Leuven Üniversitesinde siyaset bilimi dersleri veren Prof. Maddens, Flamanca yayýn yapan VRT kanalýna baðlý De Redactie internet sitesi için, "Türkiye'deki gibi bir referandum Belçikalýlara layýk görülmüyor" baþlýklý bir yazý kaleme aldý.
Darbe giriþimi sonrasý Türkiye'yi ziyaret ettiðini, ancak gördüklerinin 'mutlak bir totaliter atmosferin' zýttý olduðunu kaydeden Maddens, "Konuþtuðum kiþilerin çoðu, bana samimi bir demokrat gibi göründü. Gelecek hafta pazar günü yapýlacak referandumda 'evet kampýnýn' kazanmasý bana sürpriz olmaz." dedi.
- "Yeni Türk sistemi bizimkinden daha demokratik
'Evet'in kazanmasý durumunda Türkiye'nin diktatörlüðe döneceðine iliþkin iddialara deðinen Maddens, meseleye medyada yer alanlardan daha incelikle bakmak gerektiðini ifade ederek, þunlarý yazdý:
"Paradoksal olarak, yeni Türk sistemi bizimkinden daha demokratik: Türkler, idarenin baþýna gelecek kiþiyi kendileri seçebilecek. Biz ise aksine, iniþli çýkýþlý koalisyonlarýn merhametine kalmýþ durumdayýz. 2019 seçimlerinden sonra baþbakanýmýz Michel, De Wever, Peeters veya Di Rupo mu olacak? Bu konuda karar vermenin çok az bizim söyleyeceklerimize baðlý olduðunu biliyoruz."
- "Biz hala Osmanlý dönemindeyiz"
Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn halkýn seçmesi durumunda 2029'a kadar ülkeyi yönetebileceði deðerlendirmelerine dikkat çeken Maddens, þunlarý kaydetti:
"Peki ya biz? Belçika'da devletin baþý (kral), eski rejimlerde olduðu gibi ömür boyu görevini sürdürüyor. Her ne kadar törensel yetkileri olsa da, seçmenlere hesap verme durumunda deðil. Bu açýdan bakýldýðýnda biz hala Osmanlý dönemindeyiz, Türkiye ise bu dönemi 1922'de kapattý." deðerlendirmesini yaptý.
- "Belçika'da güç parti genel baþkanlarý cuntasýnda"
Belçika'daki gerçek gücün baþbakandan ziyade "parti genel baþkanlarý cuntasýnda" olduðunu, yöneticileri halkýn deðil, partilerin seçtiðini ifade eden Maddens, "Neyse ki güç, deðiþik partiler tarafýndan paylaþýlmýþ durumda. Ancak eðer Belçika'da tek bir parti mutlak çoðunluða sahip olsaydý, o partinin genel baþkaný Erdoðan kadar güçlü olurdu." ifadesini kullandý.
- "Referanduma layýk görülmedik"
'Hayýr cephesine' medyada az yer verildiðini, bunun aksinin saðlanmasý gerektiðini ancak yine de halka referandumla görüþünün sorulduðunu kaydeden Maddens, "Ancak biz Belçika'da buna (referanduma) layýk görülmedik. Eðer parti genel baþkanlarý bir anayasa reformuna karar vermiþ olsalardý, parlamentoya getirilip aceleyle kabul edilirdi. Vatandaþlar da sessiz kalmak zorunda olurdu." deðerlendirmesini yaptý.