Raflar nitelikli edebiyatla yıkılıyor
ABONE OL

Yayınevleri tüm çalışkanlıklarını sergiledikleri bir döneme girdi. Bunda, yakında İstanbul ile başlayacak kitap fuarlarının etkisi büyük. Yayınevleri en iyilerini resmi okuma mevsimi sayılan sonbahar ve kış aylarına saklayarak, sokakların yağmura, kara teslim edildiği günlerde okuru daha çok kitaba bağlamak istiyor. Yeni çıkanların niteliklerine bakınca da bunu başardıkları apaçık görülüyor. Yapı Kredi Yayınları, iki yeni romanı okurlarına sundu. Amerikalı yazar Adem Ross’un Bay Fıstık adlı romanı Erhun Yücesoy çevirisiyle okurla buluştu. David ile Alice Papin, Ward ile Hannas Hastroll ve Sam ile Marlyn     Sheppard’ın evliliği üzerinden yaşamı sorgulayan roman Bay Fıstık’ta, ABD’li yazar Ross’un akıcı üslubu ön plana çıkıyor. Bu sayede 468 sayfalık bu kalın romanı, sinema endüstrisinin gücü nedeniyle kültürüne aşina olduğumuz Amerikan hayatını yakından tanımak için iyi bir fırsat sunuyor. Yapı Kredi Yayınları’nın ikinci romanı İngiliz yazar Christopher İsherwood’a ait. Tek Başına Bir Adam adlı yapıt, Fatih Özgüven çevirisiyle yayınlandı. Amerikan toplumuna başka bir bakış açısı anlamını taşıyan roman, yine kültürler arasılık konusuyla ilgilenenlerin dikkatini çekecek cinsten.

TÜRK ÖYKÜCÜLER VE SALMAN RÜŞDİ

Can Yayınları ise bu ay okurun karşısına Türk ve yabancı yazarlardan kurulu bir yeni eserler listesiyle çıktı. Türk öykücülüğünün genç ve çok beğenilen isimlerinden Ahmet Büke’nin yeni öykü kitabı Cazibe İstasyonu’nda Ege ve onun insanları yer alıyor. Bu yeni yapıt, Büke’nin diğer yapıtlarını okumayanlar için de bir teşvik mektubu niteliğini taşıyor aynı zamanda. Murat Yalçın’ın yeni öykü kitabı Karga Zarif, yine Can Yayınları tarafından okurla buluşturuldu. Okurun, Hafif Metro Günleri adlı yapıtı ile adını hemen hatırlayacağı Murat Yalçın, yeni öykü yapıtında da nitelikli edebiyatın damarlarına kan pompalıyor. Modern ile yerel öğeleri başarıyla bir araya getiren Yalçın’ın Karga Zarif’i öykü sevenlerin elinden düşürmeyeceği niteliğiyle tüm okurlara göz kırpıyor. Dünya edebiyatının ustaları arasında gösterilen Salman Rüşdi’nin tüm ününü sağlayan yapıtı Gece Yarısı Çocukları Aslı Biçen çevirisiyle okurla buluştu. En prestijli edebiyat ödülü olan Man Booker’i 1991’de, Booker af Bookers’i 1993’te, son olarak da Best of The Booker’i ise 2008’de alarak, en iyi kitap ödülünü sıralı olarak kazanma konusunda diğer tüm yazarların önüne aşılamayacak denli büyük bir kaya yuvarlayan Rüşdi’nin romanı tam bir 20’inci yüzyıl klasiği. Büyülü gerçekçilik üslubuyla yazılmış ve Marquez’in Yüz Yıllık Yalnızlık yapıtını okuyanların mutlaka ellerinden düşürmeyecekleri öğeler içeren eser, Hint asıllı yazarın ülkesinin edebi özelliklerini Batı edebiyatı formunda ele alışının ne denli büyük bir edebiyat hadisesi olabileceğini göstermesi açısından da önemli. En iyi yorumlayıcısı Edward Sait olan oryantalizm bakış açısı ile de mutlaka okunması gereken Gece Yarısı Çocukları, deyim yerindeyse tam bir edebiyat karnavalı.

LATİN AMERİKALI BÜYÜK YAZAR

Everest Yayınları, 2011’de İspanya’nın en prestijli edebiyat ödülü Alfaguara’yı kazanan Kolombiyalı yazar Juan Gabriel Vasquez’in Düşen Şeylerin Gürültüsü adlı romanını yayımladı. Roman hukuk fakültesinde öğretim görevlisi olan Yammara’nın bilardo salonundaki gizemli adam Laverde ile arkadaşlık ilişkisini Latin Amerika Edebiyatı’nın en önemli örneklerinden biri sayılan bir yapıtla anlatıyor. Everest Yayınları tarafından kara edebiyat olarak bilinen türün yeni yapıtları da yayınlanıyor. Lian Hearn’ın Otori Efsaneleri adlı eseri Otori Bölgesi’nin küçük bir köyünde yaşayan iki ailenin hikayesini fantastik bir dille ele alıyor.