Yeşil sahanın dişi kartalları
ABONE OL

Son şampiyon Beşiktaş Kadın Futbol Takımı oyuncuları ve antrenörleri ile yaptığımız röportaja geçmeden önce bir futbolsever olarak ülkemizdeki kadın futbolu ile ilgili bir şeyler yazmak istedim. Futbol deyince toplumun bir kısmı tarafından akıllara hemen erkek sporu geliyor. Oysa bu alanda kadınlar da hayli aktif. Dünyada birçok ülkede kadınlar da futbol oynuyor ve büyük başarılara imza atıyor. Uzun yıllardır ülkemizde de kadın futbolu ile ilgili bir çaba olmasına rağmen hem federasyon hem de yayıncı kuruluş tarafından gereken ilginin tam olarak gösterilmemesinden dolayı çok bilinirliliği yok. Oysa yeşil sahada erkek futbolculara taş çıkartacak kadın sporcular var. Üstelik kadın futbolu daha temiz ve eğlenceli. Evet… Haberimize gelecek olursak bu sene UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ederek Türkiye’yi temsil edecek son şampiyon Beşiktaş Kadın Futbol Takımı antrenörü Mutlucan Zavotçu, oyuncular Gizem Gönültaş ve Didem Karagenç ile futbolda kadın varlığını konuştuk.

HEPİMİZİN HEDEFİ AYNI 

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?  

Gizem Gönültaş: Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdim. Futbola ilk olarak Ordu Yenimahalle52 spor kulübünde başladım. Orduspor, İstanbul Çamlıcaspor, Adana İdman Yurdu’nda oynadıktan sonra 2014-2015 sezonunun devre arasında Beşiktaş’a transfer oldum. Aynı zaman da milli futbolcuyum.    

Didem Karagenç: Gazi Üniversitesi’nde okudum. Bahçeşehir Üniversitesi’nde master programına devam ediyorum. Aynı zamanda öğretmenlik yapıyorum. Son dört yıldır Beşiktaş’ta forma giyiyorum. Aynı zamanda Türkiye Futbol Federasyonu’nda görev alıyorum. 

Futbolla nasıl tanıştınız?  

G. G. : Bebekliğimde kırmızı bir topum varmış onun peşinden giderken erkenden yürümeye başlamışım. 5-6 yaşlarımda mahallede erkeklerle top oynuyordum. İlkokulda beden eğitimi derslerindede hep erkeklerle futbol oynuyordum. O zamanlar Ordu’da futbol kulübü yoktu. Bu yüzden lisanslı olarak başladığım ilk spor dalı hentbol idi. Daha sonra basketbola ilgi duymaya başladım. Ama futbolun yeri hep başkaydı benim için. Hiçbir branşta bu kadar heyecan duymadım. 14 yaşımda Yenimahalle 52 Spor Kulübü’nde oynamaya başladım. 

D. K. : Aslında futbola ilgisi olan bir sürü kadın var. Bizler tek değiliz. Futbol hayatımda hep vardı. Küçükken ben de toplarla oynardım. Sonra mahallede top koşturmaya başladım. Öğrencilik yıllarımda okul takımına girdim. Daha sonra lisanslı olarak futbol hayatına başladım. 

Takım arasındaki uyum nasıl? 

G. G. : Zordur aslında kadınlarla uğraşmak. Ama bizim takım birbirine bağlı. Bu yüzden ufak tefek sorunları görmezden gelebiliyoruz. Takımın kaptanı olduğum için aslında bütün arkadaşlarımla iyi anlaşıyorum. Çok eskiden beri milli takımdan da tanıdığım oyuncular var; Didem, Başak, Ecem. 

D. K. : Tabii kadınların olduğu her yerde sorun oluyor. Ama hepimiz bir hedef ve amaç doğrultusunda takımda yer alıyoruz. Beşiktaş için buradayız. Bizim takımımız birbirine çok uyumlu ve birbirini seven sporculardan oluşan bir takım. Şampiyon olmamızın en büyük etkenlerinden biri de birbirimize inanıyor ve güveniyor olmamızdı. Benim takımda en iyi anlaştığım arkadaşım, Başak Gündoğdu. 

Antrenmanlarınız eğlenceli geçiyor sanırım...

G. G. : Antrenmanlar güzel geçiyor. Futbolun gerektirdiği, olması gereken her çalışmayı hocalarımız yaptırıyor. Sürekli aynı idmanı ya da çalışmayı yapmıyoruz. Farklı taktik varyasyonlar üzerinde duruyoruz. Antrenman temposu haftasına göre değişiyor. Teknik kondisyon anlamında çok zorlandığımız zamanlar da oluyor tabi. 

Soyunma odasında ne tür muhabbetler oluyor? 

D. K. : Soyunma odasında genelde maça çıkmadan önce birbirimizi motive edecek konuşmalar yapıyoruz. Son maça çıkmadan önce, “Bu maçı bugün burada alacağız, biz şampiyonluğu hakediyoruz” cümleleri herkesin ağzındaydı. 

MAÇ ÖNCESİ EN ZORU SAÇLARI YAPMAK

Maça çıkarken özel bir hazırlanma süreciniz oluyor mu? 

G. G. : Saçlarla çok uğraşıyoruz. Genelde saçlarımı örerek çıkarım. İster topuz olsun, ister at kuyruğu ama muhakkak örerim. 

D. K. : Bir hazırlık sürecimiz oluyor. Ben parfüm sıkmadan asla maça çıkmam. O benim totemim. Evde unutsam aldırırım mutlaka. 

Futbol maçlarının vazgeçilmezleri taraftarlar.  Size yazılmış özel besteler var mı? 

G. G. : Taraftar olmadan oynadığımız oyundan zevk alamıyoruz. Futbolu futbol yapan şeylerden biri bence de taraftar. Onların tribünde bizleri desteklemesi ayrı bir güç veriyor. Büyük Beşiktaş taraftarına teşekkür ediyorum. Takıma yeni geldiğim zamanlar kızlara özel bir beste yapmışlardı.  

Maçlarda kavgalar oluyor mu?  

G. G. : İster istemez gerginlikler yaşanıyor. Çünkü kazanmak istiyoruz sahada. Bazen karşı takımın oyuncusu vakit geçirmek için yatınca tansiyon yükselebiliyor.  

Ligin son şampiyonu siz oldunuz. Nasıl bir yıl geçirdiniz? 

G. G. : Uzun ve yorucu bir yıl oldu. Ağustos ayında sezonu açtık ve şampiyonluk hedefiyle yola çıktık. Ne yaşarsak yaşayalım hedefimizden asla vazgeçmedik. Her maçın önemi farklıydı. Aslında Konak Belediyespor ile 2-2 berabere kaldığımız maç oradaki yaşadıklarımız bizi birbirimize daha çok kenetledi. Gaziantep Alg Spor maçında yenildik ama attığımız 1 gol rakibimizle de avarajlarımızı eşitledi ve final maçına götürdü bizi. 

Bundan sonra hedefiniz nedir?  

D. K. : Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu istiyoruz. Avrupa’daki kadın futbolunun gelişmişliği çok fazla. Bu yüzden bu isteğimiz şimdilik hayal gibi gözükse de biz çıtayı zorlayacağız. 

ERKEK SPORCULARLA  ARADA UÇURUM VAR  

Erkek futbolcular çok uçuk ücretler alıyor. Sizin ücretleriniz daha makul. Bu adeletsizliğe karşı ne düşünüyorsunuz? 

G. G. : Bizim aldığımız ücretler belki onların günlük harcadığı paradır. Yurt dışındaki kadınlar sponsorluklardan, reklamlar iyi paralar kazanıyor. Türkiye’de kadın futbolu profesyonelleşmedikçe bu tür konular hep sorun olacak. 

D. K.: Geçtiğimiz günlerde tarih olarak nitelendirilebilecek bir haber okudum. Norveç Erkek Milli Takımı ve Kadın Milli Takımı’na aynı ücret ödenecek şeklinde bir anlaşma yapıldı. Burada erkek milli takımındaki oyuncuların desteği oldu. Kadın futbolunun yaşadığı sorunlardan birisi de kadın erkek arasındaki gelir eşitsizliği. Uçurum var denecek kadar bir adaletsizlik var. Bu durum kadın futbolunun bilinirliği ile azalacaktır.

FUTBOLU KADIN-ERKEK DİYE AYIRMAMAK LAZIM 

BJK kadın futbol takımı kurulduğundan beri bu oluşumun içindesiniz. En başlarda endişeleriniz var mıydı? 

Amatör ve profesyonel olarak bir futbol geçmişim vardı. Marmara Üniversitesi’nde antrenörlük eğitimi aldım. 2011 yılında Beşiktaş alt yapısında stajer antrenör olarak çalıştım. 2012 yılında UEFA’nın gerçekleştirdiği Kız Futbol Eğitim Merkezleri projesi vardı. Beşiktaş Fulya Tesisleri’nde Kız Futbol Eğitim Merkezleri oluşturduk. Tek tek çevredeki okulları dolaşarak kız çocuklarını futbol sahasına indirdik. Buradan oluşturduğumuz havuzdan Kadın Futbol Takımı’nın temellerini attık. Endişelerim elbette vardı. Çünkü kızların futbol oynaması ile ilgili büyük bir önyargı var. Biz bu önyargıları inancımızla yendik. 

Oyuncularınızla aranızda nasıl bir iletişim var? 

Hem samimi hem de profesyonel bir iletişim var. Zaten birçok oyuncu uzun zamandır bizimle. Aramızda gönül bağı var. Yine de bir grubu yönetmek zor oluyor. Tabi zamanla herkesi bir araya getirmenin yolunu bulduk. Her maçtan önce farklı motivasyon tekniklerimiz var. Bazı maçlardan önce sakin, kalmak daha doğru iken bazen ise daha çok coşku ve heyecan gerekiyor. 

Takım bu zamana kada nasıl bir gelişme gösterdi? 

2012 yılının kasım ayından itibaren çalışmalar yürütüyoruz. 2014-2015’te 3. ligde şampiyon olduk. 2015-2016 sezonunda 2. ligde namağlup şampiyon olduk. Son üç sezondur birinci ligde top koşturuyoruz. Bu sene ligi birinci bitirmek nasip oldu. İlk kurulduğumuz yıllarda okullardan oyuncu aramaya çıkan bir ekip iken şu anda şampiyonlar liginde ülkemizi temsil edecek bir takıma dönüştük. 

Şampiyonlar liginde sizi nasıl bir süreç bekliyor? 

İlk maçlar grup maçları olarak 7-14 Ağustos tarihleri arasında olacak. 24 Haziran’da takım toplanacak ve antrenmanlarımız başlayacak. Ülkemizi ve Türk kadınını en iyi şekilde temsil etmek için mücadele edeceğiz.    

BJK dışında büyük kulüplerin kadın futbol takımları yok... 

UEFA ve FİFA’nın bu anlamda ciddi teşvikleri var. Dünyada ve özellikle Avrupa’da kadın futbolu çok gelişti. 60 bin seyirciye maç oynanıyor. Eğer Galatasaray ve Fenerbahçe’de kadın futboluna yatırım yapar ise liglerin kalitesi ve kadın futbolunun bilinirliliği artar. İnsanlar da daha fazla ilgi gösterir .

Kadın futbolunu ön plana çıkarmak için sizce neler yapılmalı? 

Futbolu kadın-erkek diye ayrımamak lâzım. Çünkü aynı şartlarda oynanıyor. Kadın futbolunda dünyanın çok gerisindeyiz. Türk kadınının potansiyeli her alanda olduğunu gibi futbolda da yüksek. TFF bu anlamda teşvikleri arttırmalı. Kulüpler de yatırım yapmalı. Ayrıca ülkemizde kadın liglerinin sponsoru ve yayıncı kuruluşu yok. Yayıncı kuruluş da çaba göstermeli. Bunlar da kadın futbolunun önündeki engeller.

“Futbol erkek işidir” diyenleri maça davet ediyoruz. Attığımız goller, erkek liglerindekiler kadar iyi. Hatta “Topu kaleye yetiştirebiliyorlar mı?”  diyenlere  de uzaktan attığımız gollerle cevap veriyoruz.