BBC ile yapılan röpartajında Neda Sultan fotoğraflarının dünya gündemine gelmesi sonrası yaşadığı sıkıntıları anlattı.
Sultan, 21 Haziran'da çalıştığı üniversiteye gittiğinde bilgisayarını açtığında Facebook'da 67 arkadaş isteği ile karşılaştığını ve daha sonra bu isteklerin 300'e çıktığı dile söyledi. Fotoğraflarının ve isminin web sitelerinde ve televizyonlarda görüntülendiğinin o sırada haberi olmadığını dile getiren Sultani, eve gittiğinde öğrencilerinden, arkadaşlarından, tanıdıklarından 'Seni CNN'de gördük, FOX TV'de gördük, İran kanalında gördük" gibi mesajlar aldığını anlattı. "Uluslararası medya benim fotoğraflarmı yayınlayarak polis tarafından vurulan benimle aynı isme sahip kızın resmi gibi vermişti. Vurulan ben değildim ancak benim resimlerin her tarafta dolaşyıyordu" diyen Sultani, kendisi ile iletişime geçen arkadaşlarına ve Batılı gazetecilere vurulanını kendisi olmadığı anlatmış ancak resimleri yayınlanmaya devam etmiş. Bundan sonra bir çok nefret mesajı aldığını da söyleyen Sultani, "bazıları beni İran İslam Cumhuriyeti'nin ajanı olmakla suçladı. Hatta protestoların simgesi olan Neda Agda Sultan'ın facebook hesabına girerek, resimlerini değiştermek istemekle bile suçladım" dedi. Polis kurşununa hedef olan Neda'nın görüntüleri televizyonda verilirken benim resimlerim de kullanılıyordu. Böyle büyük bir hatayı görmek çok garip ve şok edici bir durumdu . Dünyanın değişik bölgelerinde insanları benim resimlerimle yürürken görmek , mumlar yakarak duygularını dile getirmesini evde oturup televizyonda izliyordum. Sanki cenazemi izliyor hissine kapılmıştım"diye konuştu.
Daha sonra İranlı yetkililerin kendisini ile iletişime geçtiğini dile getiren Sultani, yetkililerin Neda Agde Sultan ölümünün hiç gerçekleşmemiş olduğu ve bunun sadece Batı'nın bir oyunu olduğu yönünde kendisine teklifleri olduğunu ancak bunu reddettiğini de söyledi. "Benim bu oyunda oynamayacağımı anlayan İran yetkilileri İran İslam Devleti'nin varlığının tehlikede olduğu ve bunu yapmam gerektiğini ifade edildi" diyen Sultani, durumunun gittikçe kötüye gittiğini arkadaşlarım kendisiyle iletişim kurmalarının onlar içinde tehlike oluşturacağını düşünmeye başladıklarını da kaydetti. "Ulusal güvenlik için artık bir risk teşkil ediyordum" diye konuşan Sultani devlet ajanları bir gün evine geldiğini ve kendisinin hiçbir şey almadan onlarla gitmesini istediğini söyledi. Uusal güvenliğe karşı suç işlemek ve CIA'e çalışmakla suçlandığı dile getiren Sultani ' bu suçlamaların beni ölüm cezasına götüreceğini biliyordum" diye konuştu.Başına gelen herşeyin 12 gün ierisinde gerçekleştiğini dile getiren Sultani, çözümü yurtdışına kaçmakta bulacaktı. Şu anda Amerika'da yaşayan Sultani geriye dönüp baktığında en çok kızdığı şeyin Batı Basını olduğunu dile getiriyor ve " Gerçekte ölen kızın resimlerinin o olmadığını bildikleri halde benim resimlerimi kullanmaya devam ettiler" diye dert yandı. Hala depresif zamanlar yaşadığnı dile getiren Sultani, geceleri kabular gördüğünü dile getiriyor. Ama insan olarak daha iyi bir hayat hakettiğini düşünerek yaşadıklarını unutmaya çalıştığını söyleyip iyi bir hayatın planlarını da yapıyor.