Sıra kültürel belediyeciliğe geldi mi?
ABONE OL

AK Parti’nin 2023 vizyonu çerçevesinde kültür merkezi olmayan her ilçeye kültür merkezi yapılacak. Yöre kimliğini yansıtacak kent müzelerine ve bölgeyle ilgili etnografya müzelerine önem verilecek.

Sancılı bir sürecin ardından 2014 yerel seçimlerini geride bıraktık. Siyasi gerilimler, kavgalarla bambaşka bir mecraya çekilmek istenen yerel seçim, her şeye rağmen halkın sağduyusu (!) ile sonuçlandı. Memnun olan da var, ‘halkı küçümseme’ geleneğinden milim sapmayarak milyonların tercihini hiçe sayan da. Kimileri bitmek bilmeyen ‘devrim’ hayallerini canlı tutmak için çırpınıp duruyor. Ama konumuz bu değil. Zaten konunun ilgilileri uzun uzadıya analizler, yorumlar yapıyorlar, yapmaya da devam edecekler. 

Beni ilgilendiren yerel seçimler sonrası yönetime gelen belediye başkanlarının kültür alanında vatandaşlara nasıl bir hizmet sunacakları. AK Partili belediyelerin kültürel alanda yapıp ettikleri herkesin malumu. Şimdiye dek ‘yetmez ama evet’ denilebilecek bir çizgide ilerleyen bu çalışmaların 2023 hedefleri çerçevesinde ciddi bir ivme kazanması gerekiyor. Zira 30 Mart Yerel Seçim Beyannamesi’nde AK Parti’nin kültürel belediyeciliği üçüncü sıraya taşıması tesadüf olmasa gerek. Daha önce de yerel yönetimlerin kültür hizmetlerine üvey evlat muamelesi yapmasından yakınmıştım. Bu yüzden seçim beyannamesindeki “AK Parti önümüzdeki dönemde şehir estetiği, mimari düzey, sanat ve kültür, şehirlilik bilinci hususlarına daha büyük önem vererek yepyeni icraatlara imza atacaktır” şeklindeki ifadeler son derece önemli benim açımdan. Hele Gezi sürecinde sanatın ve sanatçının ehemmiyeti bu kadar belirginleşmişken kültürel belediyecilik daha da hayati bir anlam kazanıyor. 

KÜLTÜR POLİTİKASI NE OLACAK?

Önümüzdeki dönemde AK Partili belediyelerin kendi kültür ve sanat faaliyetlerini artırması öngörülürken özel kültür kurumlarına da destek verilerek faaliyetlerin sayısı, çeşitliliği ve kalitesini artırmak hedefler arasında. Seçim beyannamesine göre geleneksel sanatlarımızın yeni nesillere aktarılması, mahalli koroların, mahalli toplulukların başta mekân problemlerini çözerek desteklenmeleri sağlanacak. Çok işlevli kültür merkezlerinin yapımı devam edecek, olmayan yerlere kültür merkezleri yapılacak, mevcut olanların ise etkin kullanımı sağlanacak. Kültür merkezlerinin tasarlanmasında geleneksel müziğimizin ve sanatların icrasına uygun mekânların oluşturulması dikkate alınacak. Böylelikle sanatın ülke sathına yayılmasına katkıda bulunulacak. Mevcut kültür merkezleri her düzeyde çalışmaya mekân olabilecek hale getirilecek. Büyük şehirlerimize opera binaları yapılması sağlanacak.

AK Parti’nin 2023 vizyonu çerçevesinde kültür merkezi olmayan her ilçeye kültür merkezi yapılacak. Yöre kimliğini yansıtacak kent müzelerine ve bölgeyle ilgili etnografya müzelerine önem verilecek. Kütüphane, galeri ve kültür merkezi gibi kültür kurumları yerel yönetimlere devredilecek ve bunların toplumun merkezinde yer alan aktif kurumlar olarak kullanımı sağlanacak. Şehirlerimizin tarihi kimlikleri, gerek tarihi yapıların restorasyonu, gerekse yeni yapıların yerel dokuya uygun kılınmasıyla belirgin hale getirilecek. Ayrıca insanı esas alan anlayışın bir gereği olarak, restore edilen mekânların atıl veya işlevsiz kalması engellenecek, insanımıza sanat, kültür, eğitim, vb. alanlarda hizmet veren ve yaşayan mekanlar haline gelmesi sağlanacak. 

Tüm bunlar hayata geçirildiğinde her şehre ciddi kültürel hareketlilik ve dinamizm kazandıracak kararlar. Ancak tüm bu başlıkların altı nasıl bir kültür politikasıyla doldurulacak? Bu da üzerine çokça düşünülmesi, konuşulması gereken bir konu. ‘Kültür merkezi açalım, etkinlikler yapılsın’ diyerek kültürel belediyecilik yapılamayacağı örnekleriyle ortada. Sözgelimi devlet tiyatrolarında bir yapısal dönüşüm söz konusu iken yerel yönetimlerin bu alandaki ihtiyacı karşılayacak projeleri var mı? Tiyatro ve sinemanın adının geçmediği bir kültürel belediyecilik mümkün müdür? Yerel yönetimlerde kültür birimlerinin başına geçecek isimlerin üniversitelerdeki genç enerjiyi ve potansiyeli kültür hayatında değerlendirmek için kurs açmak ve kültürel mekanlar oluşturmanın ötesinde bir fikirleri var mı?