Kanada merkezli McMaster Üniversitesi, ABD'de bulunan Chicago Üniversitesi, Fransa merkezli Pasteur Enstitüsü ve diğer kurumlardan bilim insanları, yaklaşık 700 yıl önce Avrupa, Asya ve Afrika nüfusunun yüzde 30 ila yüzde 50'sinin ölümüne neden olan Kara Ölüm salgınının bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini inceledi. Araştırma, İngiltere'deki East Smithfield bölgesinde o dönem 'veba çukuru' olarak kullanılan toplu mezarlarda dahil olmak üzere Londra kentinde ve Danimarka'nın 5 farklı bölgesinde bulunan kalıntılardan alınan 500'den fazla DNA örneğinin incelenmesiyle yapıldı. Bilim insanları, Yersinia pestis bakterisinin neden olduğu veba ile ilgili genetik adaptasyon belirtilerini ve bağışıklık sistemine etkilerini araştırdı.
ERAP2 GENİ, HASTALIĞA YAKALANANLARIN KADERİNİ BELİRLEDİ
Bilim insanları, salgının ortaya çıktığı dönemde, ERAP2 geninin iki kopyasını taşıyanların, taşımayanlara göre hayatta kalma olasılığının yüzde 40 ila 50 daha fazla olduğunu tahmin ediyor. Araştırmacılar, bu kopyalara sahip kişilerin bağışıklık hücrelerinin, Kara Ölüm de dahil olmak üzere tarih boyunca birçok salgına neden olan Yersinia pestis bakterisini etkisizleştirmede daha verimli olduğunu belirtti.
GEÇMİŞTEKİ SALGINLAR, BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ NASIL ETKİLEDİ?
Araştırma ekibi, zaman içinde bağışıklık sisteminin patojenlere farklı şekillerde tepki verecek şekilde evrimleştiğini, Orta Çağ'da vebaya karşı koruyucu bir genin, bugün otoimmün hastalıklara karşı artan duyarlılıkla ilişkili olduğunu ifade ediyor. Araştırmacılar, bir zamanlar Kara Ölüm'e karşı koruma sağlayan aynı genlerin bugün Crohn ve romatoid artrit (iltihaplı romatizma) gibi otoimmün hastalıklara karşı artan duyarlılıkla ilişkili olduğunu belirtiyor. Araştırmanın yazarlarından Hendrik Poinar "İnsan bağışıklık sistemini şekillendiren dinamikleri anlamak, veba gibi geçmişteki salgınların modern zamanlarda hastalıklara karşı duyarlılığımıza nasıl katkıda bulunduğunu anlamanın anahtarıdır" dedi.