Yaşımızın yetmediği yerde dizilerimiz başlar
ABONE OL

Adana’nın Seyhan ilçesi Mithatpaşa Mahallesi’nde yakın zamanda hem üzücü hem de duyanlarda şaşkınlık meydana getiren bir olay yaşandı. Özetle şöyle: ‘3 çocuk’ Pıtır adındaki hamile kedinin üzerine pitbull cinsi köpeklerini saldı ve bunun sonucunda kedi öldü. Bütün bu yaşananlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Durumu polise bildiren kedi sahibi Zehra Kuşçu’nun ihbarı üzerine aynı mahallede ikamet eden A.Y. (13), kardeşi M.Ü.Y. (14) ve arkadaşları H.P. yakalandı. Polis, A.Y.’nin kediyi tutup köpeğin ağzına attığını, köpeği tutanın ise kardeşi M.Ü.Y. olduğunu belirledi. Polis bu tespitler üzerine çocukları gözaltına aldı. Kediyi tutup köpeğin ağzına atan A.Y., basın mensuplarının “Kedi öldü hiç mi üzülmedin?” sorusu üzerine “Ben seni vursam bile üzülmem, kediye mi üzüleceğim” yanıtını verdi. Çocuklardan biri ise görüntülendiğini görünce “Çekin âlem yakışıklı görsün” demesi dikkat çekerken, A.Y.’nin “Ağabeylere selam, çatışmaya devam. Yaşımızın yetmediği yerde yaşantımız yeter, biz Denizli çocuğuyuz” demesi hem üzdü hem de düşündürdü. 

MEŞRU(!) ‘RACON’ ÖGELERİ 

İsimlerinin açıklanmasıyla çocukların sosyal medya hesapları da incelendi. Söz konusu çocukların sosyal medya hesaplarında ana akım medya televizyonlarında neredeyse her gün yayınlanan; şiddet, silah, ölüm, kadını aşağılayan ifadelerin yer aldığı dizileri takip ettiklerinin anlaşılması bildiğimiz bir başka gerçeği daha gösterdi bize. Evimizin içinde dolanan mafya gerçeğini. Kedinin üzerine pitbull cinsi köpeklerini salan ve söyledikleri cümlelerden bundan zerre pişmanlık veya üzüntü duymadıkları anlaşılan çocukların aynı vahşet ve kötülük seviyesinde –kurgu olsa bile- dizileri severek izliyor olmaları hiç şaşırtıcı değil. Şüphesiz sokakta, okulda çeteleşen akran gruplarında da kullanılan bir dil bu. Ancak bu jargonun yaygın kanallardaki dizilerde popüler oyuncularla adeta legal hale getirildiği, meşruiyet kazandırılıp özendirilirdiği de inkar edilemez bir gerçek. Öyle olmasa ağızlarından çıkan cümleleri okulda mı evde mi yoksa ders kitaplarında mı öğrendiler? Hiç şüphesiz selam gönderdikleri kimi zaman İçeride kimi zamanda Çukur’da olan, şiddetli tavırlarıyla kızları hemen etkileyen, işlerini gayri ahlaki yollarla kolaylıkla çözebilen, bütün bu davranışlarıyla anne ve babaları tarafından onaylanan, racon adını verdikleri ve erkeklik göstergesi haline getirdikleri davranışlar sergileyen, asla kolluk kuvvetleri tarafından yakalanmayan, daima öldüren ve bu yüzden asla öldürülemeyen ABİLERİNDEN. 

Söz konusu haber sonrası sosyal medyada savunmaya geçen ve ne kadar insancıl olduklarını yazan oyuncuların çabası bu dizileri temize çıkarmaz. Allah’tan çocuklar dizilerdeki şiddeti birebir uygulama imkanı bulamıyor. Gücü kediye yettiğinden onun üzerinde şiddet duygusunu tatmin ediyor. Dolayısıyla acilen televizyonların bu tarz dizi ve programlardan arıldırılması, dizilerdeki sözde ‘iyi’ karakterlerin birer suç savunucusu olmasının engellenmesi, olumsuz örnek oluşturan fiziksel ve sözel şiddet ögelerinin önüne geçilmesi; bütün bunların bir sansür formatında değil, etik ve insani değerler çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerekiyor! 

DİZİLERİN ŞİDDET KARNESİ 

Geçtiğimiz günlerde diziler hakkında Meclis’e sunulan bir rapor da dizilerin şiddet dolu yüzünü bir kez daha doğruladı. Bu rapor için rastgele en çok izlenen sekiz dizi seçildi ve hepsinin birer bölümü izlendi. Rapora göre: Kadına yönelik şiddet, kadının güçsüz gösterildiği, şiddet söyleminin olduğu, psikolojik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin desteklendiği, silah ve ölüm sahnelerinin olduğu, toplam 23 sahnede kadına yönelik şiddet uygulandığı tespit edildi. Öte yandan boğma, tokat atma, sopalarla dayak atma, fare zehiriyle zehirleme, silahla vurulma ve işkence sahneleri de mevcut. Sekiz dizinin de ortak özelliği hepsinde silah sahnesinin bulunması. Yine rapora göre dizilerin sadece bir bölümünde çatışma ve infazlarla 41 kişi ölüyor.