Karabað zaferine kadar 30 yýl boyunca çözülemeyen Karabað meselesinde AGÝT Minsk grubunun 5 üyesinden birisi olan Fransa, son dönemde özellikle savunma sanayi baþlýðý altýnda Ermenistan'ýn bir numaralý tedarikçisi haline geldi.
Ermenistan'a geliþmiþ bir hava savunma sistemi olan Thales GM 200 dahil olmak üzere, Mistral kýsa menzilli hava savunma sistemi, Bastion zýrhlý araçlarý, radarlar ve topçu sistemleri dahil olmak üzere geniþ bir yelpazede askeri teçhizat saðlayan Fransa ayrýca Ermenistan ile ortak askeri faaliyetler yürütmek için de bir mutabakat zaptý imzaladý.
30 yýl boyunca Karabað'ýn iþgali ile ilgili sorunun çözülmesi için ABD ve Rusya ile birlikte AGÝT Minsk grubunda yer alan bir ülkenin, bu süreç boyunca sorunu çözmek adýna hiçbir adým atmadýðý düþünüldüðünde, Fransa'nýn Karabað zaferinin ardýndan birdenbire artan Ermenistan ilgisi incelemeye deðer bir baþlýk olarak dikkat çekiyor.
Ayrýca; bir NATO üyesinin Rusya liderliðindeki Kolektif Güvenlik Anlaþmasý Örgütü'nün bir üyesine, neden ileri teknoloji savunma sanayi ürünleri sattýðý da dikkat çeken bir baþka gerçeklik olarak dikkat çekiyor.
Zira, Ermenistan'da halihazýrda Rusya ile ortak bir hava savunma sistemi kapsamýnda bulunuyor ve bu iki ülkenin parlamentosu tarafýndan onaylanmýþ durumda.
Rusya'nýn Ermenistan'ýn hava savunma sistemleri üzerindeki operasyonel kontrolü, Fransa'nýn Ermenistan'a vereceði hava savunma sistemleri gibi kritik NATO teçhizatýnýn geleceðine dair soru iþaretlerini beraberinde getiriyor.
DÝÐER BÝR NOKTA ÝSE ÝRAN
Bu iliþkiler, Ermenistan'ýn halihazýrda hala müttefiki olan ve Ermenistan'ýn askeri-endüstriyel kompleksine önemli ölçüde nüfuz etmiþ olan Ýran tarafýndan incelenmesi ve tersine mühendisliðinin yapýlmasý olasýlýðýný arttýrýyor.
Ýþte tüm bu geliþmeler ýþýðýnda þu soru gündeme geliyor: "Fransa ne düþünüyor olabilir?"
FRANSA-ÝNGÝLTERE REKABETÝ VE FASHODA SENDROMU
Aslýnda Fransýz diplomasi tarihi, Ermenistan'la pek ilgisi olmayan ve Fransa'nýn bir yandan Türkiye, diðer yandan da Ýngiltere ile yüzyýllardýr süregelen diplomatik çatýþma ve rekabetiyle ilgili olan bu duruma ýþýk tutmaktadýr.
Fransa'nýn Ýngiltere ile olan tarihi jeopolitik rekabeti, Güney Kafkasya'daki eylemlerinin göz ardý edilen bir itici gücüdür. Fransýz ve Britanya Ýmparatorluklarý arasýndaki karþýtlýða birçok kýtadaki yoðun rekabetler damgasýný vurmuþtur. Bugün bile, her iki ülke de NATO müttefiki olmasýna raðmen, Paris diplomasisi Londra ile köklü bir rekabet yürütmektedir.
Kuzey Amerika'da Fransýz ve Hint Savaþý (1754-1763), Avrupalý güçlerin çoðunun dahil olduðu küresel bir çatýþma olan Yedi Yýl Savaþlarý'nýn bir parçasýydý.
Hindistan'da 1757 Plassey Savaþý, Ýngiliz Doðu Hindistan Þirketi'nin yerel bir kalýtsal yöneticinin Fransýz müttefiklerine karþý zaferi anlamýna geliyordu ve Hindistan alt kýtasýnda Ýngiliz hakimiyetinin yolunu açtý.
1759 Quebec Savaþý, Yeni Fransa'nýn sonu ve Kuzey Amerika'da Ýngiliz egemenliðinin yükseliþi anlamýna geliyordu. Güneydoðu Asya'da her iki güç de ticaret ve toprak kontrolü yoluyla nüfuzlarýný geniþletmeye çalýþtý. Ýngilizler Singapur ve Malezya gibi yerlerde kaleler kurarken, Fransýzlar Çinhindi'ne odaklandý.
Uluslararasý literatüre "Fashoda sendromu" olarak giren bu yaklaþým, Fransa'yý, Ýngiltere'nin etkisini tespit ettiði her bölgede, bu bölgelerin Fransa'nýn doðrudan çýkarlarý açýsýndan gerçek deðerine bakmaksýzýn, Ýngiltere'ye jeopolitik olarak karþý çýkmaya zorluyor.
Bu sendromun adý, on dokuzuncu yüzyýlýn sonlarýnda iki ülke arasýnda Afrika'da yaþanan ve Fransa için büyük bir diplomatik yenilgi ve ulusal aþaðýlanmaya dönüþen Fashoda Olayý'ndan gelmektedir.
Fashoda sendromu Fransýz dýþ politikasýný etkilemeye devam etmekte ve Ýngilizlerin önemli çýkarlarý olduðunu düþündüðü bölgelerdeki eylemlerini etkilemektedir.
Yani Fransa'nýn Ermenistan'a olan yakýn ilgisi, diðer nedenlerinin yaný sýra, Fashoda sendromunun da bir tezahürüdür.
Ýngiliz þirket BP'nin Azerbaycan'ýn doðalgaz sahalarýndaki enerji geliþtirme faaliyetleri gibi çok sayýda etken, Ýngiltere'nin Güney Kafkasya'daki güçlü ekonomik ve siyasi etkisini artýrmasýna neden olmaktadýr.
Ýþte tam da bu nedenle, Ýngiltere'nin Azerbaycan'daki etkisini gölgeleyemeyeceðini düþünen Fransa, komþu Ermenistan'da varlýk göstermeye çalýþýyor.
Ancak tabiiki tek sebep bu deðil. Türkiye'nin Kafkasya'daki baþarýsý da Fransa için diðer bir motivasyon noktasý olarak öne çýkýyor.
FRANSIZ-TÜRK DÝPLOMATÝK REKABETÝ
On altýncý yüzyýldan on dokuzuncu yüzyýla kadar Osmanlý Ýmparatorluðu ve Fransa Akdeniz'de baskýn güçlerdi. Ancak Fransa'nýn sömürgeci hýrslarý zamanla geniþledikçe, Akdeniz'deki rekabet, Kuzey Afrika ve Doðu Akdeniz'deki Osmanlý çýkarlarýyla çatýþmaya baþladý.
On dokuzuncu yüzyýl boyunca sömürgeci faaliyetleri nedeniyle, Fransa'nýn özellikle Kuzey Afrika'da etkisinin artmasýna yol açtý.
1830'dan itibaren Cezayir, 1881'de Tunus ve 1912'de Fas, Fransa'nýn sömürgeleri haline geldi. Fransa bu bölgelerde kültürel ve siyasi egemenliðini kurmaya çalýþtý. Ancak gittiði her noktada Osmanlý'dan kalan etki alanlarý ile mücadele etmek zorunda kaldý.
Gelinen noktada ise; Türkiye'nin savunma sanayiden yumuþak güç yaklaþýmýna kadar çok sayýda alanda bir zamanlar Osmanlý Ýmparatorluðu'nun bir parçasý olan bölgelerde yeniden nüfuz sahibi olmaya baþlamasý jeopolitik manzarayý deðiþtirdi.
Fransa, Osmanlý Ýmparatorluðu döneminde rekabet ettiði alanlarda yeniden Türkiye'yi karþýsýnda bulmaya baþladý ve bunu durdurmak için daha etkin bir dýþ politika yürütmeye odaklandý.
Zira; sadece son 10 yýl içerisinde Fransa'nýn eski sömürgeleri olan ancak hala kolanizasyon anlaþmalarý ile etkisini devam ettirdiði altý farklý Afrika ülkesinde darbeler gerçekleþti ve yönetimlere Fransa karþýtý iktidarlar geldi.
Mali, Çad, Gine, Burkina Faso, Nijer ve Gabon gibi ülkeler, yeni yönetimleri ile birlikte Fransa etkisinden giderek uzaklaþýrken Türkiye ve Rusya gibi aktörlerle yakýnlaþmaya baþladý.
Fransa'nýn Ermenistan'daki hamleleri de, iþte bu tarihi arka plan ýþýðýnda gerçekleþiyor.
Fransa'nýn Ermenistan ve Kafkasya hamleleri, Azerbaycan ile birlikte Karabað zaferine imza atan Türkiye'ye karþý uzun süredir devam eden bu çok yönlü düþmanlýðýnýn bir tezahürü olarak ortaya çýkýyor.
FRANSA- ERMENÝSTAN ÝLÝÞKÝLERÝ
Fransa'nýn Ermenistan ile derinleþen güvenlik baðlarý, özellikle Ermenistan'ýn Rusya ve Ýran ile olan köklü güvenlik iliþkileri göz önüne alýndýðýnda, NATO ve AB politikalarýndan önemli ölçüde farklýlaþýyor.
Ermenistan'ýn Rusya'nýn ilgi alanýndan çýkabileceði düþüncesi son zamanlarda geçerlilik kazandý. Ancak Ermenistan, Rusya liderliðindeki Kolektif Güvenlik Anlaþmasý Örgütü'nün kurucu üyesi olduðu için bu sürecin kolaylýkla gerçekleþebilmesi oldukça zor.
Ermenistan Baþbakaný Nikol Paþinyan'ýn son Kolektif Güvenlik Anlaþmasý Örgütü zirvesine katýlmamasýna ve örgütün Ermenistan'ýn Karabað hezimeti konusunda Rusya'yý suçlamasýna raðmen Ermenistan, Kolektif Güvenlik Anlaþmasý Örgütü çýkmak için herhangi bir yasal süreç baþlatmadý.
Eðer Erivan güvenlik baðýmlýlýðýný gerçekten "Batýlýlaþtýrmak" istiyorsa, o zaman Rusya ve Ýran'la olan güvenlik iliþkilerini sona erdirmek zorunda kalacak ki, bu iki ülkenin Ermenistan'ýn tüm savunma yapýsýna nufuz ettiði düþünüldüðünde oldukça zor görünüyor.
Zira; Ermenistan'ýn Rusya liderliðindeki Avrasya Ekonomik Birliði bloðuna üyeliði yoluyla Moskova'ya olan ekonomik baðýmlýlýðýnýn yaný sýra, Rus devlet þirketlerinin özellikle ulaþým, enerji ve bankacýlýk sektöründe Ermeni ekonomisinin genelindeki hakimiyeti bulunuyor.
Bazý Batýlý gözlemciler Ermenistan'ýn askeri ve güvenlik yönelimini tersine çevirerek NATO ve AB'ye katýlabileceðini öne sürrmeye devam ediyor.
Ancak bu görüþ, sadece yukarýda bahsedilen Ermenistan ekonomisindeki Rus hakimiyetini deðil, ayný zamanda 3,000 Rus askerinin bulunduðu Gümrü'deki Rus askeri üssünü ve Erivan'ýn merkezinde bulunan Erebuni Havaalaný'nda bir saldýrý filosunun bulunduðu askeri gerçekliði de gözardý ediyor.
Ayný þekilde Rus FSB Sýnýr Koruma Servisi'nin Ermenistan'ýn neredeyse tüm uluslararasý sýnýrlarýndan sorumlu olduðu gerçeðini de görmezden geliniyor.
Dahasý, Ermenistan'da Rus askerlerinin konuþlandýrýlmasýna iliþkin ikili anlaþma 2044 yýlýna kadar geçerli ve þartlarý gereði taraflardan hiçbiri bu anlaþmadan tek taraflý olarak vazgeçme yetkisine sahip deðil.
Sonuç olarak, Ermenistan'ýn güvenlik baðýmlýlýðýný Batýlýlaþtýrmasý fikri, gerçekçi bir yaklaþým olarak görünmüyor.
SONUÇ
Fransa'nýn Ermenistan'a yaptýðý son askeri satýþlar, etkili Ermeni diasporasýna siyasi olarak oynamanýn yaný sýra, Güney Kafkasya'nýn istikrarýný desteklemekten ziyade uzun süredir diplomatik rakipleri olan Türkiye ve Ýngiltere ile rekabet etmek ve onlarý kýþkýrtmakla ilgilidir.
Fransa, etki alaný elde edemese bile, diðer ülkelerin kendi aralarýnda karþýlýklý iþbirliði arayýþýnda olduðunu gözlemliyor ve bu iþbirliðine engeller koymanýn yollarýný arýyor.