Kitap eklerinin kültür hayatına katkısı konusunda konuklar da konuşmacılar da hemfikirdi. Zira kültür ve sanatın alabildiğine ötelendiği bir ortamda kitaba ve okumaya hizmet eden eklerin yayınlanıyor oluşu ciddi anlamda bir kazanım. Bu getirisini hafife alıp ya da küçümseyip kitap eklerine yönelik eleştirilerde doz aşımına gitmek çok da iyi niyetli gelmiyor bana açıkçası. Kitap eklerine hakemli dergi muamelesi yapılamayacağı gibi sadece ‘piyasa işi’ kitapların tanıtıldığı reklam bülteni gibi de yaklaşılmamalı. Kaldı ki gazetelerin verdiği eklerin kültür hayatına katkıda bulunan edebiyat dergilerinden bazı farkları var. Bu farkları görmezden gelenler kitap eklerini acımasız ifadelerle eleştirmekten geri durmuyor. Toplantıda bu eleştiriler de gündeme geldi. Zaman gazetesinin eki Kitap Zamanı’nın editörü Ali Çolak’ın sözleri aslında durumu özetlemeye yetiyor: “Kitap ekleri akıbeti belli olmaksızın bıçak sırtı giden yayınlar. Reklam alamazsak muhtemelen ekler kapanır. Türkiye’de kâr eden bir kitap eki bulunduğunu da zannetmiyorum. Kibirli bazı yazarların yazdıkları yazılar, samimiyetle ortaya konan emekleri hiçe sayıyor. Oysa kitap ekleri gazete okurlarını mutlu ve memnun ediyor. Kitap ekleri, günlük gazete okurunu kitap okuru haline getiriyor. ‘Ne okuyayım?’ sorusunun cevabını vermek, bu eklerin temelini oluşturuyor. Okuyucuya eleştirel bakış açısı kazandırıyor. Kitap ekleri kendine mahsus, gazete ile dergi arasında bir yerde duruyor. Gazetelerin kültür alanına uzaklığını bir yerde kitap ekleri telafi ediyor ve gazetelere de bir değer katıyor. Gazete de bir anlamda kendi okurunu yetiştirmiş ve kendi okurunun düzeyini de yükseltmiş oluyor. Türkiye’de 10 farklı kitap eki çıkıyorsa hepsinin kendine ait bir misyonu, değeri var. Metin dili hepsinin farklı farklı. Nitelikli eleştiriler de var kitap eklerinde. Ama kitap eki bir kuram dergisi değildir.”
Kitap ekleri ideolojik bakışın köşelerini kırıyor
“Eleştiri ile kitap tanıtımları birbirine karıştığı için kitap ekleri bir noktada eleştirinin geriye çekilmesine neden oldu” diyen Yeni Şafak gazetesi kitap eki yayın danışmanı Ömer Lekesiz ise “ Bir kitabın zaman zaman değerini belirleyen kitap ekleri oluyor. Bu nedenle bu ekleri çıkarmanın özel bir sorumluluğu var. Bir kitap ekini takip eden kişinin editöryal anlamda güvendiği kişilerin süzgecinden geçtiğini düşündüğünden o kitaplara sorgusuz yaklaşabiliyor. Kitap eklerinin kitap seçiciliğindeki tutumu okuyucu ile olan hassas bir ilişkidir. Bir kitap eki eleştiri yönünden doğan boşluğu kapatabilecek rolü de üstlenmeli. Kitap kültürü oluşturmak hassasiyetiyle kitap tanıtımı yapılmalı” diye konuştu. Ömer Lekesiz’in “Her gazetenin bir imajı var. O gazetenin içinden oluşmuş bir fotoğrafın parçası oluyor bu ek de. Kitap ekleriyle birlikte kitaplara ideolojik bakışın köşelerinin kırılması söz konusu. Her taraftan iyi olanı tercih etmek, kitapları da daha verimli hale getirir” tespiti de son derece önemli.
Yeni Şafak kitap eki yayın koordinatörü Hale Kaplan Öz, yayıncıyı ve okuru ortak bir noktada buluşturduklarını söylerken kitap eklerinin temel gayesinin nitelikli kitabı okura ulaştırmak olduğuna dikkat çekti. “Yayıncıyı ve okuru eş zamanlı olarak mutlu edebilmeyi hedefliyoruz” diyen Öz, “Yayıncılar olmasa kitap ekleri ayakta kalamaz. Çoğu zaman onların tanıtılmasını istedikleri kitaplarla bizim tanıtmayı istediğimiz kitaplar çelişiyor. Ama bir şekilde ortak noktayı buluyoruz” şeklinde konuştu.