Fransa’nýn Afrika üzerindeki hâkimiyetinin 17. yüzyýla uzanan bir geçmiþi vardýr. Fransa kýta üzerindeki iþgal ve sömürü hareketinin tohumlarýný 1624 yýlýnda Senegal’de ticaret merkezleri kurarak atmýþ, 1664 yýlýnda Fransýz Doðu Hindistan Þirketi’nin kurulmasýyla sömürgecilik daha sistematik hale gelmiþtir - Osmanlý devleti gücünü kaybetmeye baþlayýnca, 1830 yýlýnda Fransa Cezayir’i iþgal etti. Bu iþgal Fransa’nýn Kuzey Afrika’daki iþgallerinin baþlangýcýydý. Osmanlý verdiði bütün mücadeleye raðmen Fransa’nýn Afrika kýtasýndaki sömürgecilik faaliyetlerini ilânihaye engelleyememiþtir - Birinci Dünya Savaþý sýrasýnda Fransýz ordusunda tam 1 milyon Afrikalý asker savaþtý - Fransýz eski sömürgelerinde yetiþmiþ olan Afrikalý elitler sömürgeciliðin iyi olduðunu ve baðýmsýz olmamalarý gerektiðini savunuyorlardý. Sömürgecilik Afrikalýlarýn iliklerine kadar öyle iþlemiþti ki baðýmsýzlýða karþý çýkan “AvroAfrikacýlýk” ortaya çýkmýþtýr - Fransa, yaðmaladýðý zenginlikler, köleleþtirdiði veya öldürdüðü milyonlarca insan ve yaptýðý soykýrýmlardan dolayý Afrika’dan en hafifinden özür dilemesi gerekirken, üstüne vergi alýyor. Fransýz eski sömürgesi 14 Afrika ülkesi, baðýmsýzlýklarýndan beri Fransa’ya sömürge vergisi ödüyor
Bugün Afrika Kýtasý, sömürge ideolojisi, sömürge sýnýrlarý ve sömürge dillerine göre bölünmüþ bir durumdadýr. Bugünkü sýnýrlar da büyük oranda 1884-1885 Berlin Konferansý sonrasýndaki paylaþýma göre ortaya çýkmýþtýr.
Fransa’nýn Afrika kýtasýndaki varlýðýnýn tarihî bir geçmiþi, kýtanýn bugününü þekillendiren jakoben ve asimilasyoncu çalýþmalarýnýn ekonomik, dinî, sosyal ve siyasi sebepleri vardýr. Bundan dolayý Fransa’nýn özellikle Afrika’daki sömürgeci geçmiþine kýsaca göz atmak yararlý olacaktýr. Eðer bu dönem atlanarak, Fransa’nýn yaptýklarý sadece bugünkü duruma göre bir deðerlendirilmeye tabi tutulursa durum anlaþýlamayacaktýr. Baðýmsýzlýk döneminin baþlamasýyla devlet yönetimleri, sömürge döneminde Fransýz parlamentosunda milletvekili olan, sömürge idaresi için çalýþan idareciler veya sömürgesi olduklarý ülkelerde eðitim almýþ olan kiþilere devredilmiþtir. Bu durum ise Fransýz sömürgeciliðinin devamýný saðlamýþtýr.
FRANSIZ SÖMÜRGECÝLÝÐÝNÝN TARÝHÝ SERÜVENÝ
Fransa’nýn Afrika üzerindeki hâkimiyetinin 17. yüzyýla uzanan bir geçmiþi vardýr. Fransa kýta üzerindeki iþgal ve sömürü hareketinin tohumlarýný 1624 yýlýnda Senegal’de ticaret merkezleri kurarak atmýþtýr. 1664 yýlýnda Fransýz Doðu Hindistan Þirketi’nin kurulmasýyla sömürgecilik daha sistematik hale gelmiþtir. 1670’lerde 3,5 milyon kilometrekarelik bir alaný bulunan Fransýz Sömürge Ýmparatorluðu, 1920’lere gelindiðinde 11,5 milyon kilometrekareye ulaþmýþtýr.
1525 yýlýnda Pavia meydan muharebesinde Roma-Germen Ýmparatoru V. Þarlken’e esir düþen Fransa Kralý I. Fransuva’nýn Kanuni Sultan Süleyman’dan istediði yardýmýn gönderilmesine ve böylece Fransa ile iyi iliþkiler kurulmuþ olmasýna ve hatta varlýðýný Osmanlý’ya borçlu olmasýna raðmen, Fransa güçlendikten sonra Osmanlý’ya karþý saldýrýya geçmiþtir. 1799’da Napolyon Mýsýr ve Þam’ýn kontrolünü ele geçirmek için Akkâ’ya saldýrmýþ ve ilk yenilgisini yaþamýþtýr. Napolyon “Akkâ’da durdurulmasaydým bütün Doðu’yu ele geçirebilirdim” demiþtir. Bu da gösteriyor ki Akkâ’da Osmanlý devleti Fransa’yý durdurmasaydý Ýslam dünyasý ve hatta Asya kýtasýndan Uzakdoðu’ya kadar birçok ülke, Afrika’da olduðu gibi, birer Fransýz sömürgesi haline gelecekti.
Osmanlý devleti gücünü kaybetmeye baþlayýnca, 1830 yýlýnda Fransa Cezayir’i iþgal etti. Bu iþgal Fransa’nýn Kuzey Afrika’daki iþgallerinin baþlangýcýydý.
Birinci Dünya Savaþý sýrasýnda Fransýz ordusunda 1 milyon Afrikalý asker savaþtý.
Modern dönem Fransýz Batý Afrika Sömürgesinin kurucusu, Ýtalyan kökenli Fransýz vatandaþý Pierra Savorgnan de Brazza isimli sömürgeci bir kâþiftir. Kongo Cumhuriyeti’nin baþkenti Brazzaville de onun adýný taþýmaktadýr.
1890 Fransýz-Ýngiliz Antlaþmasý’yla Cezayir hinterlandýný geniþleten Fransa, Çad Havzasý bölgesi ile Fransýz Afrika topraklarýnýn birleþtiði bir bölge haline gelmiþtir. 30 Ekim 1890 tarihli notayla Osmanlý devleti de Türk sahrasýnýn sýnýrlarýný çizmiþtir. Bugünlerde de gündemde olan Libya, aslýnda o dönem de Fransýz-Osmanlý mücadelesinin merkezindedir. Osmanlý’nýn Libya hinterlandý 30 Ekim 1890 tarihli Türk notasýna göre Libya, Sudan, Mýsýr, Çad, Etiyopya’nýn batýsý, Güney Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kamerun’un kuzeyi, Nijerya’nýn kuzeyi ve doðusu ile Nijer’in yarýsýnýn içinde olduðu bir bölgedir. Fransa’nýn saldýrgan tutumlarýna karþý Osmanlý devleti, 1885’te Kongo’nun kuzeyi ve Nijer’in doðusu ile ilgili haklarýný mahfuz tutmuþtur. 12 Mart 1902 tarihinde Fransa’ya verilen nota da bu durumu teyit eder. Osmanlý verdiði bütün mücadeleye raðmen Fransa’nýn Afrika kýtasýndaki sömürgecilik faaliyetlerini ilânihaye engelleyememiþtir.
Transatlantik köle ticareti sýrasýnda Senegambiya, Batý ve Orta Afrikalý yaklaþýk 5 milyon 300 bin Afrikalý köleleþtirilerek Fransýz gemileriyle Karayiplere, Haiti’ye, yani yeni dünyadaki Fransýz sömürgelerine götürüldü. Sömürgeci güçler kendi aralarýnda mücadele etmemek üzerine anlaþmýþlardý. Dahasý, bir sömürgeci güçten kurtulan, diðer sömürgeci gücün eline düþsün diye çalýþmýþlardý. Mesela eski Fransýz sömürgelerinde Ýngilizce, Ýngiliz sömürgelerinde de Fransýzca orta dereceli okullarda okutulsun diye, sömürdükleri ülkeleri zorlamýþlardý. Bu durum bugün de devam etmektedir. Örneðin Fransýzcadan kurtulmaya yönelik adýmlar atmakta olan Ruanda yerine hangi dili getirmektedir? Yine bir sömürge dili olan Ýngilizceyi...
AFRÝKA’DA FRANSIZ SÖMÜRGECÝLÝÐÝ VE SOYKIRIMLARI
Fransýzlar Batý ve Orta Afrika’nýn büyük bölümünü yüzyýllarca sömürdüler. Fransa sömürge döneminde doðrudan yönetim biçimleri kurmuþ, kendi kültür ve deðerler sistemini yerleþtirmeye çalýþarak asimilasyon politikalarý izlemiþtir. Sömürgelerin Batý Afrika’da olanlarýný “Fransýz Batý Afrikasý”, Orta Afrika’da olanlarý ise “Fransýz Ekvator Afrikasý” olarak yapýlandýrmýþtýr. Fransa Afrika’daki sömürgelerini daha kolay yönetebilmek için kabileleri birbirine düþürme stratejisi izlemiþtir. Üstelik halklarýn direniþini kýrmak için, Fransýz Kongo’sunun bayraðýnda olduðu gibi, Osmanlý bayraðýna benzeyen, “hilal ve yýldýz” olan bir bayrak kullanmýþtýr.
Fransýz eski sömürgelerinde yetiþmiþ olan Afrikalý elitler sömürgeciliðin iyi olduðunu ve baðýmsýz olmamalarý gerektiðini savunuyorlardý. Sömürgecilik Afrikalýlarýn iliklerine kadar öyle iþlemiþti ki baðýmsýzlýða karþý çýkan “AvroAfrikacýlýk” ortaya çýkmýþtýr. Bu kavram 1927’de “Afrika: Avrupa’nýn Yayýlma Alaný” adlý kitabýn yazarý Guernier adlý bir Fransýz tarafýndan ortaya atýlmýþtýr.
1919 yýlýnda ilk PanAfrikanizm Kongresinin Baþkaný ve Fransýz Ulusal Meclisi’nde Senegal Milletvekili olan Blaise Diagne “Biz Fransýz yerlileri Fransýz kalmak istiyoruz. Çünkü Fransa bize her türlü özgürlüðü vermiþ, hiç ayýrt etmeden bize kendi çocuklarý gibi muamele etmiþtir. Hiçbirimiz, bazýlarýnýn istediði gibi, Fransýz Afrikasý’nýn sadece Afrikalýlara býrakýlmasýný istemiyoruz. Fransa yerli eliti, herkesin güvenliði için þart olan sükûn ve düzenin yerine karýþýklýk getirecek olan ayrýlma ve baðýmsýzlýk isteyen devrimci teorilere izin vermeyecektir” diyordu. 1960-1980 arasýnda Senegal cumhurbaþkanlýðý yapan Leopold Sedar Senghor da ülkesi için en uygun ve arzulanan yolun, Fransýz Ýmparatorluðu içinde bir birlik olduðunu ve sömürge sorununun bir taþra sorunu olduðunu söylüyordu. Afrikalý elitlerden Fransýz Ulusal Meclisi’nde de görev yapanlar vardý.
Ayný kabilenin mensuplarý, sömürge devletlerinin kurduklarý suni sýnýrlara sahip farklý devletler arasýnda kaldýlar. Bu durum baðýmsýzlýk sonrasýnda da birçok Afrika ülkesi arasýnda çatýþmalara sebep oldu. Bundan dolayý Frantz Fanon’un (1925-1961) “sahte baðýmsýzlýklar” diye tanýmladýðý Fransýz Birliði içinde bir baðýmsýzlýðý Ahmed Sekou Toure dýþýnda diðer liderler kabul etmiþti.
Ýkinci Dünya Savaþý sonrasýnda kurulan yeni kapitalist dünyanýn bir gereði olarak, Fransa sömürgeleri için sadece þartlý “kâðýt üzerinde bir baðýmsýzlýk” kabul etti. Þartlý baðýmsýzlýðý Gine reddetti; diðer Afrika ülkeleri ise kabul ettiler. Fakat Fransa Afrika ülkeleriyle iliþkilerini saðlama alýp, özellikle Fransa sömürge para birimi (Afrika Frangý), Fransýz eðitim sistemi, askeri ve ticari iliþkilerin çerçevesi konusunda baðlayýcý “Ýþbirliði Anlaþmalarý” imzaladý. Dahasý yeni “baðýmsýz” ülkelere, sömürgecilik döneminde Fransa tarafýndan ülkede inþa edilen altyapý için ödeme yapmalarýný þart koþtu. Fransýz eski sömürgesi 14 Afrika ülkesi, baðýmsýzlýklarýndan beri Fransa’ya sömürge vergisi ödemeye devam ediyorlar. Fransa Afrika’dan yaðmaladýðý zenginlikler, köleleþtirdiði veya öldürdüðü milyonlarca insan, sebep olduðu sonu gelmez toplumsal kaos ve yaptýðý soykýrýmlardan dolayý en hafifinden özür dilemesi gerekirken, bir de bu yaptýklarýndan dolayý hâlâ vergi alýyor.
Fransa Afrika kýtasýndaki birçok soykýrýmda bilfiil rol almýþ, silah saðlamýþ veya soykýrýmý gerçekleþtiren güçlerle iþbirliði yapmýþtýr. Fransa Cezayir’de 1830 yýlýndan itibaren 132 yýl süren sömürü ve iþgal döneminde, dolaylý olarak tehcirle, doðrudan ise kurþuna dizerek veya kireç fýrýnlarýnda yakarak milyonlarca Cezayirliyi katletmiþtir. Sadece 1945 yýlýndan baðýmsýzlýk kazanýlýncaya kadar geçen sürede 1 milyonun üzerinde insan katletmiþtir.
1994 tarihinde Ruanda’da Hutularýn Tutsilere karþý yürüttüðü soykýrým sýrasýnda “insani yardým(!) operasyonlarýna” katýlan Fransýz askeri birimleri soykýrýma doðrudan destek vermiþtir. Ayrýca Fransa soykýrýmcýlara silah, istihbarat, strateji, askeri eðitim desteði saðlamýþ, “öldürülecek kiþilerin listesini” belirlemiþtir. Katliamlar 1 milyona yakýn insanýn ölümüyle sonuçlanmýþtýr.
Tunus, Senegal, Nijer, Moritanya, Kamerun, Burkina Faso, Gabon, Gine ve Benin’de katledilenlerin sayýsý ise hâlâ bilinmemektedir.
Fransýzlar, diðer sömürgeci güçler gibi, topluma yön veren önder kiþileri ve âlimleri hedef almýþlardýr. Sadece Çad’da 1917 yýlýnda bir sempozyum sýrasýnda 400 Ýslâm âlimini katletmiþlerdir.
[Mustafa Efe Afrika Stratejik Araþtýrmalar Merkezi (AFSAM) baþkanýdýr]