ABD'yi bekleyen iç tehdit: Egemen Vatandaşlar

ABD hükümetlerinin kendi halklarına sahte vatandaşlık hakkı tanıdığı ve insanların haklarını kısıtladığı iddiasıyle ortaya çıkan "Egemen Vatandaşlar" her ne kadar başkan Trump'ın görmezden gelmeye çalışmasına rağmen ABD halkının gündeminde üst sıralarda yer alıyor.

Kendilerine özgü güvenlik politikası ve şerifleri olan bu oluşum çıkış isim açısından "Anayasa Şerifleri", "Neo Naziler" ve "Egemen Vatandaşlar" gibi farklılıklar gösterse de sayıları bir iç savaş çıkaracak kadar bir hayli fazla. Tahmin edilen son rakamlara göre 300 bin kişiye ulaşmış durumdalar.

"ANAYASA ŞERİFLERİ"

"Anayasa Şerifleri" (CSPOA) eski bir Arizona şerifi olan Richard Mack tarafından kurulan bir organizasyon. Cliton yönetimi altında çalışan Brady Bill'e karşı kazandığı davalarla milis hareketi için bir figür olan Richard Mack zamanla büyük bir kahraman haline geldi.

CSPOA'nın iddia ettiği şey ise şeriflerin yalnızca anayasaya bağlı kalmalarının yanında, şeriflerin bir yasanın anayasal olup olmadığına kendilerinin karar verebileceği fikridir. "Anayasa Şerifleri" şeriflerin her eyalette en üst düzey kolluk kuvveti olmaları ve gerekirse federal ajanları da kapsayacak şekilde nihai yetkili olmalarını öneriyor.

(Nevada'da 2014 yılında ateş açılması durumunda polise karşılık vermeye hazır silahlı bir milis.)

Richard Mack önderliğindeki bu hareketin Hükümete karşı çıkmasının temelinde ise "her türlü silah kontrolünün anayasaya aykırı olduğu" düşüncesiyle mücadele, Amerikalıların haklarının ellerinden alınmış ve var olan yurttaşlık haklarının sahte olduğu düşüncesi yatıyor.

Hareketi diğer hükümet karşıtı hareketlerden ayıran şey ise var olan hükümeti tamamen "gayri meşru" görüyor ve kanunlara uyma yükümlülüğünü yerine getirmiyor. Ayrıca Kendilerini gerçek Amerikan kanunlarının sahipleri olarak gören "Egemen vatandaşlar" ağır silahlarla kendi bölgelerini kontrol altına alıp, ABD kolluk kuvvetlerine suikastler düzenliyor.

"Anayasa Şerifleri" fikrinin tarihi referans noktası ise 70'li ve 80'li yıllarda aktif olan Posse Comitatus'dur. Posse Comitatus önderliğindeki hareket aşırı şiddet yanlısı ve anti-semitik bir grup olarak tanınıyor. Aynı zamanda kendi bölgelerinde yetkili mercii olarak yerel şeriflerini görmekte ve yargılamalarını yerel usullere göre yapmakta.

Uzmanlara göre CSPOA, Comitatus hareketinin bir çeşit büyümesi olarak değerlendiriliyor. CSPOA hareketi her ne kadar anti-semitik hareketler sergilemesede radikal fikirleri içinde barındırıyor.

TRUMP NEO-NAZİLERİ TAKİP ETTİRMEYECEK

Seçim süresi boyunca Trump'ı destekleyen ve kendilerini Trump'a yakın gören Egemen Vatandaşlar, Trump'ın başkan seçilmesiyle beraber ABD hükümet programının hedefinden çıkarıldı.

Göreve gelmesinden kısa bir süre sonra ABD'nin güvenlik sorunlarıyla ilgilenen başkan Trump, öncelikli olarak ülkesinin bundan sonra "Radikal İslam" ile mücadele edeceğini ve Egemen Vatandaşlar gibi Neo- Naziler'in artık hedef alınmayacağını açıkladı.

Neo-Naziler'in hedeften çıkarılacağının açıklanmasından birgün sonra ise ABD Temsilciler Meclisi, Ulusal Silah Birliği'nin desteğiyle eski ABD başkanı Obama döneminde konan silahlanma kısıtlamalarını kaldırma kararı aldı.

ABD POLİSİ, TERÖRÜN BAŞINDA "EGEMEN VATANDAŞLARI" GÖRÜYOR

Terörizm ve Terörizm İnceleme Ulusal Konsorsiyumu (START), hepsi istihbarat veya terörle mücadele konusunda eğitim alan yüzlerce kolluk görevlisi arasında yaptğı anket çalışmasında çok çarpıcı sonuçlara ulaştı.

Dünya üzerindeki ve ABD içindeki radikal örgütlerin yer aldığı listede kolluk görevlilerine ABD için terör tehditi oluşturan organizasyon ve örgütleri seçmesi istendi.

Yapılan araştırma sonucunda ise 2007 yılında listenin başında yer alan "Radikal İslamcı"lar ikinci sıraya gerilerken, sekizinci sırada yer alan "Egemen Vatandaşlar" birinci sıraya yükseldi.

FBI: EGEMEN VATANDAŞLAR ABD GÜVENLİK TEŞKİLATLARINA SIZMAYA ÇALIŞTI

The Intercept internet sitesinin ele geçirip yayınladığı gizli FBI Terörle Mücadele Kılavuzu'nda Egemen Vatandaşlar'ın ABD için büyük bir tehdit oluşturacağının sinyalleri açıkça görülüyor.

Terörle Mücadele Kılavuzu'na göre "aşırılık yanlısı militanlar, ırkçılar, neo-naziler ve egemen vatandaşlar"ın ABD kolluk görevlileri ile aktif bağlantı içerisinde olduğu ve Egemen Vatandaşlar'ın aktif bağlantılar sayesinde güvenlik kurumları içerisine sızmaya çalıştığı belirtiliyor.

(Siper alan silahlı bir milis, "4 polis hedefimde" dediği sırada. Reuters)

KAĞIT TERÖRİZMİ

El Kaide düzeyinde bir tehdit oluşturmasa da Egemen vatandaşlar hukuki prosedüre karşı kağıt terörizmini uyguluyor.

Var olan davaların sekteye uğraması veya tıkanması için elinden gelen herşeyi yapan Egemen Vatandaşlar, sahte belgeler ve iddialar üreterek davaların uzamasını sağlıyor.

300 BİN KİŞİYE ULAŞTILAR

Hükümet karşıtı faaliyetlerle her geçen gün kendinden daha çok söz ettiren Egemen Vatandaşlar 2000'lerin sonundan bu yana sayılarını hayli arttırmış görünüyor.

Tam olarak sayıları bilinmemekle beraber ABD Güney Hukuk Merkezi'nin tahmini rakamlarına göre Egemen Vatandaşların sayısı 100 bin ila 300 bin arasında değişiyor.

ABD POLİSİNİN SALDIRGANLIĞINI TETİKLEDİLER

Egemen Vatandaşlar "Kağıt Terörizmi"nin yanında çok sık olmamakla beraber ABD'nin kolluk kuvvetlerine karşı suikastler düzenliyor.

2010 yılında Jerry ve Joseph Kane adlı baba-oğul trafikte duran iki polis memurunu AK-47 ile öldürdü. Buna benzer bir çok saldırı ve suikastin gerçekleşmesi son dönemde saldırganlığıyla gündeme gelen ABD polisinin, neden bu kadar saldırgan olduğunu açıklar nitelikte.

YETKİLİLER ENDİŞELİ

Washington'daki federal hükümet yetkilileri hükümetin merkezi otoritesine karşı olan bu gruba ilişkin hayli endişeli. Sayıları 300 binden fazla olan "Anayasa Şerifleri"nin bir isyan hareketine dönüşmesi an meselesi.

Ülke genelinde "Egemen Vatandaş" faaliyetlerinin kontrolsüz şekilde büyüyerek devam etmesi ABD kolluk kuvvetleri ile söz konusu organizasyon arasında daha sıkı çatışmaların yaşanmasını tetikliyor.

Uzmanlara göre ise önlem alınmaması durumunda ABD vatandaşlarının hayatlarının ölüm riskiyle karşı karşıya kalacağı belirtiliyor.