Çelik: Yeniden bir numara olmak istiyorum
ABONE OL

90’lı yılların pop müziğine damga vuran Çelik ile Star Cumartesi okuyucuları için bir araya geldik. Samimi söylemlerde bulunan Çelik’in hiç değişmediğini ve yılların ona hiç uğramadığını gördük. 

Albümünüz hayırlı olsun. Neden ‘İyi Günde Kötü Günde’?

Aslında şarkımın orijinal adı ‘Sever Misin Sevmez Misin’ idi. Yapımcılarım ‘şarkının ismini değiştirelim’ dedi. 2006 yılında yaptığım şarkının isminin değiştirilmesini istemem. Sonradan düşündüm ki 1985’de konservatuara girmemle beraber 32 sene İzel-Çelik-Ercan üçlüsü ve tek başıma müzik yaptım. İyi-kötü çok şey gördüm. Yaşanmışlıklara atıfta bulunmak için şarkının ismini değiştirmeye karar verdim. 

Çıkış şarkısı neden ‘Yerlerdeyim’ oldu?

Çünkü daha çok kitleye ulaşabileceğimiz basit bir pop şarkısı.

Popu küçümser gibi söylediniz

Müzikal bir kariyerde müzik bilginizi tek bir şarkı ile gösteremezsiniz. Toplum da sizden sizi ilk tanıdığı tarzda şarkı bekler. Ufacık değişiklik marjinallik gibi algılanır. Yapımcım “Sen Çeliksin ve Çelik tarzı bir müzikle çık” dedi. Kısaca yeni denemeler istemediler. Zaten benim sevdiğim bir şarkının hiçbir zaman bir albümde bir numaralı şarkı olduğunu görmedim. Hep sonradan değeri bilinir. 

Bu albümde de öyle bir şarkınız var mı?

‘Hey Kız’ şarkısı öyle. Müzik okulu gibi bir şarkı. Bir müzisyen içine girdiği zaman müzik nasıl yapılıyor çok rahat görebilirler.

Neden yeni bir imaj yapmadınız?

Bu albümde sadece müzik olsun istedik. Başka bir şeye ihtiyaç kalamadı. 

30 yıldır müzik yapıyorsunuz. ‘Artık ben oldum’ diyemiyor musunuz?

  Henüz o zamanlara daha var. Nasıl planlanır bu işler de bilmiyorum. Ama işimi iyi yapmak istiyorum. Aynı zamanda bir numarada olmak istiyorum. Ödül almak, her yerde şarkılarımın bir numara olmasını istiyorum. 

Unutulmaya başladığınızı düşünüyor musunuz?

Hiç bunu düşünmüyorum ama düşünürsem kapılabilirim. 

Aşk şarkıları yapan biri olarak hep yalnızmışsınız gibi bir duruşunuz var.

Kaderimde ne varsa onu yaşayıp ona uyum göstermeye çalışıyorum. Yani özellikle yalnız kalmıyorum. Ama şimdiki tecrübemle söyleyebilirim ki problemli biriyim. Artık aşkın başlangıcı benim için büyük bir azapla başlıyor. En baştan her şeyi anlamak ve anlatmak gerekiyor. En son yaşadığım ilişkiden sonra tekrar nasıl ilişki yaşayacağım bilemiyorum. Birinin bana nasıl dayanacağını da bilmiyorum. Çünkü ben anlaşılmayı bekliyorum. 

Toplum sanatçıdan bildiği tarzda şarkı bekler. En ufak bir değişim marjinallik olarak algılanır. 

Eksiklerim konusunda kendimi düzeltecek gücüm yok

Bazen sosyal medyada kendinizle dalga geçtiğiniz videolar yayınlıyorsunuz neden?

Birisine bir şey söylemek istemiyorum kendime bir şey söylemek istiyorum. Birine akıl vermek onu düzeltmeye çalışmak bana düşmez. Ben kendimi düzeltmekle mükellefim. Kendimin aptalca bulduğum yanlarımı eleştiriyorum. Kendim için yapıyorum. Ama kendime ‘Şişkosun, iğrençsin’ dediğim zaman diyetisyene giden biri ondan bir şey alır mı kendine pay çıkarır mı bilmiyorum. Benim kimseye akıl ya da mesaj verme isteğim olmadı. Ben kimseye akıl verecek birisi değilim. Kendine bile gücü yetmeyen, kendi eksikleri konusunda kendini düzeltmeye bile gücü olmayan biriyim.

Oğlumun müzisyen olmasını arzu etmem

Oğlunuz sizin yolunuzdan gitsin istiyor musunuz?

Hiç istemiyorum. Ama çok yetenekli bir çocuk. Yabancı görüntülerin üzerine kendi yaptığı müziği montajlıyor. Şöyle bir örnekle açıklayayım. Albümüm çıktığında biri beni aradı. “Müzik marketlerde albümünüz yok. Ama 10 TL verirsem bana albümünüzü çekip verebileceklerini söylüyorlar” dedi. Yani korsan indirmiş. O korsanın indirildiği yerde emek diye bir terim var. Onu yok sayıyorlar. Benim çektiğim şeyleri çeksin istemiyorum. Bu yüzden oğlumun müzisyen olmasını istemiyorum.