Türkiye'de gençler ilk kez yeni anayasayı tartıştı
ABONE OL
Dicle Üniversitesi'nde gerçekleşen ve Türkiye'de ilk defa gençlerin anayasayı tartıştığı programa, Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kasım Karagöz, Dicle Üniversitesi Hukuk Fak. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Ergun ve çok sayıda hukuk fakültesi öğrencisi katıldı.

Kongre merkezinde gerçekleşen çalıştayta Genel sekreter Prof. Dr. Sabri Eyigün, dünyada çok hızlı sosyal, kültürel ve siyasal gelişmelerin yaşandığını belirtti. Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafi konum ve sahip olduğu dinamizm itibari ile bu sosyal, kültürel ve siyasal değişmelerin çok daha hızlı yaşandığına dikkat çeken Eyigün, “Bu değişen şartlara uygun olarak, yeni bir anayasa yapılması ihtiyacı, toplumun tüm kesiminin ortak kabul ettiği bir gerçektir. Türkiye'de her zaman yeni bir anayasa yapılması ihtiyacı doğmuştur. Ancak ilk defa geniş bir kesim tarafından, neredeyse Türkiye'deki herkes tarafından, yeni bir anayasa yapılması zaruri olarak görülmüştür. Bu da anayasanın yapılmasını doğuracak bir şart olmuştur” dedi.

Türkiye'de 5 kez anayasa değişikliği yapıldığının altını çizen Eyigün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Defalarca anayasa değişikliği yapıldı. Bu değişikliklerin büyük bir kısmı da Türkiye'deki olağanüstü şartların gereği oldu. Siyaset dışı kurumların zorlaması ile oldu. Türkiye'de hiçbir zaman istenen düzeyde sivil bir anayasa yapılmadı. Bununla beraber şu an mevcut anayasadaki bazı hükümler, 100 sene önceye dayanıyor. Bazıları 50 sene önce, bazıları çeyrek asır öncesindeki değişikliklere dayanıyor. Dolayısıyla hem değişen şartlara uygun yeni bir anayasa, hem de gerçekten olağanüstü şartların zorlaması ile değil de, ihtiyaçtan doğan sivil bir anayasa ihtiyacı ortadadır.”

Sivil anayasanın hep tartışıldığını söyleyen Eyigün, “sivil anayasa sivillerin yaptığı bir anayasa değil. Çünkü Türkiye'deki bütün anayasalar, siviller tarafından yapılmıştır. Hukukçu profesörler tarafından yapılmıştır. Yaptıranlar başkası olabilir ancak yapanlar, sivillerdir. Burada kastedilen sivil düşünce, hem anayasanın yapım sürecinden hem de içerik olarak demokratik ve özgürlükçü bir anayasa, sivil düşüncenin yaptığı bir anayasa. Bu konuda kimsenin bir itirazı yok. Evet herkes sivil bir anayasa olsun diyor. Ancak sivillerin de hepsinin bakışı aynı değildir. Çünkü insan, sahip olduğu düşünce, ideoloji, değerlerin bakışı ile dünyaya, olaylara bakar. Bunun için Türkiye'de sivil toplumun, bütün kurum ve kuruluşların, ortak aklıyla yeni bir anayasa yapılırsa, bu, gerçek yeni bir anayasa olur. En azından yöntem olarak, demokratik bir anayasa olur” diye ifade etti.

Türkiye'de son zamanlarda bu alanda ciddi çalışmalar yapıldığını kaydeden Eyigün, siyasilerin, gazetecilerin bilim insanlarının bunu konuştuğunu ancak gençlerin konuşmasına çok az rastlandığını vurgulayarak, “Biz Dicle Üniversitesi olarak, böyle bir ilke imza attığımız için gençlerin, sivil anayasa konusunda görüşlerini ortaya koymaları ve tartışmalarına zemin hazırladığımız için bununla gurur duyuyorum” açıklamasında bulundu.

Anayasanın tanımıyla konuşmasına başlayan Doç. Dr. Kasım Karagöz , “Anayasaya, devletin temel yapısını, kuruluş organlarını, organlar arasındaki ilişkilerini, bunun da ötesinde devlet karşısında bireyin temel hak ve özgürlüklerini koruyan temel belgedir. Buradan baktığımızda anayasanın iki ayağı olduğunu görüyoruz. Birincisi devlet; kurumsal yapıyı düzenlemesi, ikinci ve en önemli ayağı devleti, devlet iktidarını sınırlandırması ve devlet iktidarını sınırlandırarak, bireyin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almayı amaçlayan bir belgedir” dedi.

Din ve vicdan hürriyeti üzerine açıklamalarda bulunan Yrd. Doç Dr. Ömer Ergun da, laiklik meselesinin en fazla konuşulan mesele olduğunu söyledi. Din ve devlet işlerinin nasıl olacağına ilişkin dünyada en fazla konuşulan sistem olarak, laiklik sisteminin ön plana çıktığını anlatan Ergun, “Avrupa anayasasında laik olan 2 tane devlet var. Biri Fransa; Fransa, birinci maddesinde sadece laik olduğunu ifade eder. Eğer biz de Avrupadan sayılıyorsak Türkiye Cumhuriyeti anayasasında da laiklikten bahseder. Ama 10 yerde vurgu yaparak, 10 ayrı maddede; başlangıç kısmında, özellikle cumhuriyetin niteliklerini belirtirken, eğitim ile ilgili kısımda, din ve vicdan hürriyetinde meşhur 176. maddede, geçici maddelerde, diyanetle ilgili maddelerde ve diğer birkaç maddede belirtilmiştir” diye iki ülke arasındaki farklılığa dikkat çekti.

Açılış konuşmalarının ardından öğrencilerin söz aldığı oturuma geçildi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kasım Karagöz'ün moderatörlüğünü yaptığı oturumda, Tolgahan Mutlu Deniz; insan hakları yaklaşımı temel hak ve hürriyetler, Beran Çelebi; anayasanın başlangıcı, ideolojisi, değiştirilemez maddeleri, M. Akif Yıldız; anayasanın yapımı, yönetimi ve anayasaya hakim temel ilkeler, Osman Oğurlu; asker-sivil ilişkileri, Hikmet gözlü; hükümet sistemi seçim barajı ve seçim sistemi konularında söz aldı.