AB'den Myanmar'a çağrı: Arakanlı Müslümanlar için güvenli geri dönüş sağlansın
ABONE OL

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Endonezya'nın yaklaşık 100 Arakanlı mülteciye sağladığı insani yardım ve güvenli tahliye imkanı için teşekkür edildi.

Açıklamada, korkunç koşullar altındaki Arakanlı mültecilerin kurtarılmasının uluslararası hukuka duyulan saygının bir göstergesi olduğuna dikkat çekilirken, AB'nin Endonezya'ya yardım sağlamak için çalışma yürüttüğü aktarıldı.

Arakanlı Müslümanların durumunda kalıcı iyileşmenin "sadece hayırsever ülkelerin insani yardımıyla" sağlanamayacağının altı çizilen açıklamada, "Arakanlı Müslümanların mevcut durumunun temel sorumlusu Myanmar'dır. Myanmar hükümetinden, Uluslararası Ceza Mahkemesi uyarınca yükümlülükleri doğrultusunda Arakanlıların güvenli, gönüllü ve onurlu dönüşleri için gerekli imkanları sağlamasını talep ediyoruz." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, tüm Myanmar silahlı güçlerine acilen koşulsuz ateşkes ilan etmesi yönündeki çağrı yinelenirken, kapsayıcı barış için çaba sarf edilmesi gerektiği vurgulandı.

Diğer taraftan açıklamada, tüm bölge ülkelerine Myanmar'ın uluslararası hukuk ve insan hakları değerlerine uymasını sağlamak için çabalarını artırma çağrısına yer verildi.

- ARAKANLI MÜSLÜMANLARA ETNİK TEMİZLİK

Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.

Birleşmiş Milletlere (BM) göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.

Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.