK LAZIM

Ahlat ve Malazgirt’in çok önemli iki şehir olduğuna değinen ve buraları gençlerimize göstermek gerektiğini vurgulayan Yıldız: “Selçuklu biziz, Osmanlı biziz bugün de Türkiye Cumhuriyeti olarak yolumuza devam ediyoruz. Selçuklu olmadan Osmanlı, Osmanlı olmadan Türkiye Cumhuriyeti düşünülemez. Bunlar bizim medeniyet dinamiklerimiz. Ancak bugün bile Sultan Muhammed Alparslan’ın ismini doğru bilmeyenler var. Malazgirt üzerine yazılan kitapların sayısı çok az. Halbuki tarihin akışını değiştiren bu önemli olay ile ilgili kitaplar yazılmalı, filmler ve diziler yapılmalı, enstitüler kurulmalıydı. Okçular Vakfı olarak üzerimize düşen görevi yapmak üzere  Sultan Alparslan Malazgirt’te Bir Selçuklu Kartalı ve Malazgirt Kıyametin İlk Günü 1071 kitaplarını çıkardık.” diye konuşuyor. Özellikle Selçuklu dönemine ait kaynakların çok az olduğuna değinen Yıldız, Selçuklu’yu anladığımız zaman bizi çok farklı bir gelecek beklediğine dikkat çekiyor.