Gazeteciliðin en zevkli taraflarýndan biri, tanýmak, tanýþmak istediðin kiþilerle ‘iþi’ bahane edip röportaj yapmak... Aslýnda sohbet havasýnda geçen röportajlar yapmak... Hele konu çoluk çocuk, anne-babalýk olunca deðmeyin keyfime. Hem görüþ alýþveriþinde bulunuyorsun hem de okuyucularla paylaþýyorsun. Bundan daha iyisi ne olabilir? Mesela dört çocuk annesi iken “Ýmkaným olsa daha fazla çocuk isterdim” diyecek kadar cesur olabilir. Bir yandan çalýþmaya devam edip “Çocuk da yaparým, kariyer de” sloganýný ‘saçma’ bulabilir! Fotoðraf sanatçýsý Bennu Gerede’ye en çok nelere kýzdýðýný, çocuklarýna aþýlamak istediði deðerleri, nasýl bir anne olduðunu sordum, o da anlattý. Yarý sohbet yarý röportajýn kahramaný, Kai (4.5), Miro (10.5) ve ikizler Daren ile Dilan’ýn (12) annesi Bennu Gerede karþýnýzda...
Nasýl bir çocuktunuz?
Feci yaramaz, çok þefkatli, iyimser, iyi niyetli... Çok çalýþkandým, köpek gezdirmek, dükkanlarda çalýþmak gibi þeyler yapardým. Özgür bir ortamda büyüdüm, “Þunu yapacaksýn, bu sporla ilgileneceksin” durumu yoktu. Bir þey yapmak istediðimde annem babam “Dene!” diye yaklaþýyordu. O açýdan þanslýydým. Babam (Selçuk Gerede) doktor olmasýna karþýn sanatçý ruhlu bir adamdý. Çok tutucu yanlarý da vardý. Asla erkek arkadaþ söz konusu olamazdý. Yine de arkadaþlarýmýn evlerinde kalabiliyordum.
Çocukken ne yapmayý çok seviyordunuz?
Çalýþmayý, çocuk bakmayý seviyordum. Bebek teslim ediyorlardý bana. Ýnanamýyorum buna! Dokuz aylýk ya da bir yaþýndaki çocuðu 10-12 yaþýnda çocuða býrakýr mýyým ben þimdi?
Çocukluktan çýktýðýnýzda sanata, tasarýma yönelmede neler etken oldu?
Annemin (Canan Gerede) film yönetmeni olmasý etkili oldu elbette. Babam da Birleþmiþ Milletler’de çalýþmasýna karþýn resim yapan, çello çalan, entelektüel bir insandý. Fotoðraf çekmeye büyükbabamýn verdiði makineyle baþladým. Fotoðraflarýmý görenler beðenmeye, “Bunlar çok güzel” demeye baþladý. 16 yaþýndayken Paris’te okul kazandým ama gitmedim. Ablamý (Þiva Gerede) bekledim. Birlikte geldik Ýstanbul’a, farklý meslekleri denedim ama kariyer yapmam gerektiðini düþünüp fotoðrafa yöneldim.
Bennu Gerede denince akla anne geliyor ama eþ pek gelmiyor. Peki hep çok çocuk isteyen biri miydiniz?
Evet, hep çok çocuk istedim. Ýmkaným olsa daha fazla çocuk yapardým, kendimi onlara adardým. Hayatta daha güzel bir þey var mý? Yok! Kalabalýk aile muhabbetini seviyorum, kavga kýyamet. Anne ya da eþ durumuna gelince... Bence annelik de bir meslek, fotoðrafçýlýk da. Beni rahatsýz etmiyor eþ diye anýlmamam. Anne olarak anýlmam ve iþimin olmasý gurur verici. Sýrf anne diye anýlmak da öyle. Çok hýrslý bir insan deðildim ben, illa ünlü olayým, fotoðraflarým müzelerde olsun diye hýrslarým olmadý. Ama para kazanmak için çalýþmak zorundayým. Çünkü akmýyor bir yerden. Çalýþmasam aç kalýrým!
Kardeþ kýskançlýðý anne-babalarý zorlayan konularýn baþýnda. Siz nasýl üstesinden geliyorsunuz?
Ýlk çocuklarým ikiz olduðu için zaten o konu aþýlmýþtý. Aralarýnda kýskançlýk yok. Belki de ortam ona müsaade etmiyor. Onlar birbirleriyle çatýþýrken üstüne basa basa þunu söylüyorum: “Hep yanýnýzda olmayacaðým. Birbirinizi sevin, saygý duyun.”
Peki siz bir anne olarak orkestra þefi gibi mi hareket ediyorsunuz yoksa oyuncu gibi onlarla birlikte mi yaþýyorsunuz hayatý?
Tecrübemle yol göstermeye çalýþýyorum ama kesinlikle onlarla keþfedip büyüyorum.
Hayalim bahçeli ev
Bu aralar baþka neler yapýyorsunuz?
Çocuklar için bir masal kitabý yazdým. Hatta resimlerini de Dilan yaptý. Resme çok yetenekli. Kitabýn adý: Kai bir rüya gördü. Konusuna gelince; Peru’ya gittim ve 10 gün kaldým. Orada geçirdiðim zamaný ve spiritüel konularý masalýmsý bir dille aktardým.
Spiritüel alanla ilgili misiniz?
Çok uzun zamandýr içimde böyle bir þey var. Yavaþ yavaþ çýkýyor.
Geleceðe dair hayalleriniz neler?
Yurtdýþý hayallerim var. Olur mu bilmem. Bir ev istiyorum herkes gibi. Bahçesi olsun, domates-salatalýk yetiþtireyim. Çok param olsun, sadece çocuklarla ilgileneyim ama sanatýmý da yapayým.
Ýnsan bazen deliriyor
Nasýl bir annesiniz? Arkadaþ gibi mi? Uzmanlar “Arkadaþ gibi olmayýn!” diyor...
Ben arkadaþ gibi anneyim ama arada ince bir çizgi duruyor. Saygýlarý var. Yapmak istemedikleri bir þeyi ben söylediðimde, bazen beþ kez söylemem gerekse bile yapýyorlar. Ama korkmuyorlar benden. Bu da mutlu ediyor beni. Çünkü ben çok korkmuþtum babamdan.
Ne yaptýklarýnda çok sinirleniyorsunuz?
Dinlemediklerinde.... Beni en çok sinirlendiren konu bir þeyi tekrarlamak. ‘Ben sizinle kaliteli zaman yaþamak istiyorum.
Hep ‘Üstünü deðiþtir, duþ al, yemek ye, kalk’ diyen bir kadýn olmaktan býktým. Kendimden de nefret ediyorum. Oturup dergi okumayý tercih ederdim’ diyorum. Zaten onlar benim her halime alýþýklar; aðlamama, kriz geçirmeme, kapýmý kilitlememe...
Onlara özellikle aþýlamaya çalýþtýðýnýz deðerler neler?
Þiddete hayýr! Bazen birbirlerine vuruyorlar. ‘Yapmayýn, bu çok yanlýþ. Ben de size vurmak istiyorum ama yapmýyorum’ diyorum.
Bazen vurmak istiyor mu insan gerçekten?
Ýnsan deliriyor. Alýp bir þey fýrlatmak, tokat atmak istiyor. Ama yapmýyorsun! Onlara da þiddetin çok yanlýþ olduðunu söylüyorum. Saygý duymak ve sevgi üzerinde duruyorum.
Ebeveynlere ne önerirsiniz?
Paylaþmak ve zaman ayýrmak çok önemli. Çocuklarýmla tek tek vakit geçiriyorum.
Çocuk da yaparým, kariyer de sloganý hakkýnda ne düþünüyorsunuz?
Çok ukalaca! Sokakta bir fotoðrafýmý çekip öyle bir baþlýk atmýþlardý. Ben söylememiþtim. Saçma buluyorum bu sloganý.