Mecid Mecidi: Yönetmenler festival kaygýsýný aþmalý
ABONE OL

Cennetin Çocuklarý, Beyond The Clouds, Hz. Muhammed: Allah’ýn Elçisi, Söðüt Aðacý ve Baran gibi dünyaca ünlü ödüllü filmlere imza atmýþ Ýran sinemasýnýn en önemli temsilcilerinden biri Mecid Mecidi. Kendisiyle bu yýl ikincisi gerçekleþen Sufi Sinema Günleri kapsamýnda bir araya gelme imkânýmýz oldu ve derinlikli bir söyleþi gerçekleþtirdik. Sohbetimiz sýrasýnda yeni filminin çekimlerine 1,5 ay sonra Tahran’da baþlayacaðýný da öðrendiðim Mecid Mecidi, bu yeni filminde çocuk ve gençlerin hayatýna odaklanacaðýný söylüyor. Ýþte Mecid Mecidi ile söyleþimizden öne çýkan baþlýklar…   

ÞÝMDÝKÝ SANATÇILAR DAR BÝR HARÝTADA YAÞIYOR 

Sinema teknikten mi ibarettir? Ýyi yönetmen kimdir? 

Her þey teknik deðil. Bu sorunun çok kolay bir cevabý yok ama þunu söyleyebilirim; bir yönetmen her þeyden önce kendi olmalý. Kendini, ruhunu ve hislerini dýþarýya çýkarmalý. Bunun teknik donanýmla bir ilgisi yok. Sanat bir hayat ve yaþam biçimi. Önemli bir diðer nokta da görmek. Baþka bir duyguyla, bakýþla görmek. Þöyle bir örnek vereyim. Mevlâna hazretlerinin hayatýna, olaylara bakýþýna, tavrýna bir dikkat edin. Dünya çapýnda biliniyor. Nereden geliyor bu durum? O zaman böyle bir teknoloji de yok. Peki onun tefekkürü dünyaya nasýl yayýldý? Çünkü onun yolculuk haritasý çok geniþ. Þimdiki sanat adamlarý çok dar bir haritada yaþýyor. Evden ofise, ofisten eve. Sanatçýlar kendi ülkesini dahi tanýmýyor, bilmiyor. Bir sanatçý hayatý güzel yaþamalý ve güzel görmeli. Bir yönetmen maddi göz deðil manevi gözünü ön plana çýkarmalý. 

YILMAZ GÜNEY BÜYÜK BÝR USTA 

Türk sinemasý hakkýnda ne düþünüyorsunuz? Takip ettiðiniz yönetmenler var mý? 

Türkiye’de de bütün dünyada olduðu gibi giþe filmleri ve sanat filmleri olmak üzere iki çeþit film yapýlýyor. Sanat filmleri noktasýnda Semih Kaplanoðlu, Nuri Bilge Ceylan isimlerini verebilirim. Özellikle Buðday filmini çok sevdiðim Semih Kaplanoðlu’nun burada ayrýca altýný çizmek isterim. Yýlmaz Güney’i de unutmamak gerek. Özellikle Yol oldukça baþarýlý bir film. Harika bir yönetmen ve büyük bir usta. Ancak þu noktada bir endiþe duyuyorum o da diziler hakkýnda. Çünkü Türk dizilerinin Türk halkýný ve kültürünü temsil etmediðini düþünüyorum. Kültürünüzün kökü bu diziler deðil. Bu durum bende büyük bir soru iþareti. Bu diziler Türk halkýnýn gerçek hayatýyla baðdaþmýyor. Buna çok hayret ediyorum. Türkiye çok zengin bir tarih, kültür ve coðrafyaya sahip. Bu diziler ise yakýþmýyor. Deðerlerin bu dizilerle parçalandýðýný düþünüyorum. Dizilerin yurtdýþýna çok satýlmasý bu gerçeði deðiþtirmez. Sonuçta ortada para var. Bunu biliyorum. 

Müslümanlar hakikati görmek veya göstermek yerine “Biz buradayýz!” diye çýlgýn bir yarýþa girmiþ durumdalar. Ancak hakikati görmek için bu kadar uðraþmýyorlar. Buna katýlýyor musunuz? 

Evet bu bir gerçek ve buna maalesef katýlýyorum. Bakýyorsunuz Suudi Arabistan’da baþka, Ýran’da baþka, Türkiye’de de baþka bir Ýslam yaþanýyor. Arkada da oyunlar yok deðil tabii. Bu birliðin saðlanmamasý için çeþitli oyunlar var. Bunu hepimiz biliyoruz. Bizim coðrafyamýz çok zengin. Pek çok Ýslam ülkesinde petrol var. Belki petrol olmasaydý bu kadar sýkýntý yaþamazdýk. Çünkü siyasete ister istemez yansýyor. Ama bizler Ýslam ümmeti olarak bir araya gelebilsek, hepimiz el ele versek gerçekten bir ümmet olabiliriz. Ama maalesef þimdiki durum kötü. 

ÝSLAM KENDÝ COÐRAFYASINDA YALNIZ 

Peki, Hz. Muhammed: Allah’ýn Elçisi  filmini bu sorundan dolayý mý çektiniz? 

Hepimiz biliyoruz ki bu coðrafyalarda marjinal gruplar Ýslam’ý ve Müslümanlýðý alet edip çeþitli faaliyetler yürütüyor. Ve bu durum dünya sinemasýna malzeme oluyor. Bu gruplar asýl Ýslam’ý rehin almýþ durumda. Dünyadaki Ýslam algýsýnýn gerçek Ýslam’la ilgisi yok. Bu durum Batýlýlarýn da iþine geliyor tabii. Ve maalesef kendi ümmetinde Ýslam çok mazlum kalmýþ. Kabe’nin anahtarý elinde bulunan Suudi Arabistan maalesef ki marjinal gruplara maddi ve manevi destekte bulunuyor. 

HÝÇBÝR FÝLMÝMDEN PÝÞMAN DEÐÝLÝM 

Þuradan örnek vereyim: 2010 veya 2011 yýlýnda bir ödül almak için Danimarka’dan davet almýþtým. Ayný dönemde Danimarka’da Hz. Peygamber Efendimiz (a.s.)’in karikatürleri çýkmýþtý. Benim en kýymetli hissime, hayatýmdaki en kutsal insana böyle bir saygýsýzlýk yapýlýyordu. Festival direktörüne bir mektup yazdým ve teþekkür ederek maalesef bu ödülü bu gerekçelerle kabul edemeyeceðimi dile getirdim. O zaman þöyle düþünmüþtüm: Biz ne zamana kadar oturup bekleyecektik? Bize yapýlan bu hakaretleri, ihanetleri ne kadar daha izleyecektik? Cevap vermek yeterli deðil. Çalýþmak ve üretmek lâzýmdý. Ben bir yönetmen olarak baþka bir yol denemeliydim. Hz. Ýsa’nýn hayatýyla ilgili 200’den, Hz. Musa hakkýnda 100’den fazla film var. Diðer peygamberler hakkýnda da 70’in üzerinde film yapýlmýþ. Ancak Hz. Muhammed (a.s.)’in hayatýyla ilgili yapýlmýþ sadece iki film var. Ýslam 1400 senedir, sinema sanatý 120 yýldýr olmasýna raðmen…

Hz. Muhammed: Allah’ýn Elçisi filmini sadece dünyadan deðil kendi coðrafyasýnda da eleþtirildi. Nedeni nedir sizce? 

Hz. Muhammed: Allah’ýn Elçisi filmimize dolar lobisi engel oldu. Dünya güçleri tarafýndan filmin dünya çapýnda gösterilmesi engellendi. Bu filmin rahatlýkla gösterildiði en büyük ülke Türkiye oldu. Bu nedenle sizlere teþekkürü borç bilirim. Eminim bu film kalacak ve daha fazla insan görecek. Kýymetsiz hayatýmda yedi senemi bu filme verdim. Bundan büyük þeref duyuyorum. Ben bütün filmlerime, vücudumu, kalbimi, aþkýmý, enerjimi yani bütünlüðümü veriyorum. Bu benim için hayat. Bu geçici bir þey deðil. Hamdolsun bütün filmlerimi seviyorum ve hiçbirini yaptýktan sonra asla keþke demedim. Ayrýca þunu da belirtmek isterim, film için Ýran’da Mekke ve Medine dekorlarý yaptýk. Özellikle Türkiyeli yönetmenler baþta olmak üzere dünyada sinemayla uðraþan ve Hz. Muhammed ve Ýslam ile ilgili film yapmak isteyen herkesi buraya davet ediyoruz. Bütün dekor ve imkânlarýmýzdan ücretsiz faydalanabilirler. Kapýmýz sonuna kadar açýk. 

ASGHAR FARHADÝ DÜNYA ÇAPINDA BÝR YÖNETMEN

Yönetmenlerin festival kaygýsýna getirdiðiniz eleþtirileri de göz önünde bulundurduðumuzda; Oscar dâhil birçok uluslararasý ödüle sahip Asghar Farhadi ve sinemasý hakkýnda ne düþünüyorsunuz? 

Uluslararasý festivallerden ya da ödüllerden yana bir sorun yok. Ama sadece orada kalmayalým. Bu yeterli deðil. Buraya geldikten sonra da yürümeye devam etmemiz, bu noktayý aþmamýz gerekiyor. Evet, Farhadi ödüller alýyor, festivallere gidiyor ama ayný zamanda ekranlara çýkýp halk ile iletiþim kuruyor. Giþe sinemalarýnda da onun filmlerini görebiliyoruz. Sadece festival için sinema yapýlmamalý. Bu noktada Asghar Farhadi’yi onaylýyorum. O festivallerde kalmýyor. Festivallerdeki baþarýsýndan sonra geri çekilmiyor. Bunun devamý geliyor. Dünya çapýndaki sinemalarda filmleri gösteriliyor. Farhadi bütün bu konuþtuklarýmýz için iyi bir örnek. Asghar Farhadi’nin Ýran sinemasýný temsil ediyor olmasýndan dolayý memnunum. Bu gerçek ve bizim gerçekleri konuþmamýz gerek. O dünya çapýnda baþarýlý bir yönetmen ve ben ona sadece daha çok baþarý dileyebilirim. Onda bu kapasite ve potansiyel var. Bu durumdan ancak memnun olurum. 

BOLLYWOOD KLÝÞESÝNÝN DIÞINA ÇIKTIM

Son filminiz Beyond The Clouds’da farklý bir Mecid Mecidi sinemasý izliyoruz. Özellikle biçim ve teknik bakýmdan. Neden? 

Evet bu sorunuzda haklýsýnýz. Çok farklý görünüyor olabilir. Bu film de bir tecrübe, bir deneme olarak algýlanmalý. Þekil olarak Hint sinemasý veya Amerikan sinemasý görüyor olabilirsiniz ama bu sadece þekilde. Ýçerikte asla. Ýçerikte hikâye Mecid Mecidi hikâyesi. Þöyle bir söz vardýr: Her bir hile gönül kazanmak için lâzým… Ayrýca Bollywood kliþesinden çýkýp Hindistan’da farklý bir þeyler de görmek gerekiyordu.

SÖYLEYECEK DAHA ÇOK SÖZÜMÜZ VAR 

Sinemanýn genç giriþimcileri hakkýnda ne düþünüyorsunuz? 

Gençler unutmasýnlar bizim söyleyecek daha çok sözümüz var. Sohbet edecek çok þeyimiz var. Ýlmimiz çok, ellerimiz dolu. Ve dünyaya göndereceðimiz çok mesaj var. Mevlâna gibi insanlarýmýz var. Ancak þuna çok üzülüyorum. Hem Ýran hem Türkiye hem de kendi coðrafyamýz sinemasýnda maalesef Ýslam ve kendi kültürümüzle ilgili bir çalýþmamýz çok az. Bu nedenle genç sinemacýlara yol verin, imkân verin. Onlar bizim yerimize geçecek. Bu coðrafyada mücevherlerimiz var. Sadece onlarý yerine oturtmamýz gerekiyor. Onun için bu ölümsüz hazinemizden faydalanmak mecburiyetindeyiz.