Hindistan'daki Krea Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Doktor Öðretim Üyesi Sayandeb Chowdhury, AA muhabirine, Hindistan hükümetinin Bollywood sinemasýný siyasi amaçlarý için kullandýðý deðerlendirmesinde bulundu.
Hindistan hükümeti tarafýndan desteklenen propaganda filmlerinin Müslümanlarý hedef aldýðýný dile getiren Chowdhury, "Bu filmler Müslümanlara karþý korku yaratmayý amaçlayan sistemin parçasý. Bu sayede Müslümanlarý þeytanlaþtýrarak siyasi gündemin parçasý haline getiriyorlar ve bu 'tehlikeli düþman'dan faydalanmak istiyorlar." görüþünü paylaþtý.
Chowdhury, Hint film endüstrisinin geçmiþe dayandýðýný ve önceden filmlerin hümanist olduðunu anýmsatarak, son on yýlda Hindistan Baþbakaný Narendra Modi hükümetiyle birlikte durumun deðiþtiðini ifade etti.
Baþbakan Modi yönetimindeki hükümetin açýkça Hinduizm'i desteklediðini belirten Chowdhury, "Modi yönetimindeki hükümet çok açýk þekilde Hindu çoðunlukçu ve bunu gizlemiyor. Hindistan, Endonezya'dan sonra dünyanýn en büyük ikinci Müslüman nüfusuna sahip ama hükümetin baþlýca düþmaný çok sayýdaki Hindistanlý Müslüman." diye konuþtu.
- "MODÝ HÜKÜMETÝ BU FÝLMLERLE MÜSLÜMANLARI 'TEHLÝKELÝ DÜÞMAN' OLARAK GÖSTERÝYOR"
Baþbakan Modi'nin baþýnda olduðu Bharatiya Janata Partisinin (BJP) kendisini Hinduizm'in koruyucu olarak gördüðünü vurgulayan Chowdhury, þu görüþleri dile getirdi:
"Mevcut hükümetin Hindularýn oylarýný toplamak için kullandýklarý yöntemlerden biri, Hindularýn Müslümanlar tarafýndan tehlikede olduðunu söylemek. Modi hükümeti bu filmlerle Müslümanlarý 'tehlikeli düþman' olarak gösteriyor. Yüzde 80'lik Hindu kesim nasýl yüzde 18'lik Müslüman kesim tarafýndan tehlike altýnda olabilir? Aslýnda kimse bunun cevabýný bilmiyor ama sürekli anlatýlan ve satýlmaya çalýþýlan hikaye bu."
Chowdhury, Hindistan hükümeti tarafýndan desteklenen propaganda filmlerinin Müslümanlara karþý korku yaratmayý amaçlayan sistemin parçasý olduðuna dikkati çekerek, sadece filmlerin deðil televizyonun ve sosyal medyanýn da propaganda amacýyla kullanýldýðýný ifade etti.
Medya sayesinde Hindistan hükümetinin tarihi yeniden yazmak istediðini vurgulayan Chowdhury, Hindistan nüfusunun çoðunun filmlerin gerçek olduðuna inandýðýný belirterek, þunlarý ekledi:
"Haber ve propaganda birbirinden farklý þeyler, haber yoluyla yapamadýðýnýzý sinema yoluyla yapabilirsiniz. Gerçeklerle kanýtlayamadýðýnýz þeyleri kurguyla yapmaya çalýþýrsýnýz. Müslümanlara karþý gerçeklerle bir þey kanýtlayamýyorsanýz, onlarý kurgu yoluyla karalayacak filmler yaratmanýz yeterli. Nüfusun bir kýsmý bunun gerçekleþmiþ olduðuna inanacaktýr. Eðitimli ve bilgili olan pek çok insan bile inanmaya meyilli."
- "BU FÝLMLERLE MÜSLÜMANLARI ÞEYTANLAÞTIRARAK SÝYASÝ GÜNDEMÝN PARÇASI HALÝNE GETÝRMEK ÝSTÝYORLAR"
Hindu propagandasý yapmasý ve Ýslamofobiyi yaymasý gerekçesiyle Müslümanlar tarafýndan protesto edilirken Hindistan hükümeti tarafýndan açýkça desteklenen 2022'de vizyona giren "The Kashmir Files (Keþmir Dosyalarý)" ve 2023'te yayýnlanan "The Kerala Story (Kerala Hikayesi)" adlý belgesel filmlerin etkili olduðuna deðinen Chowdhury, filmlerin belirli aralýklarla yayýnlanmasý ve mesajý açýkça vermesi nedeniyle insanlarýn artýk propaganda filmlerini fark etmeye baþladýðýný belirtti.
Chowdhury, 1990 yýlýnda Keþmir'de Hindularýn soykýrýma uðradýðýný iddia eden "The Kashmir Files" ve Hindistan'da 32 bin kadýnýn DEAÞ'a katýldýðýný iddia eden "The Kerala Story" adlý belgesel filmlere iliþkin þu deðerlendirmede bulundu:
"Bunlar baþarýlý propaganda filmleriydi, bu þekilde onlarca film var. Bu filmlerle Müslümanlarý þeytanlaþtýrarak siyasi gündemin parçasý haline getirmek ve 'tehlikeli düþman'dan faydalanmak istiyorlar. Filmlerde Müslümanlar açýkça þeytanlaþtýrýyor ama gerçek bu deðil. Kerala Hindistan'da küçük eyalet ve sol görüþte, bu yüzden Kerala'yý karalamak zorundalar. Kerala'daki kadýnlarýn DEAÞ'a katýlmak için evlerini terk ettiklerini ve dolayýsýyla Hindistan'ýn düþmaný olduklarýný söyleyerek bunu yapýyorlar."
- "3 AYDA BUNLARA BENZER 12 FÝLM VÝZYONA GÝRDÝ"
Hindistan'da 19 Nisan'da baþlayan ve yaklaþýk 1 milyar seçmenin oy kullanacaðý genel seçimlerin 1 Haziran'da sona ereceðini anýmsatan Chowdhury, "Benim gibi binlerce kiþi bunun son düzgün seçim olduðunu düþünüyor ve son 3 ayda bunlara benzer 12 film vizyona girdi. Propaganda filmleri ile seçim sonuçlarý arasýnda kesin iliþki olduðunu söylemek zor. Kimse çýkýp 'Bu filmi izledim ve bu yüzden Modi'ye oy verdim.' demeyecek. Ancak filmlerin seçimlerde vizyona girmesiyle anlýyoruz ki Hindu çoðunlukçular, oylarda filmlerin etkisini görmeyi bekliyor." yorumunu yaptý.
Chowdhury, iktidar partisi BJP ve baðlý olduðu RSS (Hindistan Gönüllü Organizasyonu) yapýlanmasýndan ve Hindutva ideolojisinden bahsederek, BJP'nin varlýðýnýn Müslüman karþýtý duygulara dayandýðýnýn altýný çizdi.
Hindistan'ýn pek çok kimliði barýndýrdýðýný anýmsatan Chowdhury, Müslümanlarýn Hindistan'daki en büyük azýnlýk olduðunu ve pek çok insanýn kendisini tehdit altýnda hissettiðini vurgulayarak, sözlerine þöyle devam etti:
"Her zaman çeþitliliðe sahip olarak bir arada yaþýyoruz. Bu çeþitlilik sayesinde varýz, çeþitliliðe raðmen deðil. Ancak sürekli bu çeþitliliði yemeye ve Ýslamofobi, korku, partizanlýk ve kaos ortamý yaratmaya çalýþýyorlar. Son derece üzücü olan þeyse, Ýslamofobi sayesinde Hintlilerin hayal gücünü ele geçirdiler."
Baþbakan Modi'nin hayatý boyunca RSS propagandacýsý olduðunu dile getiren Chowdhury, "Modi'nin bunun dýþýnda herhangi bir eðitimi yok. Hayatý boyunca RSS propagandacýsý oldu. Önceki BJP liderleri biraz eðitim almýþ, duyarlýlýk sahibi kiþilerdi. O ise çok soðuk kalpli ve açýk þekilde Ýslamofobik bir adam. Yani onun yönetiminde Ýslamofobiden kaçýþ yok." diyerek sözlerini tamamladý.