Yazar adayları nasıl okumalı?
ABONE OL

Kenzaburo Oe ile Yuiko Mişima edebiyatının arasındaki milimetrik farkları anlamak için modern Japon edebiyatı doktorası yapmak gerekmez. İyi bir edebiyat okuru olmanın metni özümseyerek okumak gibi hükümlülükleri vardır. Kitabın büyüsüne kapılmadan metinde geri dönüşler yapmak, dünya edebiyatındaki örnekleriyle kıyaslamak, zihninin en değerli bölümü olan silinmeyenler arasına kaydetmek.

Elbette Oe ile Mişima gibi roman sanatının ait olduğu Batı’nın özelliklerini edebi inşada kullanan fakat bunu yaparken Japon kültürünü metinlerinin ana iklimi edebiyatları için değerli olan yazarların niteliğini anlamak zordur. Oe ile Mişima kıyası için edebiyat dünyasında yelken basılmadık rota bırakmadan yol almak gerekir. Ama bunca sıralanan şarta karşın, bu kıyas için tek gerçek uğraş, metni okumaktan geçer. İşte zor olan budur. Kimse bir okura Yüzyıllık Yalnızlık, Suç ve Ceza, Barbarları Beklerken, Fransız Teğmenin Kadını, Puslu Kıtalar Atlası, Yer Demir Gök Bakır gibi hikayesi, kurgusu edebiyatın damak çatlatan lezzetlerine sahip yapıtlarını bir an evvel tadına iyice varmak için uçarcasına okumasına itiraz etmez. Ama okur, bu tür metinleri okurken sadece güzelliğe sahip olmaya düşkün bir zaafın esiri olursa üzerinde biraz da diğer metinlerle az çok kıyas yapabilen fakat derinlemesine edebiyata inemeyen kalabalığa bir isim daha yazdırır. Önemli olan, bir edebi metinden zevk alırken aynı zamanda da onu olabildiğince anlamaya çalışmaktır. Bundan kasıt, olay örgüsü ya da kurgusal bağlamları iyi anlamak değil, edebiyatı edebiyat yapan metnin ikinci, üçüncü, çoğunlukla da pek gizli olan dördüncü anlamına dair okurken düşünmek, tekrar okumaktır... Ve çoğunlukla da iş burada çatallanır.

KİTAP LİSTESİ OLUŞTURMALI

Okuma listelerinin sadece okur adaylarına ya da basit seviyedeki okurlara yönelik tanzimleri sebebiyle bu uğraşa girmek isteyenler bile doğru yapıtları okuma programlarına almadıklarından, bir süre sonra Oe ile Mişima arasındaki farkları bilmeye dayalı edebi derinliğe sahip olmaktan sıkılacaklardır. Bunun nedeni, okuma listeleri dünyanın her yerinde o ülkenin edebi metinleri ağırlıklı olmak üzere klasikler üzerine kurulu bir dengede ilerler. Bu listeler çoğunlukla kişiyi artık kendi edebi zevkine göre kitap listeleri oluşturmasını sağlayacak bir yetkinliğe eriştirme hedefiyle yapılmasıdır. Düşünce yanlış değil fakat yazar adayları için (ki yılda Türkiye’de 2 bini roman olmak üzere 3 bine yakın edebi kitap yayınlandığına göre yazar adayı patlaması yaşıyoruz) tehlikeli suların sayısı artar. Çünkü iyi bir metin eline geçmeyen okur, zamanla körelir. O nedenle de, hamal bir okur olmamak için has bir okurun niteliklerini kazanarak doğru okuma listeleri yapmak ya da bunu yapabilenlerden talep etmek, en önemlisi de metni nasıl yaratıldığı anlamak için okumak gerekir.