Belçika’da yargı soykırımı: Mahkeme var adalet yok!
ABONE OL

Türkiye’yi sözde Ermeni Soykırımı yalanı üzerinden diplomatik alanda sıkıştırarak mahkum etmeyen çalışan Batı, kendi işlediği insanlık suçlarıyla yüzleşmeyi reddediyor. Afrika ve Ortadoğu’da yüzlerce katliama imza atan Batı, Ruanda’da 1994 yılında gerçekleşen soykırıma dair göstermelik yargılamalara başladı. 800 bin kişinin hayatını kaybettiği soykırımda sorumluluğu olduğu düşünülen Fabien Neretse isimli eski üst düzey bir memur için Belçika’nın başkenti Brüksel’de mahkeme kurulurken, sanık sandalyesinde doğrudan parmağı olan Belçikalı veya Fransız hiçbir yetkili yer almadı. 

ÖMÜR BOYU HAPİS 

AfricaNews’in haberine göre, Neretse dünkü celsede mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı. Haberde, 2011 yılında Fransa’da gözaltına alınan ve tutuksuz yargılanan Neretse, 1994 yılının nisan ila temmuz ayları arasında 13 cinayet ve 3 cinayete teşebbüs suçundan ömür boyu hapis cezası ile yargılandığı belirtildi. 

ASIL FAİLLER NEREDE? 

Öte yandan, davada soykırımın asıl faili olan Ruanda’nın eski sömürgeci güçleri Fransız ve Belçikalı yetkililerine dair tek bir kelime bile edilmedi. Halbuki Afrika ülkesindeki soykırım eski sömürgecilerin etnik gerilimi tetikleyen ayrımcı uygulamalarıyla başlamıştı. Ruanda’nın sömürgeci Belçika idaresi, 20. yüzyılda bölge halkını zenginlikleri ve yüz hatlarına göre Hutu ve Tutsi olarak sınıflara ayırmıştı. Belçika idaresinin uzun yıllar Tutsileri kayırması nedeniyle Hutuların nefreti artmış, iki grup arasında gerilim tırmanmıştı. 1994 yılının Nisan ayında Çin’den gelen sandıklar açılmış, içlerinden çıkan palalarla, BM’nin, Fransa’nın, Belçika’nın gözleri önünde 100 günde 1 milyon Tutsi ve ılımlı Hutu, Hutular tarafından katledilmişti. Soykırımı engellemek adına bölgedeki varlığını artıran Fransız askerlerinin ise katliamı durdurmak yerine Hutu hükümetine silah ve bilgi sağladığı tespit edilmişti.

Ruanda’da ne olmuştu? 

Ruanda’da 1994 yılında Başkan Habyarimana’yı hedef alan suikast sonucu başkanı taşıyan uçak düşürülmüş olay sonrası çıkan iç savaşta 800 bin kişi hayatını kaybetmişti. Ülkede üç ay içinde 800 binden fazla Tutsi ve ılımlı Hutu, aşırı uç Hutular tarafından öldürülmüştü. Fransa, 1990 ila 1994 yılları arasında Habyarimana rejimine askeri destek vermekle suçlanmıştı. Ruanda yönetimi daha önce 1994’teki soykırımda rolü olduğu gerekçesiyle 20 Fransız yetkili hakkında soruşturma başlatmıştı. Ruanda soykırımıyla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde bugüne kadar 93 kişi suçlandı. Bunlardan 14’ü beraat ederken 61’i ceza aldı, 8 kişinin yakalanması için ise çalışmalar sürüyor. 

BM: Belçika özür dilemeli 

Belçika hükümeti tarafından ülkedeki Afrika kökenlilerin haklarını incelemek üzere çağrılan “Birleşmiş Milletler (BM) Afrika Kökenli İnsanlar Uzmanları Grubu”, 8 günlük çalışmanın ardından ara bulguları geçen şubat ayında açıklamıştı. BM uzmanları, “Belçika, tarihindeki karanlık geçmişiyle yüzleşmek zorunda” açıklamasını yapmıştı. BM heyetine göre, Afrikalılara ayrımcılık, Belçika’da günümüze dek süregelen bir durum. Ülkenin geçmişinde işlediği suçlardan dolayı özür dilemesi gerektiğini vurgulayan BM uzmanları, “Sadece özür de yetmez. Belçika, sömürgecilik konusunu toplumda tartışmaya açmalı” ifadelerini kullanmıştı.   

FRANSA DELİLLERİ KARARTIYOR

Ruanda’da soykırımı yapan Hutu hükümetinin uzun süre destek olan Fransa soykırım belgelerine erişimi engelliyor. Eski Cumhurbaşkanı Mitterrand tarafından konulan ‘devlet sırı’ yasağı nedeniyle arşivlere erişilemiyor. Fransa Anayasa Mahkemesi, Eylül 2017’de Ruanda soykırımı hakkında çalışmalar yapan bir araştırmacının, soykırım dönemine ilişkin cumhurbaşkanlığı arşivlerine erişim talebini reddetmişti. Ruanda soykırımından hemen önce bölgedeki Fransız askerlerinin aldıkları istihbaratları değerlendirmeyerek bölgeden ayrıldığı, bazılarının ise bizzat katliamlara destek verdiği uluslararası raporlara yansımıştı. Şubat’ta sızdırılan Fransız istihbarat belgelerinde Paris’in  soykırımının asıl sorumlularını gizlediği ortaya çıkmıştı.