'Kendi ‘Rönesans’ýmýzý yazmanýn vakti'
ABONE OL

Müslüm Teke figüratif resmin baþarýlý ressamlarýndan... 20 yýldýr yüzlerin içinde barýndýrdýðý duyguyu figüratif bir dille bize aktarýyor. Yüzleri kiþiliðin en derin sýrlarýna açýlan birer pencere olarak nitelendiren sanatçý, “Yargýlamalarýmýzý bedene deðil, yüze bakarak yapmalýyýz” diyor. Niþantaþý’ndaki sergisinde sohbet ettiðimiz genç sanatçýyla sýra dýþý resimlerini, Türk sanatýna verilen deðeri ve toplumdaki resim algýsýný konuþtuk… 

Sizi biraz tanýyabilir miyiz? 

1974 Gaziantep doðumluyum 1999’da Yüzüncü Yýl Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun oldum. Yurt içinde ve dýþýnda sergilere katýldým. Halen Adana’da çalýþmalarýma devam ediyorum. 

Eserlerinizde yaþamý sorguluyor, insanýn en uç duygularýný resmediyorsunuz... Nedir sizi insanýn tedirgin, kaos  ve hüzünlü hallerini resmetmeye yönlendiren? 

Sanýrým çocukluktan gelen sorgulama, kabullenmeme ve aþýrý merak beni bu alana itti. ‘Sancýsýz sanat olmaz’ içgüdüsüyle yýllarca birikim yaptým. Kolay yapýlmayaný, zor olaný tercih ettim. Yüzler içinde yüzler bize kiþiliðin en derin sýrlarýna açýlan birer pencere. Duygularýmýzý dýþa vurmadýðýmýzý zannetsek bile yüzümüz kiþiliðimiz, saðlýðýmýz ve zekamýzla ilgili bilgiler barýndýrýyor. Doðduðumuzda genetik belli kodlamalar var ama insan kendi yüzünü kendi oluþturuyor. Ruh haline göre yüz þeklini alýyor. O nedenle yargýlamalarýmýzý bedene deðil, yüze bakarak yapmalýyýz. Çünkü yüz bize gizli þifreler yollar. Ben tablolarýma baþlamadan önce yüzdeki ifadeyi yakalamaya çalýþýrým. 

Her serginizin bir öyküsü ve melankolik bir hali var. Biraz tablolarýnýzdaki bu gizemli hikayeleri bize anlatýr mýsýnýz? Sýra dýþý bir tarzýnýz var, siz kendi tarzýnýzý nasýl tanýmlýyor ve çaðdaþ resim sanatýnda kendinizi nerede görüyorsunuz?  

Sýra dýþý olmak için resim yapýlmýyor. Ama yaptýðýnýz resim sýra dýþý olarak algýlanýnca amaca ulaþýlmýþ oluyorsunuz. Ben 20 yýldýr duygular, anlar ve yüzlerin peþindeyim. Ýnsanlar çizdiðim suretleri ayný zannediyorlar ama tanýdýk kiþiler deðil. Her biri farklý duyguyu ve þiddeti içinde barýndýrýyor. Bu yüzler benim hayal dünyamýn insanlarý. Çaðdaþ resim sanatýnda neredeyim bilmiyorum. Tek amacým hayatýmýn geri kalanýnda resim yapmak ve daha fazla insana dokunabilmek.

Türkiye’de sanatseverler 

manzara resimlerini daha çok tercih ediyorlar. Sizce Türk ressamlarýmýz kendilerini ifade etmekten korktuklarý için mi soyut ve pop art resimlere daha az yöneliyorlar? 

Manzara resimleri her zaman ilgi çekmiþtir. Bu sanatçýnýn dünyayý nasýl gördüðüyle ilgili bir þey. Van Gogh çok büyük sýkýntýlar yaþarken bile manzara yapmaktan vazgeçmemiþ. Evet, insana dokunmak, hislerini resimlemek biraz zorlayýcý olabilir. Ama bu tarzý yani figüratif ve portresel resimleri tercih eden ressamlar da yine bize bir þeyler anlatmýþtýr. Týpký manzara resminin anlattýðý gibi. Yani Turner ne anlatýyorsa Lucian Freud da onu anlatýyor. 

Ne yazýk ki sanat ile entegre edilmiþ bir toplum deðiliz. Ebeveynler çocuklarýnýn bazý derslerde baþarýlý olmasýný yeterli buluyor. Sanat ile ilgili derslere gereðinden fazla ilgi duymalarý ise hoþ karþýlanmýyor sizce hayatlarýnda sanat olmayan çocuklar yaþamlarýnda yan etkilerini görüyorlar mý? 

Sanat çok küçük yaþlarda çocuklara verilmeli, anlatýlmalý. Sanatla büyüyen toplumlar; doðaya, insana ve canlýya çok daha saygýlý oluyor. Küçük yaþlarda sergi dolaþan, konsere giden ya da kitap okuma alýþkanlýðý olan çocuklar farkýndalýkla büyüyorlar. 

Toplumun dayattýðý beklentileri karþýlayamam korkusu ile yetenekli insanlar sanatsal bir iþ yapmaktan çekiniyorlar. Avrupa’da sanat ve sanatçýya verilen deðerle, Türk sanatçýlarýna verilen deðeri kýyasladýðýnýz zaman resim sanatý hakettiði yerde mi size göre? 

Maalesef ülkemizde sanata ve sanatçýya yeteri kadar ilgi gösterilmiyor. Sanat ve sanatçý özeldir anlamak dinlemek lazým. Sanatçýyý anlayabilmek içinde çaðdaþ düþünceye ihtiyacýmýz var.  Türk sanatçýlar kendi ‘Rönesans’ýný baþlatmalý. Sanatçýlarýmýz kendi özüne dönmeli ve resim sanatýnýn geliþimine farklý bakýþ açýlarý kazandýrmalýlar.

“Ýtalyan sanatçýnýn yaptýðý hiciv sanatý”                     

Leonardo da Vinci, Andy Warhol, Van Gogh ve Picasso gibi dünya resim tarihine damga vurmuþ ünlü ressamlarýn tablolarý milyon dolarlara satýldý. Geçen hafta ABD’deki bir müzayede de Ýtalyan sanatçý Maurizio Cattelan’ýn duvara yapýþtýrýlan bir muzdan oluþan eseri 120 bin dolara alýcý buldu. Sizce bu yeni bir akýmýn baþlangýcý mý yoksa sanatseverlerin resim sanatýyla ilgili zevkleri mi deðiþti? 

Sanat akýmlarý diðer akýmlara tepki olarak doðmuþtur. Ýtalyan sanatçýnýn yaptýðý aslýnda akýmdan ziyade bir dokundurma, hiciv sanatý.  Sanat tarihinde yeri olan bir þey. Joseph Beuys ya da Marcel Duchamp’ýn çalýþmalarý gibi... Sanatçý þaþýrtmayý sever, görülmeyeni göstermeye çalýþýr. Sanat eserlerinin milyon dolarlara satýlmasý ise tartýþmaya açýk bir durum. 500 bin liralýk bir tablonun alýcýsý olduðu gibi 500 milyon dolarlýk bir tablonun da alýcýsý var... 

Leonardo da Vinci’nin ‘Salvator Mundi’ isimli tablosu 450 milyon dolarla dünyanýn en pahalý tablosu... Kaliteli bir tablo alýcýsý tanýr. Ama bizim ülkemizde maalesef çok iyi sanatçýlar olmasýna raðmen gereken ilgiyi görmediklerini düþünüyorum. 

Hayal dünyamý Caravaggio geniþletti 

Resim yaparken ilham aldýðýnýz sizi etkileyen tablolar var mý? Ayný dönemde yaþayýp, öðrencisi olmak istediðiniz usta isimler kimler?  

Resim yaparken mutlaka etkilendiðiniz sanatçýlar oluyor. Sanat akýmlarý beni hep etkilemiþtir. Öðrencilik yýllarýmda Caravaggio, Henri de Toulouse-Lautrec, Edouard Manet, Hieronymus Bosch ve Dali gibi sanatçýlar hayal kurmama çok yardýmcý oldular. Bu da beni hedefe biraz daha yakýnlaþtýrdý. 

Sanat serüvenimdeki en büyük etken çizgi romanlar 

Sanat serüveninizin itici gücü nedir? 

Resme ilgim çok ufak yaþlarda baþladý ancak Gaziantep’te resim kurslarý yoktu. Kendimi keþfetmeye çalýþtým... Çocukken portre ve figür çizimi yapardým. Ama þunu söyleyebilirim ki; sanat serüvenimde en büyük etken çizgi romanlar olmuþtur. Çizgi romanlarý kendi gözümden tekrar yorumlar ve çizerdim... Bu da bana yeni bir dünya ve hayal penceresi oluþturdu...