Batı'nın ikiyüzlülüğü… Dr. Samir Alabdullah: Suriye'de kimyasal silah bile kullanıldı
ABONE OL

2011 yılından bu yana devam eden iç savaştan kaçan Suriyeli mültecilere Avrupa sınırlarında reva görülen muamele sonrasında Ukraynalılara gösterilen olağanüstü ilgi, kamuoyunda tartışılmalara yol açtı. Avrupa'nın bu tutumu, sosyal medya kullanıcıları arasında Batı'nın mülteci konusunda 'ikiyüzlü' davrandığı eleştirileriyle gündem oldu.

Avrupa'nın mülteci konusundaki bu 'ikiyüzlü' tutumunu Suriyelilerle konuştuk.

Suriyeli gazeteci Mahmut Hac Ali, Batı ülkelerinin Suriyeli mültecilere karşı verdikleri sınavda başarısız olduklarını vurgularken, Levant Çalışmaları Uzman Dr. Samir Alabdullah ise "Batılı ülkelerin Suriye rejimine karşı kararlı ve güçlü bir pozisyon alma konusundaki isteksizliği nedeniyle, Suriye'de Rusların işlediği savaş suçları, Ukrayna'da işlenenlerle aynı ilgiyi görmedi." ifadelerini kullandı.

Gazeteci Mahmut Hac Ali ve Levant Çalışmaları Uzman Dr. Samir Alabdullah'ın Star Gazetesi'nin sorularına verdiği yanıtlar şöyle...

"SURİYE REJİMİ KİMYASAL SİLAH BİLE KULLANDI"

Sayın Alabdullah, 2015'den beri Rusya'nın Suriye'de işlediği cürümler uluslararası kamuoyunda Ukrayna Krizi'nde olduğu gibi ses getirmedi, yer edinmedi. Bu çifte standardı neye bağlıyorsunuz?

Elbette uluslararası düzeyde çifte standartlar var ve Batılı ülkelerin Suriye rejimine karşı kararlı ve güçlü bir pozisyon alma konusundaki isteksizliği nedeniyle, Suriye'de Rusların işlediği savaş suçları, Ukrayna'da işlenenlerle aynı ilgiyi görmedi. Rusya en büyük kanıt, Suriye rejimine dörtte bir oranında bile yaptırım yapılmadı.

Savaş, neredeyse 11 yıldır devam ediyor ve Suriye rejimi kendi halkına karşı kimyasal silah bile kullandı.

Suriye'ye daha fazla müdahale etme isteksizliği nedeniyle, boş Amerikan tehditlerine ve medyada yer alan haberlere rağmen, Suriye rejimi şimdiye kadar uluslararası dengeler üzerinde oynamayı ve bunu kendi avantajına kullanmayı başardı.

Suriye rejimi çok fazla baskıdan kurtuldu, ancak Batılı ülkeler Rusya'ya karşı güçlü bir pozisyon alırsa, bu Suriye dosyasına yansıyacaktır.

Suriye'de, Suriye rejimi ve Rusya, bazı muhalif grupları terörist olarak etiketlemede bir miktar başarı elde etti ama bu şimdiye kadar Ukrayna'da başarılı olmadı.

Nazizm iddialarıyla ve Ukraynalı milliyetçilere yönelik tüm suçlamalarıyla, dünyadaki hiç kimseyi bunların doğru olduğuna ikna edemedi.

"SURİYE'DEKİ DEĞİŞİM, UKRAYNA SAVAŞI'NIN SONUCUNA BAĞLI"

Ayrıca, Rusya-Ukrayna Savaşı, uluslararası arenadan büyük tepkiler almaya devam ediyor. İleriki dönemde Rusya'nın Suriye'deki konumuyla ilgili bir değişiklik öngörüyor musunuz?

Rusya'nın Suriye'deki pozisyonunda beklenen değişimin Rusya-Ukrayna savaşının sonucuna bağlı olduğuna inanıyorum. Suriye'de gerilemeye başlaması, özellikle ekonomik yaptırımların daha fazla destek sağlayamamasına neden olacaktır. Suriye rejimi ve dolayısıyla tüm bunlar, Suriye muhalefeti durumunda Suriye rejimini ve dolayısıyla tüm bunlar konumunu zayıflatacak ve muhalefetin önünde geri çekilmeye zorlayacaktır. Batı ve Amerika'dan daha fazla destek alıyor, dolayısıyla Rusya'nın Ukrayna'daki herhangi bir geri çekilişi, onun için Suriye'de bir geri çekilmedir.

"SURİYE'DE SİLAH TUTANLAR TERÖRİST, UKRAYNA'DA KAHRAMAN"

Mahmut Bey, 2015 yılında Rusya'nın Suriye'ye girmesiyle işlemeye başladığı cürümler ve Esed Rejimi'nin zulmüne verdiği destek, dünya gündeminde Ukrayna Krizi'nde olduğu gibi yer edinmedi. Bu çifte standardı neye bağlıyorsunuz?

2011 yılında Suriye'de başlayan Suriye Halk Devrimi sonrasında Suriye'den göç dalgası başlamıştı. Büyük bir kısmı Türkiye'ye iltica etmiş, bir kısım ise 'dünyanın en özgür ve en adaletli bölgesi' hayaliyle Avrupa'ya deniz ve kara yoluyla birçok tehlikeyi göze alarak gitmek istediler.

Suriyeliler, ne hayaller ne büyük istikballer düşüncesindeydiler. Belki zamanında 2. Dünya Savaşı sırasında Avrupa'dan gelen mültecileri nasıl karşıladığımızı düşünerek aynı muameleyi göreceklerini zannettiler. Maalesef Avrupa ve batı ülkeleri Suriyeli mültecilere karşı verdikleri bu insanlık sınavından kaldılar.

Sınavdan kaldıklarını zaten biliyoruz fakat biz Müslüman olarak şu anki muameleyi neden görmedik? Belki, savaş dumanı engel olmuştur.

Avrupa'nın bu sahte demokrasi ve insan hakları yalanı, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda gözler önüne serilmiştir. Bunlar Avrupalı, beyaz tenli, mavi gözlü vs. gibi ağızlarından kaçırdıkları cümlelerle gerçek yüzlerini gösterdiler.

Ukrayna'ya savaşın ilk haftasında tonlarca silah ve mühimmat gönderiyorlar ama 11 yıldır Suriyelileri ölmelerini izliyorlar. Ukraynalı mültecileri kollarını açarak kabul ediyorlar, Batıya sığınmaya çalışan Suriyelileri almayarak açıkça gerçek yüzlerini belli ediyorlar.

Biz hala batı ülkelerinin bazı Suriyelileri insani sebeplerden dolayı kabul ettiğini düşünüyoruz. Hayır, yaşlı Avrupa'nın işçiye ihtiyacı olduğundan dolayı aldılar. Suriye'ye insani yardım yapmak için gönderilen tüm Avrupalı STK'ları aslında istihbarat amacıyla gönderdiler.

"Sırtını kaşıyan bir tek tırnağındır" atasözü vardı ya, işte tam anlatmak istediğimiz budur, Ukrayna'da gördüğümüz de tam olarak bu.

Onlar için; Iraklı, Suriyeli ve Afgan değil, mavi Gözlü Avrupalılar çok daha önemli, Suriye'de silah tutanlar terörist, Ukrayna'da kahraman, Suriye'den gelenler denizde boğulsun, Avrupalılara ise kapılar ve evler açılsın, Suriye'den gelen dilenci, Ukrayna'dan gelen ev sahibi, mantığıyla Avrupa ilk defa girdiği insanlık sınavında başarısız olmuştur.

Star Gazetesi